Ee? Final oldu.
Ya ben daha geçen ben yayınlarım hikayeyi diyordum ne ara final oldu anlayamadım. Anlayan varsa anlatsın bana bir zahmet.
Eee ben böyle konuşmaları beceremem zaten burda da yayınlamayı planlamıyorum bir teşekkür gelicek.
Tamam final ama ikinci kitap olucak yakın zamanda bölüm gelmese bile tanıtımı yayınlamayı planlıyorduk Büşrayla detaylı konuşmalıyız.
He şunu söyleyeyim serinin adı 'How Can' olucak.
Sonraa bu final uzun uzun yorumlar istiyorum. Final ya hayvan gibi yorum yapın lan yazık bize mutlu oluruz.
Bölüm şarkısıyla okunması tavsiye edilir tam bölümlük şarkı. Multimedia çok güzel çünkü hepsini ben yaptım! Ayrıca bölümü sevgili yazarımız sağlıkçı Büşra istedi ona yani.
Hikayeyi bırakırsak YGS mağdurları nerdesiniz? Ses verin kardeşinize. Ben de buradayım!
Neyse neyse! Yorum yapın, oy verin.
Seviyoruz siziii ♥
"Hayat devam ediyor, Colin," diye fısıldadı Allison yavaşça. Koltukta yanımda oturmuş, şişmiş gözlerime derin bir şefkatle bakıyordu.
"Beni korkutan da bu ya," Yavaşça burnumu çektim. "Hayat öylece devam ediyor ve ben ne olacağını, ne olacağımı bilmiyorum. Oturup hayatın bana ne getireceğini izliyorum, fakat bir şey de getirmiyor."
Elini, battaniye üzerinden dizime yerleştirdiğinde, dudaklarımı dilim ile ıslattım. "Bir hafta oldu Allison. Onsuz bir hafta."
Yaşlar bir kez daha öylece gözlerimden akmaya başlamıştı. Kalbim ortasında esen rüzgar yerini kasırgaya bıraktığında burnumu çektim.
"Hiç bu kadar ölü hissetmemiştim."
♦♦
Öylece yastığıma sarılmış boş bakışlarımı pencereden dışarı çevirmişken, kapının açılmasıyla irkildim. Tabii ki kimin geldiği umurumda bile değildi çünkü Colin olmadığını biliyordum.
“Uyan artık, Harry!” Louis’nin sinirli sesini duyduğumda, derin bir iç geçirdim. İtiraz etmeden yatakta doğrulduğumda, başını iki yana sallamakla yetindi. “Hayır, gerçek anlamda bir uyanıştan söz ediyorum. Bir ay oldu dostum, kendine gel artık.”
Onu başımla onayladım ve bir şey demeden yataktan kalkıp üzerime pantolonumu geçirdim.
“Harry-“
“Ben iyiyim tamam mı?” Ani bağırışım Louis’yi de yerinden sıçratmıştı. “Aptal bir ergen değilim aşk acısı falan çektiğim yok. Sadece canım sıkkın.”
“Yapma!” diyerek çıkıştı bana. “Son bir aydır ölü gibisin.”
“Çünkü ölüyüm!” Sinirle parmaklarımı saçlarım arasından geçirdim ve derin bir nefes alarak sakinleştirmeye çalıştığım sesimle konuştum, “Kalbim ondayken tam olarak yaşıyormuş sayılmam öyle değil mi?”
“Tabii,” diye homurdandı Louis, dışarı çıkarken. “Kesinlikle aşk acısı çekmiyorsun veya kesinlikle bir ergen değilsin.”
…
One Direction- Over Again
“Again we take the same road, (Yeniden aynı yolu alıyoruz)” diye bağırdım evin içinde kulağımda öylece kulaklıklarım takılı halde, kanepe üzerine uzanmışken. “Two days in the same clothes. (Aynı kıyafetler içinde iki gün.)”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How Can I Fall In Love
Fanfiction“Birazcık üstelesem, benimle yatmak için bana yalvarırsın Colin.” Ben mi? Bir erkeğe mi? Yalvaracak mıyım? Hah! Dalga geçiyor olmalıydı. Kaşlarımı kaldırdım ve alaylı bir sesle konuştum, “Tanrım! Üzerimdeki tişörtü çıkarıp yanına gelsem üstüme çı...