Sevgili okurlarım;
Yazdıklarımı yapmacıklıktan uzak ve tüm samimiyetimle sizlerle buluşturdum.
Wattpat'e kitap yazmaya yeni başladım ancak wattpat dışında yazdığım fakat yayımlamadıgım kitabım da var.
Sizin yorumlarınız benim için çok önemli...
Kitaba gelecek olursak kurgu olmakla beraber kurguladığım olaylarda hayal ettiğim kişinin bendeki düşüncelerini yazdım
:-)Yorumlarınızı bekliyorum :-)
* * *
Yine bir okul çıkışı zihninde binbir türlü düşünceyle yavaş adımlarla evin yolunu tutmuştu.Kalbinde derin bir sızı vardı.Kaldırımın kimi yerleri sular altında kaldığından adımlarını dikkatle atıyordu.Yol kenarlarında küçük marketler ve dükkanlar yol boyunca ilerliyordu.Ara sokaklardan birine girdi.Uzun kirpikleri iri gözlerini gölgelendirmişti.İçinde anlam veremediği duygular kalbini sarmalamıştı.Sıkıntılarını içine atmış ve kalbini daraltan duyguların altında ezilmişti.İçinden ağlamak gelsede gözleri tepki vermiyordu.Bir süre eskileri geçirdi aklından fakat sonra vazgeçti çünkü bu düşünceler onu büsbütün umutsuzluğa sürüklüyordu.Başlarda bir kuş misali çarpan kalbi yerini yeis ve hüzne bırakmış ve saadetini gölgelemişti. Bu düşünceler içinde ilerlerken takip edilme hissiyle arkasını döndü ve kısaca bir göz gezdirdi.Fakat yolda gözüne yabancı gelen kimse yoktu.Belki benim kuruntumdur diye geçirdi aklından.Sonra düşüncelerine geri döndü.Kalbi paramparçaydı ve her parça ayrı kişilerin elindeydi ama tutanlarında elini kesiyordu.Hiç bir zaman intikam duygusu sarmamıştı kalbini.Onu üzen insanlara yine de kötü davranamıyordu.Bütün bunlara rağmen onu üzenlere hayat, dersini vermişti.
Yalnız ondan da bir şeyler çalmıştı,bir damla sudan yeşeren iyi niyetlerini kurutmuşlardı.
Bu duygular içinde evin önüne geldi.İki katlı fil dişi renkli biraz eskimiş yer yer sıvaları dökülse de kötü bir görüntüsü olmayan küçük bahçesinde bir erik,birkaç gül,iki incir ve üç elma ağacı bulunan kendi halinde bir evdi.Önce bahçenin kapısını açtı, taşlarla süslenmiş olan ve kapıya doğru ilerleyen yoldan yürüdü.Evin kapısını da açıp içeri girdi.
Evin içinden hoş yemek kokuları geliyordu.Sevgi ve zerafetle işlenmiş odasına girdiğinde saadet dolu günler geldi aklına.Ne yazık ki o günler geride kalmıştı.Babasının onu kucağına alıp ona ders çalıştırması,siyah saçlarını avuçlarının arasına alıp okşaması ,dersten sonra onlarla oyunlar oynaması ve hergün olmasada ara sıra geceleri kitap okuyarak uyutması bir bir gözünün önünden geçiyordu.Ne yazık ki babası onları bırakalı iki ay olmuştu babası artık yoktu ve onlarla olamayacaktı.Öbür dünyaya göçüp gitmişti.Annesiyle ve iki kardeşiyle bir başlarına kalmışlardı.Hâla inanamıyordu.Sanki tüm bu olan bitenler kötü bir kâbustan ibaretti.Babası içeriye girecek işte o zaman boynuna sarılıp hiç bırakmayacaktı.Ama kabullenmeliydi yapacak bir şey yoktu.Bu can zaten emanetti zamanı geldiğinde o da kavuşacaktı babasına.
Henüz babasının nasıl öldüğünü bilmiyordu.Annesinin söyledikleriyle tatmin olmuyordu.Üstünkörü geçiştirmek için söylenilen sözlerle yatıştırmaya çalışmışlardı.
Annesi biraz rahatsızdı babasından kalan bir miktar parayla şimdilik idare ediyorlardı.Daha sonra ne olacak diye geçirdi içinden.
Üniversite son sınıf öğrencisiydi. Edebiyat bölümünde okuyordu.Artık evin geçimini sağlamak için çalışacaktı.
Yemek hazırlanmıştı, annesi dünyadaki en güzel ezgilerden bile daha güzel ve insana huzur veren berrak sesiyle onu sofraya çağırdı.İçinden bir şey yemek gelmiyordu.Yine de sofraya oturdu.Soluk beyaz yüzünde küçük ve yapmacık bir tebessüm belirdi.Ailesini dimdik ayakta tutmak için sıkıntılarını ve azaplarını saklamaya çalışacaktı.İki aydır zaten harap olmuşlardı. Ezilen kalplerinde bu acının bir tesellisi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbe Duvar
Teen FictionAşk,kaybolduğun ormanda yolunu bulmaya çalışmaktır.Yolun nereye çıktığını bilmeden yürümektir.Kalbin ritminde müzik dinlemek,denizi izlemek,yüksek bir tepeden en güzel manzarayı izlemek ama en çok ta yenilmektir...