Hey hey karamellerim XOXOXO Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Bu arada 800 küsür okuyucu olmasına rağmen neden vote ve yorum az?! O kadar okuyucu ne yapıyor acaba ?! Ya da ilk başlarda yorumları olanlar şu an uzaya mı gitti ?! O kadar okuyucu arasından bu kadar az vote ve yorum normal mi?!
Babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
Cidden sonunda beni şizofren yapmayı başaran okuyucularım. İyi okumalar <3 <3 <3 Multimedya bölümden kesit bir söz.
******
Tam buzdolabını bir şeyler alıp yemek için almıştım ki bir el yardımıyla mendille ağzım ve burnum kapatıldı.
Gerisi karanlık ...
******
Büyük bir baş ağrısıyla uyandığımda başımı ovuşturarak olanları hatırlamaya çalıştım ama malesef en son hatırladığım şey ağzıma bir şeyle kapatılmasıydı.
Şu an bulunduğum yer bej rengine benzer bir yatakta olmamdı. Birden hareket etmeye çalışınca sağ ayak bileğimde sıcak bir sıvı hissettim. Elimi hissettiğim yere götürdüğümde kan olduğunu anlamam uzun sürmedi. Hatta ayağımın kelepçeyle bağlı olduğunu bile anca anlamıştım.
Yatakta iyice büzülerek ağlamaya başladım. Ben böyleydim işte .. Güçsüz .. Yalnız ...
Birden daha burada olduğu farketmediğim televizyon açıldı ve yüzü maskeli bir adam çıktı. Adam bir tabureye oturarak konuşmaya başladı ..
'' İşte buradasın .. Benim yanımda .. Harry olmadan .. İnan onu bile gebertmek istiyorum biliyor musun ? Peki benim kim olduğumu biliyor musun ? Bilmiyorsun! Şimdilik isim yok! Bu arada ilerdeki düğmeyle ışığı açıp yatağın yanında duran yemeğini ye ve odadaki duşa gir! Eğer dediğimi yapmazsam bu iş sadece seni kelepçelemekle kalmaz! Görüşürüz bebeğim ''
Duyduklarımı resmen içime girmiş yemek gibi güzelce sindirdim ve dediklerine itaat ederek lambanın düğmelerini bulmaya çalıştım .. Tanrım neredeydi bunlar?!
Kafamı aniden büyük bir gövdeye çarptığım an ışıklar açıldı. Karşımda duran siluete bakmak için başımı kaldırdığımda televizyondaki maskelinin olduğunu gördüm. Maskeli de olsa çekici gözüküyordu ve -- ah! Ne diyorum ben yaa ?! Cidden açlık başıma vurmuş!
Maskeli kas yığını -evet tişörtü olsa bile kasları belli oluyordu- beni yatağa oturttu ve nasıl hareket ettiğimi anlamadığım bir şekilde ayağımdaki kelepçeyi çözdü.
Suratını benimkine yaklaştırarak nefesini hafifçe yüzüme üfledi ve gözlerime odaklanmış -ya da hiptonize edilmiş- gibi bakmaya başladı. Ben de onun eşsiz gözüken gözlerine baktım. (he he renk vermeyeceğim düşünün nihahaha) Parlıyorlardı .. Aynı yolumu gösterecek bir ışık gibi .. Ya da aydınlatacak ışık mı demeliyim ?
Elime bir poşet tutuşturdu ve dudaklarımı öpmek için eğilmişken onu göğsü yardımıyla kendimden uzaklaştırdım.
'' Eninde sonunda öpeceksin bebeğim '' dedi ve ardından
'' Açmayacak mısın? ''
Onun dediğine itaat ederek poşeti açtım. İçerisinde kanlı kanlı Harry ve Zayn' in olduğu fotoğraflar vardı ve fotoğraflarda ikisinin ortasıda kalemle yazılmış vs yazısı vardı. Ne olduğunu merak edercesine maskeli kas yığınına baktım. Gülümsüyordu. Bunun anlamak fazla da zor değildi.
'' İkisinden birini seçmek için yarım saatin var güzelim. Eğer karar veremedim dersen ikisi de ölür ama ikisinden birisini seçersen ikisi de serbest. Fakat aşk acıları olacak!Hem söylemeyeceğim ama oradakilerden birini seçmen ile maskemi çıkaracağım. '' dedi. Bir şey dememe izin vermeden odadan çıktı ve beni seçimlerimle baş başa bıraktı ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLU SON (durduruldu.)
Fanfiction'' Unutma, Sell. Hiçbir erkek için, özellikle seni sadece sex objesi gibi görüp yapmacık bir sevgi gösterdikten sonra seni umursamayan bir erkek için ağlamaya değmez. Derinlerde bir yerlerde bir rüyanın etkisi altında kalıp ona aşık olduğunu sanabil...
