Ben: Son dakka da gelebildiğin için teşekkürler Kıvırcık. Aslında Nico gelecekti ama Hades'e yardım etmesi gereken bir şey varmış. Ben izin vermeyince Hades geldi ve beni tehtid etti. Seni de boş bir zamanında röportaja çağırıyim demiştim. Doğa efendisi falan olunca ve Pan'ın seçilmiş satiri olarak işlerin çok yoģun. Ondan sana gelebildiğin için teşekkür ediyorum.
Kıvırcı: *Kızararak* Önemli deģil. Çok yoģun olabilirim ama biraz da bazı şeylere zaman ayırmalıyım.
Ben: Hazırsan başlayalım. İlk sorumuz Ardıç ile ne zaman evleniyorsun?
Kıvırcık: *Kafası domatese dönüşür* Bilmem daha genciz.
Percy: Kesin kesin.
Ben: Percy yine geldin ya ne işin var? Gidemion bi!! Öbür soru Ardıçtan büyük olman ilişkinizi nasıl etkiliyor?
Kıvırcık: Derken biz yaşıtız.
Ben: Kesin kesin. Neyse öbür sorumuz Percy'nin aurasını koktuģun yada hissettiģin zaman ne düşündün?
Kıvırcık: Çok güçlü bir melez die düşündüm. Belki 3 büyüklerden olabilir ama sonradan bu imkansız diyip güçlü bir tanrının çocuģudur die düşündüm. Ondan Kheiron'u çağırdım.
Ben: Kheiron demişken o ne düşündü?
Kıvırcık: Benle aynı fikirdeydi.
Ben: Percy kaybolunca ne hissettin?
Kıvırcık: Çok üzülmüştüm.
Ben: Bence bu günlük yeteri kadar soru sordum. Aynı zamanda bu röportajın rövanşını isterim. Bir dahaki sefere daha çok soru sorarım. Görüşürüz.
Kıvırcık: Görüşürüz.
Kısa oldu ondan sorry.