Dirty Little Secret - 21. BÖLÜM -

6.2K 129 36
                                    

MULTI KISMINDAKİ ŞARKININ NE MANTIKLA ORAYA KONULDUĞUNU BİLMİYORUM VE FOTO ANDY'NIN YATAK FANTEZİSİ... FANTEZİ...

Yatakta o rüyayı unutmak için debeleniyordum. Belki birazda yorganla sevişiyordum, en azından biri görse kesinlikle sevişiyorum sanırdı. Sanırım lanetlenmiştim. Evet, kesinlikle Vince tarafından lanetlenmiştim. Başka açıklaması olamaz.

Ben yatakta debelenirken odanın kapısının açıldığını fark ettim ve bir an için duraksadım. Gelenin annem olduğunu düşünmüştüm ama anlaşılan o ki bu kişi annem değildi. Yavaşça yorganımı çekti. Nedense gözlerimi hiç açmıyordum. Yavaşça yorgan aşağıya düştü ve bacaklarımda sıcak dokunuşlar hissetmeye başladım.

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Aman tanrım! Bu... Bu kişi Vince'di. O olanlar rüya değilmiş. Dün olanların hepsi gerçekten yaşanmış. Bunun farkındalığı ile suratımda bir gülümseme oluştu. Kocaman bir gülümseme. Vince'de bunu fark etmiş olacak ki "Yorgan sana benden daha çekici geliyor sanırım?." Dedi ve yavaşça bacaklarımın arasında yukarıya doğru kaydı.

"Yorganı bana tercih edersin demek ki." Dedi ve bacağımın iç tarafını ısırdı. "Ahh." Diye inledim. Bu hareketi canımı yakmıştı. Neden yaptığına da anlam veremiyordum. Bence bunu yapması için görünür hiçbir neden yoktu.

Bacaklarımın arasından çıkıp yukarıya doğru süründü ve yanıma yatıp kafasını bana doğru çevirdi. "Hiç bana kızmayın bayım. Bunu hak ettiniz. Beni bir yorgana tercih eden sizsiniz." Dedi. Bunu söylerken ciddiydi ama espri yaptığını anlayabiliyordum. Artık Vince benim olduğuna göre bunu sonuna kadar kullanmalıyım diye düşünerek yan dönüp ellerimi ensesine götürüp saçlarının arasında gezdirmeye başladım.

Elimle kafasını kendime yaklaştırıp alt dudağını emmeye başladım. Kendini iyice bana yaklaştırıp karşılık veriyor ve beni sertçe öpüyordu ama bir anda durdu. Hemen yüzümde yavru kedi bakışımı oluşturup "Niye durdun yoksa beni başka birine mi tercih ediyordun?" diye sordum. Sevimli bir gülümsemeyle karşılık verdi ve sonra bir kez daha beni öptü. "Üzgünüm ama alt katta sana özel hazırlanmış bir kahvaltı var." Dedi ve hızla yataktan kalkıp alt kata inmek için kapıya yöneldi.

Yatakta biraz gerindikten sonra hala çıplak olduğumu fark ettim ama giyinmeden önce duş almalıydım. Malum dün gece baya aksiyonluydu. Yataktan kalkıp köşesine oturdum, ayak parmaklarımı kütletmek sabah yaptığım en zevkli işti. Tabi artık durum değişti Vince'i öpmek ilk sırada.

Bu düşüncelerden sıyrılıp banyoya girdim. İlk önce suyu ayarlamak için küvete girdim. Duş alıp hemen aşağıya inmeliydim. Bu yüzden hemen suyun altına girdim. Su bedenimde aşağıya süzülürken popomda bir acı hissettim.  İstemsiz olarak elim popoma gitti. Dün gece bu kadar acımıyordu ama nedeni aldığım zevkti. Bu acının önemi yoktu, sonuçta yaratan kişi Vince'di ve bu her şeyi önemsiz kılıyordu.

Vince'i daha çok bekletmemek için hemen vücudumu ve saçlarımı yıkayıp banyodan çıktım. Havluyla kurulanmaya başladım. Bu işlem uzun sürmüştü ve giyecek bir şeyim yoktu. Acaba vince kıyafetlerini giyersem bana kızar mıydı? Sonuçta bazı insanlar başkalarının kıyafetlerini giymesinden hoşlanmaz. Her neyse dolaba doğru yönelip beyaz bir tişört ve lacivert bir eşofman aldım. İç çamaşırı da lazımdı ama bunu onun dolabından temin edemezdim.

Giyinip aşağıya Vince'in yanına indim. Mutfağa doğru giderken kapının aralık olduğunu gördüm ve kapatıp mutfağa girdim. Masanın üstü baştan sona doluydu ve Vince kahve hazırlıyordu. Kapıda dikilip biraz onu izledim sadece altında şortu vardı. Arkasını döndüğünde sıçradı, beni gördüğüne çok şaşırmış gibiydi. Masaya doğru yürümeye başladım ve "Kıyafetlerini giydim. Sorun olmaz umarım." derken üstündekileri gösteriyordum ve ses tonum mahcuptu. Başım önde eğik bir şekilde masaya oturdum.

Vince yanıma gelip bana kahve servis ederken "Sorun değil bir tanem." dedi ve yanıma oturdu. Kahvaltımızı etmeye başladık ve nedense konuşmuyorduk, bu durum beni germişti. Konu düşünmeye başlarken annemin beni aramadığını fark ettim ve "Annem beni hiç aramadı. Ne oldu acaba ?" diye mırıldandım. Vince kahvesinden bir yudum aldı ve ağızındakileri bitirince "Ben anneni aradım ve uyduğunu bizden kalkanı istediğimi söyledim "dedi. Kahvesinde bir yudum daha alıp devam etti." annende bunun iyi bir fikir olduğunu Claire'inde senin odanda yalnız kalmasının doğru olduğunu söyledi" dedi ve bana bakıp gülümsedi.

Kafamı ona doğru uzatıp yanağına teşekkür manasında bir öpücük kondurdum ama buna tepkisi bir gülümseme oldu. Bu beni üzmüştü. Dün olanlardan sonra sanki pişman gibiydi ama bir o kadarda değildi. Ortamda biraz konuşma olsun diye "Sana birkaç soru sorabilir miyim? Çoğu zamandır aklıma takılmıştıda. "dedim ve yemeğime devam ettim.

Sandalyesini iyice bana yaklaştırdı. "Tabi Andy ne istersen sorabilirsin?" dedi sesinde bir ciddiyet vardı ve bu ciddiye beni sinir ediyordu. Dün geceden sonra hatta sabah ben uyandıktan sonra herşey çok iyiydi bir anda bir tanemden Andy'ye geri dönmüştüm. Sorun neydi acaba?

Bunları düşünmemem gerek en azından şimdilik kafamı yavaşça onun fark etmeyeceği şekilde sağa-sola salladım. "Şey biraz özel kaçacak biliyorum ama aileni hiç buralarda görmedim neredeler?" dedim sesim fısıltı gibiydi. Bunu yaptığım için kendimden utanıyordum hiç benim tarzım olan şeyler değildi bunlar. Asla bir insanın özel hayatını kurcalamazdım ama Vince'de benim özelim olacaktı ve onunla ilgili her şeyi öğrenmek istiyordum.

Soruma şaşırmış olacaktı ki ağızındaki lokmayı zorlukla bitirdi. "Hiç beklediğim tarzda bir sorun değildi bu açıkçası." Dedi ve güldü. Baya baya güldü içten ve sıcaktı diğerleri gibi değildi. "Ailemle artık anlaşamamaya başladım. Sürekli tartışıyorduk ve bu tartışmaların nedeni artık çok basit şeyler olmaya başlamıştı. Bende ayrı eve çıkma kararı aldım. Daha doğru aldık." Dedi ve elimi tuttu. Sanki bu durum içten içe onu üzüyor ve üzüntüsünü bastırmak için benden destek alıyor gibiydi. Bu beni oldukça memnun etmişti. Bana güvenmesi benden destek alması iyiye işaretti.

Ben tam ikinci sorumu sormaya yeltenirken "O seni gölde bulduğum gün ailemle olan son büyük kavgamı etmiştim ve o zaman aldık ayrı ev kararını... İhtiyacım olan her şeyi bana vereceklerdi, bu makul bir seçenekti benim için." dedi. Derin bir iç çekti. Sanırım ailesini özlüyordu ama ailesi onu özlemiyor gibiydi. "Eskiden de buraya yakın bir yerde yaşardım ve o göl hep bir kaçış noktamdı." dedi. Kendini bana açması çok hoşuma gitti onu rahatlatacağını düşünerek "Bende bir sorunla karşılaştığımda hep oraya giderim. Çok fazla ortak noktamız var bayım." Dedim ve ona yaklaşıp dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Kesinlikle öyle Andy." Dedi ve tabakları toplamaya başladı. Benim neden o gölde olduğumu sormaması iyi oldu aslında ama ne olursa olsun ona ben soracaktım. Tabaklarımı alıp yıkamak için levyeye koydum. "Eeee, neden o göldeydin ailenle kavganın nedeni neydi kısaca? Çok özelse anlarım." Dedim ve bulaşıkları sudan geçirip makineye koymaya başladım.

"Hayatımda bir erkek vardı ve onlar beni bu cinsel yönelimimden habersizdi. Sürekli bir kız arkadaşım olduğunu bilerek geçirdiler hayatlarının büyük bir bölümünü ama sonunda nasılsa babam öğrenmiş. Sonrasını sen düşün beni kabul etmediler ve artık görmek istemediklerini söylediler. Ve sonuç bu." Dedi ve bana sıkı sıkı sarıldı.

Bu sarılış konuyu kapat sarılışıydı. Ne saçma bir sarılış ama... Neyse artık buna da alışırım. Biraz daha mutfakta oyalandıktan sonra eve gitmek için kapıya doğru yöneldim. Tam kapıyı açacakken  Vince'e "Bugün hiç dışarı çıktın mı?." Diye sordum. "Hayır." diye bana doğru seslendi. Omuz silkerek kapıyı açtım. Sonuçta açık unutmuş olabiliriz ve bu sorun değil.

Kapıyı yavaşça kapatıp, evimin arka kapısına doğru yürümeye başladım. Nedense hiç ön kapıdan giresim yoktu. Arka kapıdan sessizce girmek istiyordum. Etrafta müthiş bir hava vardı. Kapıya ulaşıp, açmak için hamle yaptığım anda bir anda kollarım arkada sabitlendi ve bir el sıkıca ağızımı kapatıp beni sürüklemeye başladı.

Deli biri kollarından kurtulmaya çalışsam da fayda etmedi. Kolları çok güçlüydü ve ben o kolları açmak için fazla çelimsizdim. Beni ormanın derinliklerine doğru sürüklerken bile çırpınmayı sürdürdüm içimde kurtulma umudu vardı. Bir süre sonra durup beni bir köşeye fırlattı.

Dirty Little SecretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin