11. Bölüm ›› Yardım

173 70 68
                                    

(Multimedyada Model'in çok sevdiğim ve yazarken dinlediğim şarkısı var. Dinlemenizi tavsiye ederim;))

-YAZARDAN-

Burak duvara yaslanmış gözleri kapalı bir şekilde bekliyordu. Doktor onun yanına gelip "Mevsim Güneş'in yakını siz miydiniz?" dedi. Burak uyanır gibi oldu ve "Evet eşiyim. Neden kaç saattir bekletiyorsunuz? Sadece ateşi vardı ama bir sürü test yaptınız, röntgen falan çektiniz. İlaç yazdıysanız gidelim artık. Alt tarafı üşütmüş." dedi uykulu bi şekilde. Doktor "Bayım maalesef sadece üşütme değil. Mevsim Hanım'a zatürre teşhisi koyduk." dedi. Burak "Ne?" dedi şaşkın bir biçimde.

"Zatürre tehlikeli bir hastalık ama merak etmeyin tedavi sürecinde elimizden geleni yapacağız. Bir süre hastanede yatması gerek, bu yüzden evinizinden kıyafet vs. getirebilirsiniz." dedi ve o sırada odadan sedyeyle Mevsim'i çıkarttılar. Solunum cihazı takılıydı. Doktor "Dinlenmesi için uyutacağız. Şimdi yoğun bakıma alıyoruz, bir süre görüşemeyeceksiniz çünkü bulaşıcı bir hastalık." dedi.

Burak Mevsim'in arkasından onu götürmelerini izledi.  İlk defa onun için üzülmüştü. "Bir şey daha var. Mevsim Hanım'ın sırtındaki yaraların nasıl oluştuğunu söyler misiniz?" dedi. Burak bu soruyu beklemiyordu ve "Biz yeni evliyiz bir hafta kadar oldu. Daha öncesinde bir yerden düşüp yuvarlanmış sanırım o sırada sırtı yaralanmış." dedi.

Doktor "Bayım bu yaralar yeni ve kaza sonucu oluşmuş olamaz." dedi. O da "Yeni değil. Tekrar bakın bence." dedi. Doktor da "Yaralar daha kabuk bağlamamış. Beyefendi ben tıp fakültesini bitirdim, bilmiyor gibi mi duruyorum?" dedi. Burak da "İyi bok yedin" dedi sinirle. O da "Eşinize şiddet mi uyguluyorsunuz?" dedi.

Burak kahkaha attı ve "Beyefendi ben Mevsim'i çok seviyorum. Ona asla dokunmam. O benim her şeyim." dedi. Doktor da "Peki o zaman polislere yaranın nasıl oluşmuş olabileceğini anlatırsınız. Benim bir hastamın yanına gitmem gerek." dedi. Burak bağırarak "Ben bir şey yapmadım diyorum anlamıyor musun doktor?" dedi.

Doktor da "Eşinizi sevdiğinizi ve ona dokunmayacağınızı söylerken bacağınızı kaşıdınız, diğer elinizle saçınızla oynadınız ve gözlerinizi kaçırdınız. Bunlar yalan söyleme belirtileri. Neyse hemşirelerimizden hastalık hakkında bilgi alabilirsiniz. Geçmiş olsun." dedi ve gitti. Burak "Hay ağzına sıçayım senin." diye mırıldandı. Sonra Mevsim'in yattığı kata çıkıp onun olduğu yeri buldu.Küçük bir camdan uyuduğunu izledi. Elini cama koyup "Ölme. Senden başka kimsem yok." dedi.

Mevsim'i izlerken şoförü Emrah onun yanına geldi ve "Burak Bey biraz önce babanız aradı. Size bir şey söylememi istedi." dedi. "Burada olduğumu söylemedin değil mi?" dedi Burak da. Emrah "Hayır efendim söylemedim. Beril Hanım Amerika'dan temelli dönüş yapıyormuş." dedi. "Yok amına koyyim. Temelli dönecek bir de. Sabah sabah ne güzel haber ya! Neyse eve gitmemiz lazım." dedi morali çok bozulmuştu ve eve gidip Mevsim'in kıyafetlerini getirdi.

Beklemekten canı sıkılmıştı ve Deniz'i çağırdı. Onunla hastane yakınlarında bir cafeye oturdular. Deniz'e her şeyi anlattı.

Deniz "Demek seni seviyor. Salakmış." dedi gülerek. O da "Benden bütün kızlar etkilenir, kıskanma." dedi ve göz kırptı. "Seni tanıdıktan sonra seven var mı? O hastaneden çıkınca boşanırsınız o zaman. Kız senin yüzünden zatürre olmuş lan." dedi Deniz.

Burak da "Yok, istese de boşanamaz. Ona kötü davrandığımı kimseye söyleyemez. Durduk yere boşanmak istiyorum derse babası karşı çıkar. Kafanda Anadolu'nun bağrından kopmuş ve İzmir'e adapte olamayan bir baba hayal et." dedi gülerek. "Ooo anladım. Kızlar bu yüzden İzmir'in kızlarına göre daha ciddiler." dedi o da.

MEVSİMLERDEN MAVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin