Okul

4.7K 40 3
                                    

Medya: Okan

-Ah bu tatlılık başa bela!

Evet, tombiş yanaklı kardeşinin yanaklarını sıkarken aynen böyle söylemişti. İzmir'i özlüyordu. İstanbul'a alışması ne kadar sürecek bilmiyordu. Avukat babasının tayin olacağını öğrendiğinde biraz üzülmüştü. Sınıfındaki arkadaşlarını, sokağındaki kankalarını, akrabalarını ve daha nicelerini arkasında bırakarak gelmişti İstanbul'a.

"Kızıım! Okula geç kalacaksın! Bırak kardeşini!"

Sude kardeşinin yanağına her zamanki öpücüğünü kondurdu ve arabasına bindi. Yeni okuluna doğru gitmeye başladılar.

Nihayet vardılar. Okul ne kadar da büyüktü böyle! Bu kadarını tahmin etmemişti. İçeri girmeden önce omuzunda bir el hissetti. Arkasını döndüğünde deniz mavisi gözlerle karşılaştı. Kız ona; "Sen şu yeni nakil öğrenci misin?" diye gayet samimi bir soru sordu. Bizimki sadece "Evet." diyebildi. Aslında şaşırmıştı. Bir insan yeni tanıştığı birine nasıl bu kadar yakın davranabilirdi? Kız Sude'nin şaşırdığını çaktı ve " Kusura bakma, önce kendimi tanıtmalıydım. Ben Merve. Sınıfımıza yeni bir ögrencinin geleceğini duymuştum. Ve kapıdan içeri girdiğinde seni bu okula hiç görmediğimi farkettim. Nakil ögrenci olabileceğini düşündüm."
Sude her zamanki o gamzeli gülüşüyle "Önemli değil." dedi. Merve "İstersen sınıfımıza kadar eşlik edeyim." dedi. Sude "Çok memnun kalırım" diye cevap verdi.

Merve'yi sevmişti. Eğer okuldaki herkes böyle ise iyi anlaşabilirdi. Umarım sınıfım güzeldir, diye düşündü. Merve'ye karşı biraz normal davrandı çünkü daha ilk günden adı çatlağa çıksın istemiyodu. Çünkü bizim kız biraz yaramaz ve komikti ama bu okulda biraz daha ağırbaşlı ve havalı bir kişiliği olsun istiyordu. Sınıfa girdiğinde ilk gözüne çarpan şey o kişiydi...

Devam edecek...

-"soğuk kahve ☕"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin