Paketleme istasyonundaki yerimi alıp insandan çok makinaya benzeyen bir halde çalışmaya başladım. Ustabaşı hariç herkes kafasını yaptığı işlere gömer Ve beş çayına kadar kaldırmazdı. Ustabaşı ise makineleşmiş insanlara sürekli bir şeyler ekleme çabasında olup kafasını işe gömen bizleri ve yaptığımız işleri kontrol ederdi. Dokuz yıldır bu fabrikadaydı ve yaptığı işi ilk günki heyecanıyla devam ettiriyordu. Ben ise yaklaşık iki yıldır çalıştığım halde kendimde o heyecanı bulamıyordum. Üçüncü kez duyulan Eminönü vapurunun korna sesi beş çayının haberini veriyordu. Beş çayının zili çaldığında ise herkes küçük tüpün üstünde demlenmekten kararmış çaydanlıktan birer bardak çay alır azınlığı ile ya bir köşeye çekilir yada sigara yakardı. Ben ise yan istasyonumda çalışan Ahmet abinin yanına gider onunla devletin bekasından, güvercinlerden yahut yeni çıkan bir arabadan konu bulup sohbet ederdik. Evli iki çoçuk babası her bulduğu fırsatta sigara içen Ahmet abi radyoların haber kanalı gibiydi. Sürekli "geçen radyoda dinlediğim bir habere göre " diye başlayan cümlesi "haberlerde her şeyi doğru anlatmıyorlar" diye biter radyoda dinlediği tüm haberleri bana naklen aktarırdı. Tabi birde kendi kattığı doğruları vardı Ahmet abinin. İki aile arasında çıkan bir kavgada üç kişi öldüyse eğer Ahmet abiye göre kesin kan davasıydı yahut su davasıydı bazende arazi meselesiydi.Çünkü bu insanları yörelerine göre ayırırdı Ahmet' abi. Örneğin eğer kavga eden aileler Mardinliyse kan davasıydı.Eğer Giresunluysa arazi meselesi olabilirdi yahut Anadolu da kurak bir şehir ise su davasıdır diye yorumlardı. Ahmet abinin dinlediği son habere göre başbakan İstanbul büyükşehir belediye başkanı ile birlikte İstanbul'lunun su sorununu çözeceklerini söylemiş. Ahmet abi bu konu hakkında kendi yorumunu katacaktı ki çay molasını bitiren zil çaldı. Ve hemen ardından başını işine gömen bizleri, kontrol etmek için gelen ustabaşı gözüktü. Hepimizi tek tek kontrol eder elindeki kağıtları doldurup müdürün yanına giderdi. Vardiya bitiminde bütün günü aylak aylak dolaşarak yorulmuş ruhum bedenime yeniden iştirak eder ve bedenin yorgunluğuyla bir bütün olur kalan son gücümle ise eve kadar yürürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25. Saat
RomanceGit gide içinden çıkamayacağınız bir yalnızlığın içine düşeceksiniz işte bu sizin kuyunuzdur.