Bölüm 1-TATİL

37 5 2
                                    

Multimedya Bora-İYİ OKUMALAR

Bora'dan...

"Caner hazırlandın mı?"
"Evet. Sen?"
"Hazırlandım ben de. Hadi çıkalım."
"Tamam. Her şeyi aldık mı telefon cüzdan şarj aleti falan?"
"Evet evet aldık."
Tam çıkacakken annem seslendi
"Oğlum bu şarj aleti kimin?"
Caner'e 'sinirimi bozma' bakışı attım.
Caner "Benim Belma Teyze"dedi. Merdivenleri çıktı aldı. Annem "Ah bu çocuklar ahh.."diye mırıldandı. Bende yukarı çıkıp annemi öptüm " Annem bizi merak etme tamam mı. Biz seni varınca ararız. Eğer merak edersen sen de ararsın. Hadi gidiyoruz biz canım annem." Annemi bir kere daha öpüp bavullara sarıldım. Tam çıkacaktık ki babam yanımıza geldi.
"Bana bak. Arabayı doğru düzgün kullan. Sağa sola çarpmadan git. Bi yamuk görürsem gebertirim ona göre."dedi. Biz gülmeye başladık.
"Merak etme baba arabada yamultmadık yer bırakmayacağız"dedim gülerek.
"Hmm. Ben de sende yamultmadık yer bırakmayacağım"dedi. Kahkahayı bastık bizde.

Annem "Hadi oğlum geç olmadan çıkın. Varınca da arayın."dedi.
"Merak etme validem mutlaka arayacağım. Baba senide ararım."dedim ve babamada kısaca sarıldım. "Yolunuz açık olsun oğlum. Dikattili ol kullanırken."
"Peki baba."
"Caner babanı aramayı unutma."
"Tamam Sinan Amca unutmam."
"Haydi görüşürüz" diyerek veda faslını sonlandırdım. Bavulları elimize aldık ve kapıya doğru ilerledik. Murat abi arabayı hazırlamıştı. Babamda arkamızdaydı. Arabanın anahatarını verirken "Dikkat et."dedi. Bende 'tamam' anlamında başımı salladım.

Bavulları bagaja koyup yola çıktık. Istanbul'dan Bodrum'a gidiyorduk. Aslında uçağa binsek iyi olurdu ama arabayla istediğimiz yerde durabilirdik. Yani en iyi alternatif arabaydı. Yolculuk 8-9 saat sürebilir. Yani işin sonu Caner'le hayvan gibi yorulacaktık.

Bodrum'da güzel bir yazlığımız var. Bilirsizniz çok parası olanlar çok güzel şeylere sahip olabiliyorlar. Ancak ben daha iyi şeylere sahibim. Mesela Caner gibi bir dost ve iyi hatta mükemmel bir aileye sahibim. Evin şımarık çocuğu olmaktan hep kaçmışımdır. Ancak kendimi sevindirmeyi seviyorum.

Yolculuğun ortasındaydık. İkimizinde canı sıkılmıştı ve Caner müzik açtı. Havanın çok sıcak olma nedeniyle de camları açtık.

Arabadaki bunaltının yerini müzik ve eğlence aldı. Sıkıntımızdan eser kalmamıştı adeta. Bir yandan da şarkıya eşlik ediyorduk. O sırada annem aradı. Müziğin sesini kıstık.
"Efendim anne."
"Oğlum nerdesiniz?"
"Yaklaştık anne yaklaştık varmak üzereyiz."
"Ha tamam oğlum merak ettimde arayım dedim."
"Tamam anne hadi kapatıyorum."
"Görüşürüz oğlum."
"Hadi görüşürüz."

Yazlığa varmıştık. Arabayı park yerine park ettim. Yolculuk boyunca yerleri değiştirdik. Bi ben bi Caner.

Eve girdik ve bavulları bir kenara fırlattık. Hemen büyük koltuğa yayıldık.
"Yorulmuşum lann."
"Aynen kardeşim ben de. Hayvan gibi yoruldum. Biraz karnımızı doyuralım da yatıp uyuruz. Dinlenelim şimdi. Yarın da çarşıya filan gideriz."
"Aynen aynen. Filiz Abla buralardadır herhalde."derdemez Filiz Abla geliverdi.
"Geldiniz mi çocuklar?"
"Geldik Filiz Abla geldik. Ee ne hazırladın bize?"dedim gülerek.
"Acıkmışsınızdır diye bir sürü şey yaptım. Siz ellerinizi yıkarken ben de yemekleri hazırlayım."
"Tamam Filiz Abla geliyoruz birazdan."

Ellerimizi yıkayıp yemek odasına geçtik. Off Filiz Abla döktürmüş yine. O kadar açım ki Caner'e bile birşey bırakmayabilirim.

"Filiz Abla döktürmüşsün valla."
"Teşekkür ederim Boracığım. Siz yemeklerinizi yerken bende odalarınızı hazırlayayım. Dışarı çıkmazsınız herhalde."
"Yok yok çıkmayacağız. Hazırla sen odaları. Çıkmayız dimi Caner?"
"Yok yok çıkmayacağız. Çok yoruldum birde üstüne dışarı filan çıkamam."
"Tamam o zaman gençler hadi başlayın."

Yemekler bittikten sonra ikimizde odalarımıza çıktık. Üstümdekileri çıkartıp rahat şeyler giydim. Kolsuz bol bir t-shirt ve altına kısa eşofman tarzı birşey giydim. Kendimi yatağa serdikten sonra gözlerim yavaş yavaş kapandı. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.

***

Sabah saat 10.00. Önce havlumu elime alıp duşa girdim. Sabahın uyku sersemliliğini üzerimden atmıştım. Sonra altıma şort (kapri) üstümede bol bir t-shirt giydim. Odadan çıktım. Caner'in odasının kapısı hala kapalıydı. Bir anda odaya daldım ancak hala uyanmadı. Bıraksan akşama kadar uyuyacak paşam. Yanındaki bir bardak suyu üstüne boşaltınca "Ananı!!!"diye bir anda fırladı yataktan. Tabi ben kahkahalar içindeyim.
"Kalk lan artık. Saat 10. Hadi yapacak çok şey var hadii."
"Tamam kalktım bee. Duş alıyım üstümü giyiniyim geliyorum."
"Tamam aşağıdayım."
Odadan çıktım merdivenlerden indim. Yemek odasına geçtim. Filiz Abla kahvaltıyı hazırlamıştı. Ben mutfağa gittim.
"Filiz Abla yardım lazım mı?"
"Yok Bora sağol. Ama şunları masaya götürüver."
"Tabi hemen."deyip tabakları aldım. Masaya koydum.
"Caner uyuyor mu?"
"Yok duşa girdi şimdi. Gelecek."
Ben mutfağa gidip birkaç tabağı daha aldım. O sırada Caner geldi. İkimizde sofraya oturup kahvaltımızı yaptık.

Kahvaltıdan sonra şortlarımızı giyip evin arkasındaki havuza gittik. Ben balıklama atlayıp suyun yüzeyine çıktım. Caner daha atlamadı.
"Caner gelsene la."
"Gelicem gelicem. Hem de bomba gibi."dedi ve bombalama suya daldı.
Havuzdaki suyun yarısı boşaldı neredeyse -yok lan o kadar da değil-
"Oha lan hayvan. Su boşaldı."dedim.
"Abartma bee."dedi. Biz gülüyoruz tabi.

Havuzda zaman geçirdikten sonra kurulanıp üstümüzü değiştirdik. Saat öğleden sonra olmuştu. Havuzda epey bi vakit geçirmiştik. Her tarafımız buruş buruş olmuştu. Kurulanıp üstümüzü giyindik. Az bi gezelim.

Belki kızlar gibi herşeye atlamasakta bi göz gezdirmekten birşey olmaz ;)

Arkadaşlar kitabımı okuyan herkese sonsuzz teşekkür ederim. Ben bunu yazmak için gecelerimi veriyorum. Yazım hatası varsa özür diliyorum. Votelemeyi unutmayın. Sizleri seviyorumm😘😘😘

Bırakma BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin