Keyifli okumalar...
Bir insan ne kadar acımasız olabilir ki
sınırlarını zorlayana kadar acımasız
olabilir mesela, içindeki her zerresini kötülük için kullanabilir.Genç kız halasının da kötü biri olduğunu ve vücudunda ki her zerresinin kötülük için kullandığını düşünüyor, bu dünyada ki milyonlarca kötü insandan sadece biri halası ama genç kızı genede haline şükrediyor, daha kötü durumda olanlar var bu dünyada
Halası genç kızı bu zamana kadar sırf iki kuruş para getirdiği için yanında tutuyordu, halasına göre genç kız bir nevi para makinesi idi.
Ama aynı şey eniştesi için geçerli değildi.
Halası gibi genç kızı azarlamıyordu
biraz soğuk bir adamdı ama halası gibi değildi.Kimse onun gibi kötü biri olamazdı genç kıza göre
Genç kız şüphe ediyordu, o kadın halası olamazdı.
Bunu geçmişteki hareketleri ile belli ettiğini çokça kez görmüştü.Genç kız 12 yaşında iken ayakkabısı çok eskidiği için, eniştesi bir istisna yapıp küçük kıza bir ayakkabı almıştı.
Halası buna ilk defa söylenmemişti,
belki de küçük kıza acımıştır.
Çünkü küçük kızın ayakkabısı gerçekten kullanılamayacak haldeydiKüçük kız sıkılmıştı bu yüzden halasından habersiz evinin çokta uzağında olmayan parka oyun oynamaya gitmişti.
Halası küçük kızın oynamasına izin vermiyordu küçük kızı her zamanki sert ifadesi ile
'dünya oyun oynanılacak yer değil'
diyordu.Her çocuk oyun oynamak eğlenmek ister, o da bunu yapıyordu.
Parkta oyun oynarken, küçük kız bir şey farketti.
Bankın yanında küçük beyaz bir kedi vardı.
Bu kedi gerçekte çok tatlı görünüyordu, küçük kız kedi'nin hemen yanına gitmek istedi.Kedinin yanına gittiğinde onu sevmeye başladı, kediyle ayrıca oyun oynamak istiyordu.
Ama kedi hiç pas vermiyordu.Bu kedinin bir sıkıntı vardı.
Küçük kız bunu daha çözememişti
Küçük kedi aslında susamıştı.
Bu sıcakta her canlı susardı.
Özelikle böyle küçük bir kedimi susamayacaktı.Nihayet küçük kız kedi'nin sıkıntısını anladı.
Küçük kız bu şirin kediye şimdi nereden su bulacaktı.
Küçük kızın aklına bir fikir geldi.Eniştesi'nin yeni aldığı ayakkabısı'nın tekini çıkarttı. Parkın az ilerisinde ki su çeşmesine doğru hareket etti.
Amacı belli idi, bu şirin kedi'nin susuzluğu'nun giderilmesi gerekiyordu.Küçük kız ayakkabısı'nın içinde ki su ile beraber kedi'nin yanına geri döndü.
Su dolu ayakkabıyı kedi'nin önüne koyup suyu içmesi'ni bekledi.
Beklediği oldu, kedi suyu içmeye başladı.
Küçük kız bu yaptığına içten içe çok sevindi.
Tam o sırada halası'nın sesi duyuldu.
"Umud ne yapıyorsun orada, ben sana demedimmi oyun oynamayacaksın"
Halası her zamanki gibi küçük kızı azarlıyordu.
Bu her zaman ki haliydi kadın'ın
artık alışmıştı küçük kız.Halası küçük kızın yanına gidip kediyi ve küçük kızın su içerisinde ki ayakkabısını gördü.
Halası bu gördüklerine çok sinirlenmişti, bunu gözlerinden anlayabiliyordu küçük kız.
Halası kediyi kovup, ayakkabıyı sinirle yere savurdu ve parkın ortasında küçük kıza bağırmaya başladı.
"Biz sana bunun içinmi ayakkabı aldık, elindekilerin kıymetini bilmelisin" küçük kız korkmaya başlamıştı artık.
Kadın kızın daha da korkmasını isteyerek,dahada bağırdı.
"Bunu bile haketmiyirsun, seni küçük sıçan"
Kadın her hareketi ile belli ediyordu içindeki kötülüğü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Rengi
Teen Fiction"Her istediğini yapabileceğinimi sanıyorsun" dedim, kendimden emin çıkan sesimle. Gözlerindeki mavi harelerini bana dikti. Söylediğimde ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışıyordu. Ben gayet ciddiydim, bu hayatta her istediğini yapamazdı. Düşünceleri...