Nöbet

789 25 2
                                    

Bütün herkes köprüye geldiğinde Sadri hoca:
'Ey Körpece Köyü sakinleri,bu karanlık gecede çok hayırlı bir iş için burada toplanmış bulunmaktayız,bölgelere dağılacağız,herkes kendisine en az 4 eş seçsin,sonrasında güney,kuzey,doğu veya batı,bir bölge seçsin,oraya gidip nöbete başlasın,Gazamız mübarek olsun,Allah bizimledir!'
Herkes en az 4 kişilik grupları ile belirledikleri bölgeye giderler,Deniz doğu grubundadır,derenin orda nöbet tutmaya başlarlar,gece çok sessiz geçer,bu sessizliği Osman bozar:
Ya ne kadar sessizsiniz be,hadi korku hikayeleri anlatalım,alfabetik olarak ilk olan başlasın anlatmaya
Yakup:Benim ki en son,ben rahatım
Kadir:Benden önce vardır illa
Deniz'i işaret eder:Senin adın ne?
Deniz:Deniz
Osman:D,5. Harf,başla
Deniz:Yahu ne saçmalıyorsunuz ya
Yakup:Ne oldu la korktun mu?olum bu köyde korku hikayesi anlatmadan zaman geçmez,hem biraz aksiyon olur,hatta istiyorsan önce ben anlatayım,yağmur yağıyordu,kapüşonu taktım,Körpece'den bizim köye geliyorum,kafa önde,köprüde 'Yakup naber' diye bir ses duydum,vallaha duydum,sesi Dilek ablanın sesine benziyordu,hatta gördüm,söyleyende
oydu,kapüşonu kaldırdım,iyiyim dedim,bir baktım yok!
Deniz:Ya ne saçmalıyorsunuz ya?
Yakup:Şaka la,yok öyle birşey amaç zaman geçsin
Deniz:Siz ne anlatacaksanız anlatın ben su içmeye gidiyorum,nerede en yakın çeşme
Osman:aşağıya köprüye kadar in,sonra karşı köye geç,göreceksin zaten
Tamam der ve gider,çeşmeyi bulur,su içmeye başlar,bir süre sonra suyun tadı kötüleşmeye başlar,ağzını musluktan çeker,hiç ışık yoktur,çeşmeyi kapatır,o sırada çalılıklardan ses gelir ve çalılıklara doğru ilerler,çalılıklardan bir kara kedi üzerine zıplar,korkar,kara kediden korktuğu için kendine güler,o anda çeşme kendi kendine açılır,Deniz çeşmeyi kapatmaya çalışsa da kapatamaz ve üzerine su sıçrar,o zaman farketmiştirki aslında akan su değil kandır,hemen koşarak köprüye gider ancak köprüden geçerken takılıp yere düşer kalktığında dere kan kırmızısıdır ve dereden kefenlenmiş cesetler akar,koşarak görev alanına gelir,soluk soluğadır,
Yakup:Ne oldu?
Deniz:Dere kıpkırmızıydı,cesetler vardı
Hepsi kahkaha atar, dakikalarca kahkaha atarlar,o sırada Onur su içmek için köprüye doğru ilerliyordur,Kadir,Onur'a bağırır
Kadir:Onuuurrrr!
Onur:Hop
Kadir:Nereye
Onur:Çeşmeye
Kadir:Olum gitme lan oraya dereden  kan akıyormuş
Yeniden kahkaha atarlar
Onur:Ya gidin başkasıyla eğlenin ya!
Gider su içmeye,Deniz'in yaşadıklarının aynısını yaşar,köprüden geçerken cesetler dikkatini çeker,eğilir ve cesetlere elini uzatır,uzatmasıyla siyah tüylü,soğuk tenli bir el ona uzanır ve onu dereye çeker,savunmasız yakalanan Onur ise kendini derede bulur,Onur bunları yaşarken yatsı namazını kılmak için köyün dışındaki ormanlık arazinin biraz yakınına giden Sadri hoca ise ormanlık araziden ağlama sesleri duyar,namazını bitirdikten sonra ormana doğru hareketlenir,bir kızın ağladığını görür,gider ona dokunur,kız ise onu ormanın derinliklerine doğru sürükler,
Yakup,Kadir ve Osman üçlüsü ise saatlerce Deniz'in onlara anlattığı vakaya gülüp dalga geçmektedirler,biraz sessizlikten sonra Yakup:Neyse,güldük eğlendik,ciddileşelim azıcık,hiç böyle süpergücüm dediğiniz bir yeteceğiniz var mı? Benim var;Geleceği tahmin edebiliyom,cidden bak,bunuda cinler sayesinde yapabiliyom,bak mesela şimdi birisi şu çalılıkların arasından çıkıp gelcek
Demesiyle,çalılıkların arasından Halil'in çıkması bir olur:Koşun,Sadri hocayla,Onur abi kayıp
Hepsi nasıl olur gibisinden konuşmalarla köy meydanına ilerler,Köy meydanında ise Körpece köyü muhtarı açıklama yapmaktadır:Bakın,sakin olalım,hepimiz dağılalım,birşey bulursanız köy meydanına gelirsiniz,telefonunda kontörü olmayanlar kontörlü kişilerle gitsinler
Herkes biryere dağılır,Deniz ise tek başına kalmıştı,biran eve dönmeyi düşündü,sonra vazgeçip köy sokaklarında gezindi,gölün oraya geldiğinde Cemal amcayı gördü,oda tek başına kalmış diye düşünerek yanına gitti,gidip 'Cemal Amca' demesiyle Cemal amcanın 'Darvuk' deyip üstüne saldırması bir olur,Deniz bu saldırıdan zar zor kurtulur ve arkasına bakmadan ormana doğru koşar,ormanın girişinde biraz soluklanır,arkasına baktığında ise Cemal amcayı göremez,ormandan 'Enişte' diye bir ses duyar,arkasını döner,Dilek,Nihal ve o beyaz giyimli kadın,Dilek ve Nihal'in yüzü kanlıdır,kıyafetlerinde ise kan lekeleri vardır ve Deniz'e doğru bakmaktadırlar,biranda beyaz giyimli kadın 'Darvuk' der ve hepsi biranda Deniz'in üzerine  atlarlar,Deniz bu saldırıdan zor kurtulur ve ormana doğru koşar,etrafında simsiyah,kıpkırmızı gözlü varlıklar Deniz'e doğru bakmaktadırlar,Deniz koştukça simsiyah,yüzleri belli olmayan bazı varlıklar,Deniz'in önüne çıkarlar,Deniz ilk defa bu kadar korkmuştur,heryerden fısıltılar gelmektedir,etrafta yılanlar,bağırsaklar vardır,Deniz iyice yorulmuştur bir süre sonra gözleri kararır ve dizlerinin üstüne çöker,hıçkırarak ağlamaya başlar ve avazı çıktığınca bağırır:
KÖRPECE, NASIL BİR KÖYSÜN SEN?
Çok yorulmuştur,yavaş yavaş gözleri kapanır ve uykuya dalar
Sabah ormanın içerisinde uyanır,başı çatlayacakmışçasına ağrımaktadır,sabah olmak üzeredir,güneş yeryüzünü aydınlatmaya hazırlanıyordu,Deniz ormandan yola çıkarak köye doğru ilerler,köye varır herkes köy meydanındadır,Şerife ve Yasemin ağlamaktadır,köy halkı artık bıkmıştır,Jandarma herkesi bir evde toplar ve ikinci bir emire kadar hiçkimseyi dışarı salmaz,Deniz daha henüz ailesiyle bile görüşmeden etraftakilere neler olduğunu soruyordu,birkaç saat sonra Jandarma komutanı Hilmi,Onur'un evine gelir:Birkaç kişiye ihtiyacımız var,güçlü ve yapılı olmalı
Deniz birkaç adım öne çıkar, yanına birkaç kişi daha eklenir,6 kişilik bir ekiple Komutan Hilmi'yi takip ederler,Hilmi onları köyün dışında ki çalılık araziye götürür,orda İbrahim'in ve Cemal'in derisi yüzülmüş,alnına ise Arapça 'دروك' yazılmış bir halde bulurlar,daha şaşırtıcı olanı ise geçen hafta gömülen İsmail'in ve Yusuf'un cansız bedenlerini de bulurlar,Deniz ve diğerleri,önce çalılıkta ölülerin yanında dili tutulmuş bir halde bulunan Sadri hocayı,sonra ise vücudu morluklar içerisinde ve dili tutulmuş bir halde bulunan Onur'u,Onur'un evine taşırlar,
Jandarma Komutanı Hilmi:
Şerife ve Yasemin bacım,başımız sağolsun
Şerife geçen hafta oğlu Yusuf'u,bu hafta ise eşi Cemal'i kaybetmiştir,kaderdaşı Yasemin ise geçen hafta oğlu İsmail'i,bu hafta ise eşi İbrahim'i kaybetmiştir.Sadri hoca bir kağıt ve kalem ister ve kağıda şunları yazar;
'Bu köyü terkedin,ya siz terk edeceksiniz,ya da sizi öldürecekler!' Der ve gitmek istediğini söyler,Deniz,Musa ile birlikte Sadri'yi eve götürürler,dönüşte Musa,Deniz'in yanında gelir,beraber biraz sessizce ilerlerken,ambulansların orda Musa duraksar ve 'Darvuk' der
Deniz:Darvuk mu?
Musa:He ya!'Darvuk
Deniz:O ne?
Musa:İbrahim emminin alnında yazan
Deniz:Ne demek?
Musa:Sıra Sende!Arapça
Deniz:Ben hep rüyamda bu sesi duyuyorum
Musa:Bu köye musallat olan Cin kabilesi çok tehlikeli,en gaddar ve en kinci olanlardan biri olmalı
Deniz:Ne yapacağız
Musa:Ben şimdi köylüyle konuşacağım,sonrasında onları bizim köyde toplayacağız,bu köyü birde bomboşken incelemek istiyorum
Der ve hızlıca Onur'un evine gider ve konuşmaya başlar:Bakın,bu köyde neler olduğunu tam olarak bilmiyorum,ancak birkaç teorim var,
1-Bu köyden birisine cin musallat olmuş olabilir
2-Bu köye büyü yapılmış olabilir
3-Bu köyden birisine büyü yapılması sonucu görevlendirilen cinler köyü sahiplenmiş olabilirler
4-Bu köyden birisi veya birçok kişi herhangi bir cine zarar vermiş olabilir
Bakın,bu zamanda cin vakaları çok arttı,uzaklara gitmeye gerek yok,şehrimizde yaşanan bir cin olayında,köylüler topluca çok büyük günahlar işlediği için köy cinler tarafından basıldı,bakın bu Körpece köyü tamda hadislerde anlatıldığı gibi;Güneşin doğduğu yerde bir dağ,battığı yerde bir dağ,ortada ise taşı delen bir dere varsa,oradaki bütün gölgeler onlara aittir,bakın,eğer bu köye büyü yapan aramızdaysa,çıksın söylesin,şu yüzden şu büyüyü yaptım diye,kızmayacağım,eğer büyü yapıldıysa bu büyü bozulmadan bu köy kurtulamaz,eğer birisi bir cine zarar verdiyse veya onlara ait bir hazineyi,defineyi onlardan izinsiz,onlarla anlaşmadan kullandıysa veya define uğruna bir cin öldürdüyse,zarar verdiyse çıksın söylesin,illa ulu ortta söylemesine gerek yok,en kısa zamanda uygun olduğumuz biranda söyleyebilir,yeter ki şu lanetin sebebini ve kaynağını öğrenelim'
Uzun süreli ses seda çıkmayınca Musa:O zaman herkes acil olarak,tüm eşyalarını toplasın,evlerini boşaltsın,Bursa'daki veya başka yerlerde ki akrabalarını arayıp kalacak yer arasınlar,ikindiye kadar herkes bizim köye gelsin,bizim köyden her biri,bir Körpeceliyi evinde misafir edecek,ben muhtar ile konuşacağım,eğer bu lanetin sonucunu bugün bulamazsam,ya kendileri ölene kadar ya da herkesi öldürene kadar durmayacaklar!

Haset:Şeytan'ın Köyü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin