3.RÜYA

29 4 0
                                    


Sabah uyandığımda sırtım sırılsıklamdı ve yastığımda bir kaç damla yaş vardı.Nasıl bir rüya görmüştüm ben? Dün gece  kardeşimi çok düşündüğüm için rüyamda onu görmüş olmalıydım.Yıllar sonra "Abla" demesini rüyamda görecekmişim demek.

Bomboş bir odanın  içindeydik.Bir binanın  bodrum katı gibiydi.Etrafı aydınlatacak küçük bir ışık kaynağı bile yoktu.Sadece bir kaç adım ötede yarısı aralık tahta  bir kapı vardı.Kapının arasından boş odaya sızan güçlü ışığa aldırmadan oraya doğru yürüdüm.Gözlerim kamaşmıştı.Aralık olan kapı büyük bir çocuk odasına açılıyordu.Kapıyı daha fazla ittirdim ve içeride oyun oynayan kardeşimin yanına oturdum.Yerde oturmuş bebekleriyle oynuyordu.Bebeklerine bir ev bile kurmuştu.İlk başta beni fark etmemişti sanırım.Sonra kafasını kaldırıp:

-"Abla beraber oynayalım mı?"dedi.Bebeklerinin arasından en güzelini seçip bana uzattı.Aldım ve gülümsedim.Bu an rüyamda bile bana gerçekten olmuş bir olayı anımsatıyordu.O parktaki olayı...Kardeşime sarıldım ve kokusunu içime çektim.Bir daha hiç sarılamayacak gibi özlem ve hasretle sarıldım ona.Rüya olmasına rağmen o kadar güzeldi ki...Sanki gerçek gibiydi.Sarılmayı bırakınca olduğu yerde doğruldu ve:

-"Seni çok seviyorum abla"dedi.

Keşke o an hiç bitmeseydi,keşke rüya olmasaydı veya hep rüyada kalsaydık.Bu gördüklerimi düşününce karnıma bir ağrı saplandı.Keşke yapmasaydım...Pişman mı olmuştum ben? Sanırım evet.Hayır hayır olmamalıydım.

Bu düşüncelerden kurtulmaya karar verdim ve karnımın ağrısını umursamadan hızlıca yataktan kalkmaya çalıştım.Yatağımın yanındaki komodinden destek alarak yattığım yerden kalktım ve oturur pozisyona geçtim.Kendime çekmiş olduğum dizlerimi yavaşça kırıp,ayaklarımı yere indirdim ve yavaşça yürüyerek odadan çıktım.

Rutin işlerimi hallettikten sonra fazla ses çıkarmamaya özen göstererek aşağı indim ve evde kimse olup olmadığını anlamak için sesleri dinlemeye başladım.Nefes alırken ve nefes verirken bile sessiz olmaya çalışıyordum.Mümkünse hiç almıyordum.Bu da her gün olan rutin şeylerden bir tanesiydi aslında.Sessiz ol ve dinle...

Hiç bir ses gelmediğini fark edince evde kimse olmadığını anladım ve rahatlıkla mutfağa girdim.Evde annem ve babam varken bunu yapamıyordum.Benimle göz göze gelmeye bile tahammülleri yoktu.Beni istemeyeni ben hiç istemezdim zaten.Bana göre hava hoş kendileri bilir.

Dolaptan hızlıca kahvaltılıkları çıkarıp masaya koydum.Bir kaç dilim ekmek kızartıp çay demledikten sonra masaya oturdum ve bir yandan yemeğimi yiyip bir yandan da telefonuma bakmaya başladım.İnstagram'a girdim ve çayımdan bir yudum aldım.Lan! Metehan mıydı o?Hemen üste çıkıp fotoğrafa geri geldim.Bir kız ve Metehan? Hem de 2 günde.Yanındaki çakma hiç arkadaşı gibi durmuyordu.Fotoğrafın altında  bugünün tarihi ve yanında bir kalp olduğunu görünce çay boğazıma kaçıyordu.Öksürmeye başladım.Daha dün bir bugün iki.Demek ki benden ayrılmak için fırsat kolluyordu.Sırf bu çakmayla çıkmak için.O yüzden o kadar aceleye getirmişti ayrılmayı.Sıkılmıştım zaten iyi oldu.Belki benimle çıkarken o kızı seviyordu? Aman canım bana ne.Benimde onu sevdiğim yoktu.Ne tesadüf ama! Sadece bu kadar hızlı olması canımı sıkmıştı.Ben de hemen yeni birini bulmalıydım ama nasıl? Buldum! Bar! Bence çok iyi fikirdi.Hiç gidesim yoktu ki...Ama aklıma başka bir yer gelmiyordu.En iyisi bu planı ertelemek.Ama kesinlikle yapacaktım.Çok kararlıyım.Önce Simsim ve Oki'den yardım ve destek almam gerekiyordu.Onlar olmazsa gidemezdim.Ne yapıp edip buluştuğumuzda ikna edecektim onları.

Ben bunları düşünürken kahvaltım da bitmişti.Çabucak çıkardıklarımı dolaba geri koydum,tabağı ve bardağı sudan geçirdikten sonra gelişigüzel makineye koydum.Telefonumu aldığım gibi mutfaktan çıktım.Tam merdivenlere doğru yürüyordum ki kapıdan gelen anahtar sesiyle irkildim.Koşamadım veya merdivenleri çıkamadım.Olduğum yerde durdum.Kapı açıldı ve geri kapandı.Gelen babamdı ve telefonda konuşuyordu.Beni görünce apar topar:

-"Tamam görüşürüz" dedi ve telefonu kapattı.Bir an göz göze geldik.Hiç bir tepki vermiyordu.Bağırmadı veya gülümsemedi.Zaten gülümsemesini beklemezdim ama hiç bir tepki vermemesine de alışık değildim.Onunla göz göze gelmeyeli epey bir zaman olmuştu.Üstüne giydiği mavi gömlek onu olduğundan daha genç göstermişti.Ve seneler sonra tekrar bakımlıydı.Tekrar üstüne başına önem gösterir olmuştu.Bunu fark etmiştim.Ve aylar sonra tekrar tıraş olmuştu.Ona sarılmayı öpmeyi ve tekrardan küçük kızı olmayı çok özlemiştim.Yatarken bana masallar okumasını,uyumayınca şakacıktan kızmasını bile özlemiştim.

Olabildiğince sakin kalmaya çalıştım.Ellerimden ve sırtımdan buz gibi terler akıyordu.En az babamın bakışları kadar soğuktu...Yaklaşık 1 dakika süren  bu bakışmanın ardından hızlıca yanımdan geçti,banyoya girdi ve kapıyı sertçe kapatıp kilitledi.Olanlara bir anlam veremesem de çok fazla kafa yormamaya karar verdim.Ve mutfaktan çıkarken ki hızımla merdivenleri çıktım.Büyük koridoru geçtim ve odama ulaşmanın sevinciyle derin bir nefes çektim.

Çalışma masama geçip oturdum ve bilgisayarımın açma tuşuna bastım.Belki de film izleyip şarkı dinlersem her şey o anlık daha güzel olabilirdi.Açılmasını beklerken gözüm masanın üstündeki fotoğraflara takılmıştı.O zamanlar ne kadar mutluyduk oysaki.Kırmızı çerçevedeki resmi elime aldım.Doğum günümdü.Annem babam ve ben bir koltukta oturmuştuk.Önümüzde de pasta vardı.Benim önümde ise 2 tane bebek vardı -hayır o rüyayı hatırlamayacaktım- Doğum günümde hediye gelen bebeklerdi bunlar.Hala saklıyordum.O zamanlar annem ve babam ne kadar da çok seviyordu beni.Bir kardeş yüzünden bana bu kadar soğuk olmamalılardı bence.Ne de olsa küçüktüm.Şimdi olsa yapar mıydım sanki? Her ne kadar onlarla barışmayı denesem de geri çevirmişlerdi.Bir kaç seneye kadar her gün gidip gönüllerini almaya çalışırdım.Sarılırdım ittirirlerdi,yemek yapardım yemezlerdi,konuşurdum cevap vermezlerdi.Ben daha bir şey yapamazdım.Bunu anca 20 yaşına gelince anladım.Biraz geç olmuştu sanki.Ben her şeyi denemiştim.Normalde affetmeleri ve geçmişi kapatmaları gerekmez miydi? Ben de bunu anlamıyordum işte.

Bilgisayar açılmıştı ama geri kapattım.Hiç bir şey yapmak istemiyordum.Sadece uyumalıydım bence.Sandalyeyi ittirip ayağa kalktım ve hiçbir şey düşünmemeye gayret göstererek yatağa uzandım.Yatağın en köşe yerine sığınıp battaniyeyi kafama kadar çektim.Bu hareket küçüklüğümden beri beni güvende hissettirmişti.Neyse daha fazla küçüklükten konuşmak istemiyordum.Aslında uyumak da istemiyordum ama bir süre düşünmeye ara vermek için yapabileceğim en iyi şey buydu.

Menekşe KokulumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin