1.Bölüm

251 49 49
                                    

           MERKEZ / LABORATUVAR

     Laboratuvar, 1939 sonbaharında Nöropsikiyatri alanında uzmanlaşan Prof. Dr. Benito De Luca önderliğinde, çeşitli bilim alanlarında uzmanlaşan kişilerden oluşan bir ekibin bir araya gelmesinden bir süre sonra oluşturulmuştu. Bu çok gizli bir projejeydi. Son derece ileri görüşlü olan proje lideri Dr. Benito De Luca, oluşturduğu ekibe proje amacını ve vizyonunu, yapacakları deneyler ile üstün özelliklere sahip insanlar yaratarak, "yeni dünya düzenini belirleyecek olan güçlü bir ekip oluşturabilmek" olarak göstermişti.

     Dr. Benito De Luca, 55 yaşında, 170 boylarında, esmer,kahverengi gözlü, karizmatik bir adamdı. Bakışlarıyla karşısındakini tedirgin edebilecek otoriteyi kurabiliyordu. Deneyimlerini ve bilgi birikimini, uzun yıllar boyunca "zihin kontrolü" üzerine harcadı. Tüm bu çalışmaları sonucunda beyni; ilaçsız, birebir hipnozsuz, elektrotsuz, kablosuz, implantsız, sadece ufak bir mikroçip yardımı ile "uzaktan" elektromanyetik sinyaller göndererek etkileme fonksiyonuna, bu yolla duygu, düşünce ve davranış manipülasyonu - yönlendirmesi kabiliyetine erişti. Bu buluşundan sonra ideolojisini gerçekleşitebilmek için bir ekip ve her şeyi yönetebileceği bir merkez oluşturma peşine düştü. Bir takım çalışmalarla birlikte muazzam bir ekip oluşturdu ve merkez krallığını inşaa etmek için uygun bir zaman bekleyişine koyuldu.

   Tüm bunlar gerçekleşirken, birçok ülkede olduğu gibi İtalya'da da savaş sirenleri çalmaya başlamıştı. Diğer devletlere nazaran daha pasifize bir rol üstlenmesine rağmen İtalya'nın bu savaşta yer alması, şüphesiz ki De Luca'nın ideolojisini hayata geçireceği merkezin temellerini atabilmek için beklediği fırsattı.

Evet, gerçek buydu!

Savaş, büyük bir yıkım olmasına karşın, bazı insanlar için hayatları boyunca sahip olabilecekleri tek fırsattı. Milyonlar katlolurken, 10'lar yükseliyordu..

     Benito De Luca'nın tüm bu yeni dünya düzenine yön verme arzusunun altında yatan gerçeği ise dünya'ya (en azından kontrol edebildiği kadarına) adaleti getirmek ve bu adaleti korumak idi. Bunu oluşturabilmenin temelinde milyonlarca insanın katlolması olsa bile.. Benito De Luca'ya göre, dünya'ya kalıcı bir adalet ve düzen getirebilmenin tek yolu, bunun öncesinde yaşanacak büyük bir yıkım idi!

     Dr. Benito De Luca, insanları etkileyebilmek konusunda çok profesyoneldi ve devlet içerisindeki krtitik noktalarda önemli bir yapılanmaya sahipti. Planlarını hayata geçirebilmek adına atacağı adımları çok net biliyordu. Dönem koşulları leyhine işlediğinden, kritik noktalardaki adamlarına gizli bir sığınak projesi hazırlattı ve bu proje kısa bir sürede start aldı. Devlet adamlarının başarısız ve yetersizlikleriyle birlikte, dünya'daki kaos ortamı ilerleyen zamanlarda bu sığınağın (merkezin), tüm kayıtlardan silinebilmesi, varlığının unutturulabilmesi için kolay bir zemin oluşturuyordu.

     1941 yılının mayıs ayında projenin tamamlanmasıyla beraber Benito De Luca, işleri hızlandırarak üç ay içerisinde sığınağı, kafasında tasarladığı gibi bir merkeze dönüştürdü. Bu merkez, dolayısı ile içerisinde oluşturduğu laboratuvar çok önemliydi. Çünkü tamamen yasak ve gizli olan araştırma ve deneylerini yapabileceği, aynı zamanda tüm emir, komuta, yönetim işlerinin gerçekleşeceği bir ana üs niteliğindeydi.

     Dr. Benito De Luca'nın sıklıkla danıştığı bir tane yardımcısı bulunmaktaydı. Bu yardımcısı Benito'nun sağ kolu diyebileceğimiz, proje için çok önemli bir rolü bulunan Genetik Bilimci Prof. Dr. Albertino Santoro idi.

     Dr. Albertino Santoro, henüz 10 yaşındayken ailesiyle birlikte Almanya'ya yerleşmiş, eğitimini burada tamamlamıştı. Yaklaşık 30 yıllık bir Almanya macerasından sonra tekrar ana vatanı olan İtalya(Roma)'ya dönüş yapmıştı. Dr. Albertino, uzun boylu, zayıf, oldukça saygın, bir o kadar da agresif bir insandı. Çalışmaları esnasında rahatsız edilmeye hiç tahammulü yoktu. Hayatına, DNA üzerine yaptığı çalışmalardan başka birşey sokmaktan hoşlanmazdı. Nitekim 57 yaşına geldiğinde bu çalışmaları sonuç vermeye başlamıştı. DNA'nın yeniden bir araya getirilmesine yönelik çalışmalarında büyük yol kat etti. Geliştirdiği ve farelerde genlerin değişmesini sağlayan teknik, obezite, kanser, kistik fibroz ve diğer hastalıklarla ilgili olumlu sonuçlar vermeye başlamıştı. Tüm bu başarılarından dolayı Dr. Albertino, Dr. Benito De Luca için kilit isim olma anlamı taşıyordu. 1941 yılında, "üstün güçlere sahip insan yaratma" projesi için gerçek denekler ile araştırmalarını yapabileceği laboratuvara kapandığında 63 yaşına gelmişti.

Artık tek bir denek türü üzerinde çalışacaktı.

ALESSIAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin