Bölüm 11

1.7K 79 2
                                    

Yatağımda hissettiğim kıpırtılar gözlerimi huysuzlukla açmama sebep oldu. Bu neydi böyle? Rahatsız edici bir boyuttaydı. Esneyip saçlarımı karıştırdıktan sonra gözlerimi kıpırtının sebebine çevirdim. Gördüğüm yüz yeniden kafamı bıkkınlıkla yastığa koymamı sağladı. Bunu tahmin etmeliydim. Güney'in benden intikam almayacağını düşünen aklım ne amaçlamıştı ki?

"Güney def ol, şimdi," diye mırıldandıktan sonra gözlerimi kapattım. Kıpırtılar durduğunda gözlerim açıldı. Hadi ama, kim dediğimi yapacağını düşünürdü? Gözlerim yeniden Güney'i buldu. Durmuş sırıtarak bana bakıyordu. Kaşlarım havaya kalkarken, "Arada bir kullandığın beynini kullanma günün mü?" dedim alayla. O sırada bir ses geldiğinde bakışlarım ışık hızıyla kapıya döndü. Kuzey duvara omzuyla yaslanmış sırıtarak bizi izliyordu.

"Güney, acıdı mı?"

Alay kokan sesi dudaklarımın kıvrılmasına sebep oldu. Gözlerim onu incelemeye başladığında derin bir nefes alarak oturur pozisyona geldim. Üzerine asker yeşili bir gömlek giymişti. Altında siyah dar pantolonu her zamanki gibi harika duruyordu. Saçlarını karıştırarak dağınık bırakmayı tercih etmişti. Çok hafif çıkmaya başlayan sakalları sırıtmama sebep oldu.

"Acımadı kardeşim," diyen Güney'e döndüm yeniden. Ellerini beline koymuş, çocuğuna kızmaya hazırlanan annelere benzemişti. Kollarımı arkama koyarak onlara yaslanıp kafamı kaldırdım ve Güney'i daha rahat bir pozisyonda izlemeye başladım. O da mavi bir gömlek giymişti fakat düğmeleri açıktı. Vücut gösterisi yapmayı seviyordu. Ayağımla karnına vurduğumda bir an sendeledi fakat yeniden toparlandı ve bana gözlerini kısarak baktı.

"Kuzen anayasasına göre bana iyi davranman gerekiyor, Cereniko."

Yüzüm anında kırıştı. "Cereniko?" dedim istemsiz garip çıkan ses tonuyla. Komik olduğunu sanıyordu ancak öyle olmadığını üzülerek belirtmek zorundaydım. "Beğenmedin mi?" Kaşlarını kaldırarak ciddi bir merakla sormuştu. İç çekerek yeniden yattım ve onu umursamamaya çalıştım.

Yeniden yatak kıpırdamaya başladığında, "Güney, hemen durmazsan en sevdiğim kuzenim Kuzey olur," dedim esneyerek. Gerçekten, uykum vardı.

"En sevdiğin kuzenin zaten ben değil miydim?" Meraklı sesle birlikte gözlerimi açtım ve yeniden kapattım. Bu konuyu açmamak en mantıklısı olabilirdi fakat açmıştım işte. Şimdi bu durumdan kurtulmaya çalışmak isterdim ancak uyumak istiyordum!

"Hayır bendim, sana ne oluyor Kuzey?" Güney'in eğlenen sesiyle sırıttım.

"Asıl bendim, öyle değil mi Ceren?"

Sadece kafamı oynatarak, "Aranızda tartışsanız beni dahil etmeseniz nasıl olur?" diye mırıldandım. Güney'in yataktan indiğini hissederken, gözlerimin önünde bir gölge oluştu. Kapalı gözlerimi hafifçe araladığımda Güney'in kollarını göğsünde bağlamış bir şekilde beni izlediğini gördüm. Bakışlarından kurtulmak için arkamı döndüğümde Kuzey'in aynı şekilde durduğunu fark ettim. Sırtüstü uzanmaya başlayarak ofladım.

"Gidin başımdan be," dedim ince bir sesle. Göz ucuyla ikisine de baktığımda hareket etmedikleri gerçeğiyle yüzleştim.

"Ya sizin burada işiniz ne hem? Bir genç kızın odasına ondan izinsiz girilmez biliyorsunuz değil mi?" Kastığım duyar sayesinde ikisi de sırıttı. "Burası bizim evimiz ve sen misafir odasında kalıyorsun, Ceren Melis."

Kaşlarımı çattım yapmacık bir sinirle. "Sizi bizi mi vardı Kuzeyciğim? Çok yanlış yaptın. Sizi şimdi terk etsem ne yapabilirsiniz ki?" Suçlu olanın onlar olduğunu ima etmeye çalışıyordum fakat onlarda pek işe yaradığı söylenemezdi.

Karanlığın YalnızlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin