2. Bölüm - Tanışma

3 0 0
                                    

Yolda giderken İstanbul tabelasını görmüştü. Az ilerisinde bulunan bir derenin yakınlarında durdu. Araçtan inip elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar araca dönüp yoluna devam etti.

  Bir kasabadan geçerken, ihtiyaçlarını gidermesi gerektiğini düşünerek arabayı kenara çekti. Kafe-bar tarzı bir dükkanı gördüğü gibi yürüdü. Acıkmış ve susamıştı.

İçeri girdiğinde oldukça sessiz bir ortamla karşılaştı. Bir yere oturup siparişini vermek için hazırlandı. Hemen ardından barmen gelip siparişi aldı. İki kişi içeri girdiğinde bir terslik sezmişti. Yine de sessiz kalmak istedi. Yemeğini beklemek daha cazip geliyordu.

Aradan geçen kısa süre sonunda yemeği masasına gelmişti. İlk lokmayı aldığında kapıdan kendisiyle eşit yaşlarda birinin içeri girdiğini fark etti. Sessiz bir kasabada böylesine kalabalıklığın iyiye işaret olmadığının farkındaydı. Barmenin gözlerinin içine baktı. Birkaç saniye sonrasında masada duran kahve potunu alıp ilk gelen iki kişinin yanına gitti. Önlerinde duran kahve fincanlarını doldurmadan önce konuştu;

"Hoşgeldiniz beyler. Yiyecek birşeyler ister misiniz?."

  O esnada kahve fincanlarını doldurdururken birinin belinde silah olduğunu fark etti. Elindeki potu yanlışlıkla döker gibi gösterip sağdakinin üzerine döktü. Kahve üzerine dökülen kişi asabi bir şekilde bağırdı;

"Az dikkat etsene be."

  Hemen ardından telaşlı davranışıyla özür diledi;

"Çok üzgünüm, benim dikkatsizliğim. Bugün çok dalgınım."

  Masadaki peçeteleri alıp kahveyi döktüğü yeri sildi. Hemen ardından son bir konuşma yaptı;

"En iyisi size spesiyel bir menü sunayım. Daha bugün yeni çıktı."

  Diğer şahıs meraklı bir şekilde sordu;

"Nedir?."

  O, elindeki potu iyice kavradı ve son sözünü söyledi;

"İşte bu."

  Sözünün ardından soldaki kişiye kahve potuyla vurdu. Sağdaki henüz hamle yapamadan dirseğini geçirdi. Hemen ardından sol eliyle, solda duran kişinin saçından çekip yüzünü masaya vurdu. Neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Aynı zamanda pek bir afallamışlardı. O'nun ardında duran ve kendisiyle yaşıt olan diğer kişi ise durumu fark edip belindeki silahı çekti. İkiliye ateş ederek son noktayı koydu. O, ellerini havaya kaldırıp duraksadı. Ne olduğunu anlayamamıştı. Diğer kişi ise konuştu;

"Ellerini indirebilirsin."

  O, cevapsız kalmadı ve ikili arasındaki konuşma başladı;

"Bu da ne sikimdi böyle?."

"Benim peşimdeydiler."

"Siktir. Ben de benim peşimdeler sanıyordum."

"Sen de mi kaçıyorsun?."

"Hayır, ben kovalıyorum."

"Her neyse. Buradaki işim bitti sanırım."

  Tam da konuşmanın bittiği zamanda o, camdan dışarı bakarken bir şey fark etti. Ansızın ağzından çıkan bir kelime oldu;

"Eğilin!."

  O, diğeri ve barmen yere uzanırken aniden içeri ateş açıldı. Ellerindeki yarı otomatik makineli tüfekleri bulunan 6 kişilik bir grup içeriye saldırıyordu. O, hemen ardında duran diğerinin yanına sürünerek gitti. Birbirlerine çok sert bakıyorlardı. O, konuşmaya başladı;

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 03, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin