Haset:Şeytan'ın Köyü

Hodri Meydan

Deniz gerinerek uyanır;Ne kadar kötü bir gün
Meryem gülerek cevaplar;Günaydın
Deniz ayağa kalkar;bugün ne?
Meryem;Perşembe
Deniz;Bugün bu köydeki laneti çözeceğim.
Meryem,Deniz'in yanına gelir;Deniz,yapma! Beni seviyorsan yapma
Deniz,Meryem'in ellerini tutar;Meryem,güven bana,bu köyü cinlerden temizleyeceğiz
Meryem;Deniz,onlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun,ya sana musallat olurlarsa?
Deniz;Bugün hocayla konuşacağım,hem bu kabuslar hem de bu köy hakkında
Meryem;Deniz,Dikkat Et
Meryem;Bak bana,kurtaracağız bu köyü cinlerden
Deniz aşağıya inip kahvaltıyı bitirdikten sonra abdest alır ve Kur'an okuyarak ezan saatini bekler sonra hem öğle namazını kılmak için hem de bu kabuslar hakkında konuşmak için karşı köyde ki Cami'ye gider,Sadri hoca rahatsız olduğu için 17 yaşındaki oğlu Musa namazı kıldırmaktadır,namaz bitince Deniz,Musa'nın yanına gider ve konuşmaya başlar;Selamın Aleyküm
Musa;Aleyküm Selam
Deniz;Kardeş ben birkaç soru soracağım
Musa;Buyur
Deniz;Ben Körpece'den geliyorum,o köy hakkında ne düşünüyorsun?
Musa;O köyde birşeyler var
Deniz;Cin gibi mi?
Musa;Cin,İfrit,Büyü veya bir katil,herşeyi onlarla bağdaştırmak iyi değildir,nede olsa Şeytan'ın bile görünce saygı duruşuna geçeceği insanlar var bu dünyada
Deniz;Ama önlem almamız gerekmez mi?
Musa;Önce Jandarma tüm incelemelerini tamamlasın,olaylar onların çözemediği boyuta ulaşınca biz devreye gireriz
Deniz;Peki,sen rüyalardan anlar mısın?
Musa;Nasıl yani?
Deniz;Rüya tabirleri filan
Musa;Yok maalesef
Deniz;Rüyamda gördüklerimin aynısını gerçekte yaşadım,sadece ben gördüm yanımdakiler görmedi
Musa;Gördüğün kabus bilinçaltına yerleşmiş olabilir,bir psikoloğa görünsen iyi olur diyebilirim sadece
Deniz;Peki sağol Allah razı olsun
Deniz eve döner,
Meryem;Ne oldu,çözebildin mi?
Deniz:Evet
Biraz ilerledikten sonra durup;
Sayılır
Meryem;Anlat bakalım
Deniz;Hocayla konuştum,herşeyi onlara bağlama dedi
Meryem gülümser;Ah! Bir kerede şu nişanlının sözünü dinlesen..
Deniz;Ama biliyorsun köyde tanıştığım iki çocuk hayatını kaybetti,Onur desen diken üstünde,tedirgin,ha şimdi öleceğim,ha beni de öldürecek,çocuğun psikolojisi bozuldu,benim de psikolojim bozuldu,zaten hoca dedi  fazla uğraşma,uğraştıkça bilinçaltına girerlermiş
Meryem;Bu sözler nasıl da benim sözlerime benziyor değil mi?
Deniz;Evet,bugün perşembe,ne kadar daha buradayız
Meryem;Pazar veya Pazartesi döneriz
Deniz;Tamam ama önce şu jandarmadan bu köyde tam olarak ne olmuş öğrenmem lazım
Meryem;Ay Deniz,benden fazla sahiplendin şu köyü
Deniz;Çünkü bu köyde garip şeyler dönüyor ve bende bu köyde ne dolaplara dönüyorsa hepsini ortaya çıkartacağım,gerekirse bu köyde kalacağım,
Meryem;Neyse başlamayalım yine biz Dilek'le gölün oraya gidiyoruz,sende ne yapıyorsan yap
Deniz mutfağa gidip su içer ve etrafa bakınır tam mutfaktan çıkacağı sırada cam kırığı sesi gelir,arkasını döner ve sesin geldiği yere gider,yerde bir bardak vardır ancak bardak kırık değildir eğilir ve bardağı kaldırır, o sırada kendisinin tavaya vuran silüetini görür ve biranda arkasında ormandan beri onu takip eden uzun saçlı,ince sesli varlığı görür ve 'Darvuk' diyerek onun üzerine atlar,ancak Deniz arkasına döndüğünde orada kimsenin olmadığını görür  ve elini yukarı kaldırıp şöyle der;
Allah şahidim olsun ki,bu köyü size dar edeceğim!!
Yukarı odasına çıkar ve geceyarısı olana kadar cinler alemi hakkında araştırma yapmaya başlar
Ertesi gün ise çok enerjik bir şekilde uyanır,
Hüseyin;Damat,hadi ahıra gidip süt sağalım,süt az kalmış
Hüseyin ve Deniz,ahırda süt sağmaya başlarlar,Olaylar,Deniz'in aklından çıkmaz ve sürekli bu olayları düşünüp dalar gider,bu sırada Şerife ve Yasemin bağırarak eve doğru gelirler,evin kapısını sertçe vururlar,
Hüseyin;Şerife,Yasemin ne oldu?
Deniz;Ablacığım iyi misiniz?
Kapıyı açan Nürvet,Dilek,Meryem ve Nihal de şaşkın gözlerle;Aa!Şerife,Yasemin ne oldu?
Yasemin;Onları gördüm,vallahi onları gördüm,oradaydılar,evimdeydiler,ordaydılar,ordaydılar
Şerife;Ben de gördüm,evdeydiler,2 kişiydiler,2 tanede mezar vardı yanlarında,sonra bana Cemal'i gösterdiler,Cemal ölmüştü,alnında Arapça birşeyler yazıyordu
Dilek;Ne yazıyordu Şerife abla?
Şerife;Ne bileyim ben,Arapça bilmem ben
O sırada koşarak Cemal ve İbrahim gelir
Hüseyin;Cemal ne diyor bunlar?
Cemal;Valla Hüseyin,sabah bir kalktım,bir bağırış bir çığlık,dedim 'Şerife ne oluyor?',aynayı gösteriyor bana,aynanın oraya gittim,arkamdan bir çığlık sesi geldi,bir baktım bu yok ortalıkta,dışarı çıktım,takip ettim,buraya geldik işte
Nürvet onları içeri alır,Dilek'te onlara su getirir,
Nürvet;Şimdi sakin sakin anlatın,ne oldu?
Yasemin;Şimdi şöyle söyleyeyim,önce bir rüya gördüm,bir ormandayım,kırmızı gözler var,domuz kafaları,bağırsaklar
Şerife;Aynılarını ben de gördüm
Deniz,Meryem'e mutfağı işaret eder ve kalkıp mutfağa ilerler,
Deniz;Ee buna ne diyeceksiniz Meryem hanım?
Meryem;Haklıymışsın,birşeyler var bu köyde,burayı terketmemiz lazım,
Deniz;Olmaz! Yok öyle kaçmak
Meryem;Deniz,Saçmalama hazırlan,en kısa sürede burayı terk ediyoruz
Deniz;Ben bir yemin ettim,bu köyü kurtaracağım diyerek,bu köyü kurtarmadan,bu evden göle bile gitmem!
Meryem sinirlenir;Ne bok yiyorsan ye Deniz!
Salona geçer,Deniz ise tavanın oraya giderek;
Başlıyoruz,Umarım hazırsınızdır?
O sırada dün yere düşüp kırılmayan bardak kırılır,salondaki herkes mutfağa doğru bakar Deniz salona seslenerek;Pardon
mutfağa doğru bakar ve ekler;El mi yaman? Bey mi yaman? Hodri Meydan
Yukarı çıkar ve odaya kapanır,bütün gün cinler alemi hakkında araştırma yapar,bu konuda uzman isimleri:İzmirli Orhan Hocayı,Bursalı Remzi Hocayı,İzmirli Serkan Hocayı arayıp onlardan bilgi alır,Öğlen vakti gelir,abdest alıp Cuma namazı kılmak için karşı köye gider,namazı kıldıktan sonra Sadri hocanın yanına gidip aynı soruları sormak için hocanın anonsunu bitirmesini bekler,Hoca anonsta:Körpece köylülerinin köy meydanında toplanmaları gerektiğini söyler,anons bitince hocaya,hocanın oğlu Musa'ya sorduğu soruları sorar ancak aynı cevabı alır,meydana gider,Jandarma komutanı Hilmi köylüye açıklama yapıyordur;
Saygıdeğer Körpece köyü halkı;
Köyünüzde yaşanan ölüm,hırsızlık gibi vakalar almış başını gitmiş durumda,bu durumları çok araştırmamıza rağmen hiçbir sonuç bulamadık ancak şunu unutmayın ki biz bir telefon uzağınızdayız.
Derler ve köyden giderler,köylüler evlerinin yolunu tutar,
Deniz;Umarım bir planları vardır
Onur;Yok be,görmüyor musun?alttan alttan ne bok yiyorsanız yiyin diyorlar.
Dilek;Off!Nasıl bir köyde doğduk biz böyle ya?
Onur;Bizim gibi bahtı kapalı adamlarda şans ne arar,keşke benimde beni köyden kaçırıp şehirde saraylarda yaşatacak bir sevgilim olsaydı
Der ve hızlıca yanlarından uzaklaşır
Deniz;Ne dedi la bu?
Dilek;Aman boşver,bu hep böyle,önce atarlanıyor,sonra gelip özür diliyor
Eve giderler gece oluncaya kadar Deniz yine araştırma yapar,Meryem gece odaya gelir
Meryem;Deniz
Deniz sadece ona bakar
Meryem;Deniz ben özür dilerim ya o sinirli halimden dolayı
Deniz gülümser ve Meryem'i öper
Deniz;Sıkıntı yok,şimdi uyuyalım yarın herşey daha iyi olacak inşallah der
Ve uyurlar
Sabah ellerini yüzlerini yıkayıp sofraya oturmuşlardır,Hüseyin'in ise beli tutulmuştur
Nürvet mutfaktan bağırır;
Hüseyin,Sütler nerde?
Hüseyin;Dolabın yanında
Nürvet;Heh tamam buldum,siz başlayın istiyorsanız,beni beklemeyin
Hepsi yemeğe başlar ama hepsinin tahinli pideden bir yudum almaları ve ağızlarından tükürmeleri bir oldu,Tahinli pidelerde iğrenç bir tat vardı,bu tadı bastırması için hepsi birden çaylarına hücum etti ancak,çayların tadı dışkı,sidik ve kusmuk gibiydi,tükürdükleri tahinli pideler ise daha çok saç ve et parçaları gibi görünüyorlardı,
O sırada Nürvet;Iyyy! bu süt kaymak bağlarcasına,saç bağlamış
Hepsi mutfağa gider,süt gerçektende saç bağlamıştır,
Nihal;Anne,boşver tahinli pideyi,yumurta kır bize
Nürvet;Niye beğenmediniz mi?
Dilek,Nürvet'e bir tahinli pide yedirir,Nürvet yediğini tükürür;
Ay bu ne ?
Dilek;Nihal'in dediği gibi sen bize yumurta yap,tavada
Nürvet tamam der ve buzdolabının kapağını açar ve şok olur,yumurtalar simsiyah olmuştur çünkü.
Hüseyin;Damat,sen git yeniden sağ süt,bizde o sırada birşeyler bulalım yemek için
Deniz,eline iki kova alıp,ahıra gider,ahır bomboştur,donup kalır,o sırada kapı sertçe kapanır,kapıyı açmaya çalışır ancak açamaz,sanki arkadan birisi kapıyı çekiyor gibi,arkasında  'Darvuk,Darvuk' seslerini duyar ve arkasına bakar,yavaş adımlar ile ilerler,bir ses daha duyar,güler o sırada sanki birisi hızlıca ona yaklaşıyormuş gibi hisseder ve bir odacığa saklanır,odada derisi soyulmuş bir inek görür,o sırada evin içerisinden çok şiddetli bir çığlık sesi gelir,Deniz kapıya ilerler,o sırada karşısına yüzünü tanıyamadığı bazı varlıklar çıkar ama sonunda kapıyı açar ve dışarı çıkar,koşarak eve girer,bağıran Dilektir,merdivenleri işaret eder,
Deniz oraya gider,merdivenlerin birleşme kısmında bir domuz kafası ve 4 mum vardır,Deniz donup kalır,Hüseyin;Damat ne oldu?
Deni;Hayvanlar yok enişte,kaçmışlar
O sırada Yasemin köy meydanında dizlerinin üstüne çökmüş bir şekilde bağırıyordur,herkes köy meydanına gider,
Nürvet;Yasemin ne oldu?
Yasemin;İbrahim yok,ahıra iniyorum ben dedi,ne hayvanlar var ne İbrahim
Dilek;Yasemin
Ablacığım,sakin ol hayvanları dışarı çıkarmıştır
Yasemin;Yok kızım yok,ahırda domuz kafası etrafındada 4 mum var
Deniz;Ben Sadri hocaya haber vereyim hemen
Koşarak köprüyü geçer ve Sadri hocanın evini sorar,bulunca kapıyı sertçe tıklatır,kapıyı açan Sadri hocanın eşi Zehra'dır:Buyur evladım
Deniz:Sadri hoca yok mu?
Zehra:içeride,dur çağırayım
Zehra,eşi Sadri ve oğlu Musa'yı çağırır,üçüde kapıya gelince Deniz:
Hoca yetiş köyü cinler bastı hoca
Sadri;Emin misin evladım?
Deniz;Hoca heryerden domuz kafası ve mum çıkıyor
Sadri;Dur oğlum bekle,geliyorum
Hoca Körpece'ye gelir,önce Yasemin'in evinin ahırındaki mumları söndürür,sonra Dilek'in evinin içindekileri,her mum söndürüldüğünde,bir paranormal olay yaşanır,Sadri hoca tüm köyü meydana toplar;
Sevgili Körpece Köyü halkı;
Biz kardeşiz,biz biriz,sizin kederiniz bizim de kederimiz,Sevinciniz bizim de sevincimizdir,bu köyü Allah'ın izniyle ifritlerden temizleyeceğiz!
Onur;Hoca noluyor hoca,sıra bende değil mi? Beni almaya geldiler
Sadri;Sakin ol evladım,kurtulacağız,sen(Onur'u  göstererek) ve sen(Deniz'i göstererek)uykunuzu iyi alın,akşam nöbet tutacağız! Bizim köyün erkeklerini de burada nöbet tutmaya davet ediyorum! Uykunuzu iyi alın nöbette uyumak yok!
Akşam olunca Deniz abdestini alır,evde kalanlarla helalleşir ve eline fenerini alarak nöbet için toplanma olarak belirlenen köprüye doğru ilerler...