Ve ben bir kelebeğin son günüyüm.
Sonra kelebek çıktı kozasından. Bir zamanlar herkesin çirkin dediği kelebek bu kadar güzel olacağını hiç tahmin etmemişti. Ancak güzelliğini başına açacağı dertleri bilmeden başladı yaşamına ve aşık oldu kelebek. Bilmiyordu ki onu güzelliği için seven şeyin kendisini bir gün bırakacağını.
Fakat o güzelliğini önemsemeden sevdi gülü, dikenlerine rağmen. Kokusu bile yetiyordu kelebeği mutlu etmeye. Peki bu kadar aşık olmanın zararlı olacağını niye anlayamamıştı? Beyaz kanatlarındaki pembe beneklerinin ışıltısını, rüzgarda savrulan zarif kıvrımlarını, sadece aşkla mutlu kalabildigini, gül de görebiliyor muydu?
İşte o gün anladı kelebek. Gülün yanında başka bir kelebek gördüğünde anladı aşk denen şeyin zehir olduğunu. O güzel sevgisinin içten içe öldürecek bir acıya dönüşeceğini anlayamamıştı. Veda etmeden ayrıldı. Kozasından çıktığı günün, ölüm günü olacağını bilmiyordu. Bir köşeye çekildi sessizce ve gözlerini kapadı hayata. Bu yüzdendir kelebeklerin ömrünün bir gün oluşu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın Anlamı
Non-FictionHayatın anlamını sorgular insan. Bazen öyle anlar gelir ki bu hayatta bunun için mi yaşıyorum dersin. Aslında tek eksiğimiz başkalarının düşüncelerini önemsemekten kendimizi unutmamız. Bizi üzenleri hayatımızdan atamamamız sorun. Peki bu kadar üzülm...
