Umutlar büyük hayallerin başlangıcıydı oysaki...
Bir evlat düşünün meleksiz yapamayan bir de melek düşünün evladı öldü gösterilip yıllar sonra kavuşan.
Sinan iyice delirmiş durumdadir kapıyı kitleyip mutfağa gidip Aygazı sonuna kadar açar ve mehtabi Aygazın başına götürüp kafasını aygaza uzatır aralarında şu konuşma geçer ;
" evet küçük hanım başbaşa kaldık sonunda ya bana o parmak kızın nerde olduğunu söylersin yada burada geberir gidersin hiçte umrumda olmaz "
" bana ne yaptığın yada yapacağın önemli değil o çocuğa artık dokunamayacak olman beni mutlu ediyor,sen bir emanete nasıl bakılması gerektiğini bilmiyorsun, çünkü sen hiç sevmedin, ne bu çocuğu ne de diğer çocukları zoru görünce hep kaçarsın , yakar , kırar,döker ve kapıyı çarpar çeker gidersin, sen hiç sevmedin ki nerden bilirsin sevmeyi, sen nesin biliyor musun ? Sen korkağın tekisin sen sadece sana söyleneni yaparsın , duygusuzsun evlat katilisin ! "
"ben böyleyim peki ya sen nasılsın ? Biliyor musun ? Sen bencilsin, sadece kendini düşünür,kendi kararlarına göre hareket edersin,hayatına hiç bir zaman doğru yön veremezsin, Aşırı duygusal ve agresifsin herşeyi gözünde büyütürsün en ufak bir çizgiyi bile. "
.....
Defne olan bitenin farkındadır bu yüzden oradan kaçmak için çırpınıyordur ve yardım edin çığlıkları yankılanıyordur
1 saat sonra :
Defnenin sesini duyan biri çıkar ambulansla itfaiyeyi arar 15 dk sonra itfaiye kapıyı kırmaya çalışır ve zorda olsa kapı kırılıp içeri defneyi kurtarmaya girerler, defnenin elleri kızarmış ve hafiften kesilmiştir, Defne o yanan harabe olan kulübeden çıkarılıp hastaneye kaldırılır, ufak ve çeşitli kontroller yapılarak eve gönderilir,evlerinin önüne polis bekletilir.
Defne asyanın odasına girip beşiğine ve oyuncaklarına bakar,bebek dolabını açıp kızının eşyasını eline alıp koklarken diğer yandan iki gözü iki Çeşme ağlıyordur, telefon çalar ve arayan Defnenin kocası merttir aralarında şu konuşma geçer ;
"kızının nerde olduğunu öğrenmek istiyorsan kabristana git orada rahatlıkla görebilirsin bu arada ben kocan eminim ki çok özlemiş olmalısın beni hatta ve hatta ben aramasaydım sen arayacaktın değil mi ? Bak ne güzel oldu kalp kalbe karşı güzelim hadi kal tek başına. "
diyip telefonu kapatır
"Eminim ki kızım yaşıyor ve ben onu bulacağım ne olursa olsun onu bulacağım ve Biz yine mutlu olacağız.."
Aslında onun ki sadece küçük bir umuttu kızına kavuşup mutlu olacağının masum bir hayaliydi acaba bu hayaller yarıda mı kalacak ? Yoksa sonsuza dek mutlu mu olacaklardı ? Kim bilir bilinmezdi.
.....
Unutmak istediğim geçmişim , hatırlamak istediğim bir düşlerim var benim...Defnenin tek istediği kızını bulup ona doya doya sarılmaktı,Asya ise herşeyden habersiz öylece etrafına bakmaktaydı, Asya artık 7 yaşına girmişti yeni okul, yeni hayat ve yeni özlem.... onun için yeni hayatın başlangıcı sorgulamaktı artık hayatına dair herşeyi sorguluyordu.
Yeni haftanın başlangıcı onun ise heycanıydı annesi Sandığı Sinem erkenden kalkıp elini yüzünü yıkayarak kahvaltıya hazırlayıp asyanın odasına gider, onu uyandırıp beraber kahvaltı yapıp1. Sınıfa yazdırmaya okula giderler, Sinem asyanın saçını iki yandan örmüştür, üzerinde mavi önlüğü vardır, sinemin elini tutup kolunu sallaya sallaya okul kapısına gelirler ve içeri girip Bir kaç işlemleri yaptıktan sonra dışarı çıkarlar parka giderler,
Asya parkta oynarken sinan sinemin omzuna dokunup yanına oturur uzun bir sessizlikten sonra sinan konuya girer :
"gördüğüm kadarıyla çok mutlusun ? bana sakın alıştığını söyleme unutma biz bu kıza iyilik etmek için evlatlık almadık "
"ne olursa olsun o küçük bir kız çocuğu ve onun şuanda sevgiye ihtiyacı var "
"Sakın ! Sakın bir daha bunu söyleme ! Ayrıca bu çocuk dışarı çıkmayacaktı unuttun mu ? "
Sinem ayağa kalkar ve asya'nın yanına giderek elinden tutar
"Bizim gitme vaktimiz geldi gel bakalım prenses "
"ne yapmaya çalıştığını anlamadım ama umarım doğru bir şey yapıyorsundur Sinem "
Diye mırıldanır kendince ve o sırada Sinem bir taxi çağırtarak eve giderler, içeri girip Sinem kendi ve asya'nın kıyafetlerini bavula koyup kapının kenarına koyar eline bir kağıt ve kalem alıp masaya oturup bir mektup bırakır ve bavuluda asyayıda alıp gider mektupta şunlar yazıyordur :
7 senedir kimseye birşey söylemedim fakat artık buraya kadar küçücük masuma bu yaşına kadar yaptığını unutmadım daha da göz yumamam biz gidiyoruz arayıp sorma boşuna çünkü biz artık yokuz... Eski Sinan olana kadar yokum Elveda... Sinem
Sinan eve gelip mektubu okuyup deliye döner fakat iş işten geçmiş gidecekleri yere varmışlardır
Geçmişe sünger çekmezsen hayata küs kalırsın !
.....Zamanında değer vermediğini gün gelir çok özlersin
Sinan telefonu eline alır ve sinemi arar fakat Sinem cevap vermiyordur tekrar aradığında ise telefonunu kapatır
Sinem asyanın saçını tararken Asya sinemin kucağında uyuya
kalmıştır , kucağına alır ve yatağa yatırır, yatağın yanındaki koltuğa geçip ellerini kafasına koyarak şu kısa zamanda yaşadıklarını düşünür.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENIM HAYATIM
Fiksi UmumBir kız düşünün baba sevgisinden mahrum büyüyen, ve birde anne düşünün kızın öldü diyip yıllarca gözyaşı döküp bir kadının kızın yaşıyor demesiyle kavuşan... Bir anne ne kadar fedakâr olabilir?