1.Bölüm

4.3K 94 19
                                    

PAZARTESİ.

Lanetli pazartesi. İlk dersimiz her öğrencinin korkulu rüyası matematik. Acaba bu dersi seçerken okul idaresi bize fazla mı iyi davrandı? Herkes zombi gibi boş boş etrafı süzerken Büşra Hoca kimseyi takmayarak anlatmaya devam ediyordu. Ders tüm sıkıcılığı ile devam ederken kapı çaldı. Herkesin meraklı gözleri kapıya döndü.

İçeriye okulun müdür yardımcısı Sanem Hoca ile uzun boylu bir çocuk girdi. Büşra Hoca az önceki sinirli tavrını bir kenara bırakarak mutlu bir öğretmen tablosu çizerek konuşmaya başladı.

B:Hoşgeldiniz Sanem hocam herhangi bir sorun mu var?

S:Hayır canım bu yıl okulumuza yeni katılan bir öğrenci daha var onu sınıfına getirdim, siz de tanışırsınız.

B:Tabii ki Hocam. Hadi sen de gel tatlım.

Çocuk gülerek sınıfa giriş yaptı ve tahtaya doğru ilerlemeye başladı.

B: Oğlum adın ne senin?

?:Adım Arda. Buraya yeni taşındık. Bu kadar. Fazla bir şey yok.

B:Tanıştığımıza memnun oldum. Arkadaşlarınla teneffüste tanışırsın.
Şimdi geç boş bir yere otur.

Sadece Serenay'ın yanı boştu. Serenay'ın sırıttıgını gördüm. Ne beklerdik ki zaten. Yine yapacağını yapmıştı. Arda pek onu takmayarak yanına oturdu. Neyse zaten zilin çalmasına 5-10 dakika vardı. Teneffüs de hemen tanışıp onu okulu gezdirme bahanesi ile Dolunay'la onu kendi tarafımıza çekerek onu Serenay'dan uzaklaştırabilirdik. Yoksa Serenay'ın tayfasına katılırdı ki bu isteyeceğimiz en son şeydi. Büşra Hoca bağırarak "Sayfa 60-68  arası yapılıyor!" dedi zil çalarken. Şaşırdık mı? Koca bir hayır.

Hemen Dolunay'a döndüm."Bu çocuğu Serenay'a kaptıramayız! Baksana sohbet etmeye başlamışlar bile ." Başını salladı ve ayağa kalktı. Serenay'ın sırasına doğru ilerledi. Ama çocuk Dolunay'dan önce davrandı ve sıradan kalkıp ona doğru ilerledi. Önüne gelene adını soruyordu. Nihayet Dolunay'ın yanına gelince "Selam. Adın neydi senin?" dedi Dolunay gülümseyerek adını söyledi. Daha sonra ise onlara sinirli bir şekilde bakan Serenay'a döndü Dolunay." Sıra arkadaşını sevdin mi?" dedi alayla. "Fazla değil. Çok konuşuyor."

Bir saniye ben neden yanlarına gitmiyorum. Sıramdan kalktım ve yanlarına yürüdüm. Dolunay beni görünce "Bu da benim en yakın arkadaşım ." dedi kolunu omzuma atarken. Ben de gülümseyerek Arda'ya elimi uzattım. "Adım Derin." dedim. Arda elimi sıkarken "Memnun oldum." dedi. O da gülümsememe hoş bir karşılık vermişti. Daha sonra asıl amacımıza gelerek" Okulu gezebiliriz?" dedim. Arda "Olur." dedi. Biz kapıya doğru ilerlerken Serenay'ın Arda'ya bağırdığını duyduğumda gözlerimi devirdim. "Arda okulu gezecektik?!" Arda "Şu an Dolunay ve Derin ile gidiyorum fark ettiysen." dedi göz kırparak. Kapıdan dışarı çıktığımızda ise "O kızı sevmedim."dedi gülerek. Ve devam etti. "Fazla basit."

Bu dediğini duyunca "Adamsın Arda "diye bağırarak Arda'ya döndüm."Biliyorum." diyerek sırıttı. O sırada Dolunay "Benim tuvalete gitmem lazım sen gezdirirsin."dedi. İş başa düştü demek ki. Dolunay uzaklaştıktan sonra Arda'ya dönerek "Nereden başlamak istersin?" diye sordum. "Açıkçası pek fark etmez."Okulu bizim kattan tanıtmaya başladım . Bizim katta çok fazla şey yoktu zaten tuvaletleri falan gösterdikten sonra aşagı kata indik.

İlk olarak onu biyoloji laboratuvarına soktum."Burası da pek sevgili biyoloji laboratuvarımız. Öyle yabancı filmlerdeki gibi kurbağa falan parçalamıyoruz ama değişik şeyler yapıyoruz fırsat buldukça." Bunları dedikten sonra Arda gülümsedi. "Yabancı filmlerdeki ne var sanki okulunuzda tek eksik kurbağa parçalamak mı?"dedi. "Mesela yabancı filmlerdeki gibi entrikalar var. Kızlar tuvaleti tam olarak her teneffüs aşk, nefret , gözyaşı barındırıyor. Tuvalete girsen günah point kazanıyorsun." dedim. "Birileri galiba çok fazla gossip girl izlemiş zamanında."." Ne demezsin."

YENİ ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin