5. Bölüm

893 56 3
                                    

*DOLUNAY*
Telefonum bir kez daha çalmadığı için uykumu almıştım. Mutfağa girdim ve bir şeyler yedim. Daha sonra servisin korna sesini duyduğumda hızla annemi öpüp merdivenlerden üçer beşer atlamaya başladım.

Nihayet servise bindiğimde Serdar abi bana öldürücü bakışlar atıyordu.Yani ona bakmadım ama eminim atıyordur.

Aslı, yanına oturduğumda bana 9'ların bize göre sıradan onlara göre aşırı garip ve heyecanlı kavga anılarını anlatmaya başlamıştı bile. Ben de sanki heyecanlı gibi dinlerken içimden Aslı'ya sövüyordum.

Nihayet sınıfa girdiğimde tabii ki herkes gelmişti. Bir gün de erken getir beni şu okula Serdar abi.

Berkay ve tayfası sınıfın arkasında dururken Dora, kuzey ve Mete tahtadan futbol ile ilgili bir şeyler seyrediyorlardı. Sınıfa girdiğimde Dora ile sıradan bir şakalaşma yaşadım. Daha doğrusu o beni sinir etti.

Derin kendi sırasında oturuyor benim yerimde de Arda duruyordu. Bir şeyler konuşuyorlardı. Pek iç açıcı bir konu değildi sanırım. Yüzünden düşen bin parça lafı Derin'in surat ifadesi için söylenmiş gibiydi. Yanlarına doğru yürüdüm. Yanlarına vardığımda Arda'ya

"Sen de iyice kendi yerin belledin benim sıramı." diyip sırtına yavaşça vurdum. "İyi be kalktım." dedi gülerek.Onun kalkmasıyla ben de çantamı sandalyeye bırakıp sıramın üzerine oturdum. Daha sonra Derin'e dönüp;
"Hayırdır gülüm? Yüzünden düşen bin parça."
"Neden olabilir sence?" deyip kaşlarıyla Dora'yı işaret etti. Bu konu çok sıktı he. Dönüp dönüp başa sarıyoruz. "Vallahi sıkıldım ben sizin bu saçma olayınızdan. Hem sen ne diye üzülüyorsun?Bir de Dora'ya bak." dedim
O an ikimiz de Dora'ya döndük.Kendileri gayet mutlulardı. Kuzey'le kendi aralarında şakalaşıp gülüyorlardı.

"Suçlu olan o,perişan olan sen...İroniye bak. Sen de biraz mutlu görünsene."
"Haklısın ya. Niye ben üzülüyorum. Suçlu olan o."dedi.

Ah, ah yine koluna 'Dolunay sağolsun' diye dövme yaptırman için bir sebep. Ben kendi içimden konuşurken Derin de içinden söylediğim şeyi düşüyordu eminim ki.Birden Doğa yanımıza geldiğinde ikimiz de ona döndük.

"Demek sen benim kardeşimi seviyorsun."

dedi imalı bir şekilde. O olay geçeli çok olmadı mı ya? Şimdi mi aklına geldi?

Şu an hiçbir şeyi bozuntuya vermeden evet seviyorum sıkıntı mı var demek istedim lakin tabii ki yapmadım. Yoksa iş iyice boka sarardı. Onun yerine gayet samimi bir açıklama yapmayı tercih ettim. "Sadece Şişe çevirmece oynuyorduk ve Arda seni arayıp Dora'dan hoşlanıyorum dememi istedi. Şimdi başımdan gidebilirsin." dedim ve tekrar Derin'e döndüm. O benim aksime gayet sinirliydi. "Yok ya.Ben de inandım geri zekalı mı var senin karşında?!"

Görünüşe bakılırsa evet. Karşımda bir geri zekalı var.

"Korktun tabii benden. İşi kıvırmaya çalışıyorsun."

Tabii canım tabii. Kıvırıyorum. Senden de nasıl korkuyorum bir bilsen. Derin Doğa'ya alın bu IQ'suzu bakışları atarken konuşmaya başladı. "Bak Doğa tehlikeli sularda yüzüyorsun." dedi. Bence de Doğa kaşınıyorsun. İçimden Doğa'ya sövsem de gayet sakin davranıyordum.

"Haspama bak. Korktu cevap bile veremiyor."
Işte bu sefer bu kadar sakin olamayacaktım, ayağa kalktım ve Dora'ya bağırdım "Dora!" bana dönüp "Efendim?" dedi."Özür dilerim kardeşim." dedim ve Doğa'ya tokat attım. Saçlarını çekmek istemedim.Dora'nın hatırına. Doğa bana "Ne yapıyorsun kızım!"diye çığlık atarken ben; "Anlamadıysan tekrar yapabilirim." derken sert bir tokat daha attım. Dora anında yanıma gelirken onu takmayarak Doğa'nın üzerine yürüdüm. O ellerini havaya kaldırıp saçlarımı çekmeye yeltenirken ellerini sertçe aşağı indirdim. "İlk önce o eli bir indireceksin." Diyerek üzerine doğru yürürken onu duvarın kenarına sıkıştırmıştım. Tek elimle çenesinden tutup kafasını biraz yukarı kaldırdıktan sonra tek elimle iki yanağına sertçe bastırdım. Evet sayın seyirciler şu an karşımda bir deniz anası var. "Şimdi beni iyi dinle. Şişe çevirmece oynuyorduk ve cesaret dedim Arda da bana seni arayıp Dora'dan hoşlanıyorum dememi istedi. Yoksa o senin lanet sesini duymaya emin ol hiç meraklı değilim. Eğer bir daha hakkımda kötü bir şey, bir hakaret ya da
adımın geçtiği herhangi  bir şeyi bir kişiye bile söylersen gerçekten canını yakarım." dedim ve tekrar lanet suratına baktım. "Anladın mı beni?" dedim dişlerimin arasından. "Eğer bir şey daha yaparsan bu kadar nazik olmam." dedim. Ve kafasını duvara vurdum. O ah diye çığırıken elimi suratından çektim. Ben Sırama doğru yürürken sınıftaki bazı keseli sıçanlar bana bakıyordu. "İşinize bakın keseli sıçanlar." dediğimde herkes eski sınıf moduna girmişti. Dora ve Doğa'nın tayfası hariç.

YENİ ÇOCUKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin