Bu haftamı Jack'siz geçirmek kötüydü.Yani onunla mesajlaşmamak , sanki geceleri bile bir garip hissediyorum.Ve.Frances rüyalarıma girip duruyor.Biliyorum bu bir klişe ama onu görüyorum ve bana gülüyor. Yaptıklarını ödeyeceksin. deyip ürkütücü bir şekilde gülüyordu..
Bugün düğün günüydü ve en önemlisi Jack'le konuşacağım gündü.Clarie'nin odasına girdiğimde çığlık atarak pantolonun düğmesini iliklemeye çalışıyordu.
"Kuaföre geç kalıyorum.Ben bok gibiyim ve kilo almışım." diye bağırdı ve ağlamaya başladı.Hızlıca yanına giittim ve düğmesini ilikledim.
"Bok gibi değilsin.Sen kusursuzsun." dedim ve gözlerinden akan yaşları sildim.Bana gülümsedi ve teşekkür etti.
"Kuaföre geliyormusun ?" diye sordu.Başımı iki yana salladım.
"Ah hayır halledebilirim." dediğimde beni öptü vee gelinliğini kucağına aldı.
"Seni almaları için birilerini yollarız." dedi ve çıktı.Araba sesinden gittiğini anladım.Yavaşça lavaboya girdim ve günlük işlerimi hallettim.Daha sonra odama geçtim laptobumu açtım ve maillere baktım.
Kimden : Jack Sky
konu : Kahvaltı ?
kime : BAYAN uykucu LANGDON
Kahvaltıya ne dersin ?
Hızlıca cevap yazdım..
Kimden : Add Langdon
Konu : Kahvaltı senden.
Kime : JK Sky
Dışarı çıkmak istemiyorum.Buraya gelip kahvaltıyı hazırlarsan olur.
Yolladım.Kapı çalınca koşup açtım.Jack'ti.Gülümsedim.
"Geç kalsaydın seni içeri almazdım," dedim ve onu içeri soktum.Ceketini astı ve içeri geçti.Mutfağa geçtim.Daha sonra o mükemmel koku ilişti burnuma.Birden ellerini bellerime doladı.
"Jack," diye inledim.
"Bana dayanamıyorsun." dedi ve güldü.Hızlıca toparlandım ve sandviç'i elime alıp içeri geçtim.Koltuğa bacaklarımı uzatarak yayıldım ve kanalları gezmeye başladım.En sonunda Marilyn Manson'ın en sevdiğim şarkısını çalan kanalda durdum.
Başımı çevirdiğimde elinde bir şişe birayla koltuğa uzanmış beni izleyen Jack'e baktım.
''Ne ? '' dediğimde gülümseyerek başını iki yana salladı.
''Yok birşey,'' dediğinde aklıma birden konuşacaklarımız dank etti.Hızlıca doğruldum ve boğazımı temizledim.
''Konuşmamızın vakti geldi , ha ? '' dediğimde gerildiği her halinden belliydi.
''Sor.'' dediğinde başımı salladım.
''Beni ormanda neden öldürmeye kalktın ? '' dediğimde tişörtünü çıkarttı.
''Yara izlerime dokun.'' dedi.Denileni yaptım ve hızlıca karanlığa çekildim.
Bir depodaydım.Depo kan kokuyordu.Sesin geldiği yöne ilerlemeye başladım.Kapıdan baktığımda Jack'in ve benim kollarımız zincirlere bağlanmış kanlar içinde etrafa bakınıyorduk.Bir adam bana tokatı geçirdiğinde Jack zincirleri koparmaya çalıştı fakat başaramadı.Ardından birşeyler söyledi.Duymak için biraz daha yaklaştım.
''Bana istediğini yap ama lütfen onu serbest bırak,'' diye yalvarıyordu Jack.İşkence eden kişi gülmeye başladı.Ve o anda onun kim olduğunu fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satan's Child 2 : Oblitus
Mystery / Thriller''Satan's Child kitabının devamı..'' -----> Uyandım.. Karanlıktı.. Sadece karanlık.. Sonra başımı yerden kaldırdım ve etrafa bakındım.Bir ormandı.Dolunay ışığı azda olsa aydınlatıyordu.Usulca ayağa kalktım ve nereye gideceğimi düşünmeye başladım. A...
