Percy ve Jason haric 7li+Nico+Will+Calypso amfitiyatrodaydı. Bir anda Jason ve Percy koşarak amfiyaroya geldiler. Annabeth "Hop yavaşlayın!" dedi. Jason "Çok mantıklı bir fikir bulduk." dedi. Annabeth "Percy seni etkiledi dimi. Percy gördün mü? Çocuğu bozdun tebrikler" dedi. Percy "Ben bi şi yapmadım suçlama beni. Bize bir fikir geldi. Türkiye'ye gidelim" dedi. Piper "Ne?! Saçmalamayın! Orası eski topraklar!" dedi. Jason "Aslında değil. Hem orada çok canavar olmadığını öğrendim. Orda Olimpos var!" dedi. Annabeth "Yani. Orda çok fazla mimari var. Hem tatile hepimizin ihtiyacı var. Gidebiliriz. Ama hangi şehre gitcez?" dedi. Percy "1 saat sonra tekrar burda buluşalım. Herkes araştırsın ve hangi şehre gitmek istediklerini söylesin. Bide Jason benim kulübeye" dedi ve herkes kendi kulübelerine gitti.
1 saat sonra herkes tekrar amfiyatrodaydı. Percy ile Jason öne çıkarak "Biz Antalya'ya gitmek istioz" dediler. Annabeth ve Piper "Biz Istanbul dioz" dediler. Nico ve Hazel "Ama Denizli'ye gitmek istiyoruz" dediler. Leo ve Calypso "Bizde Trabzon istemiştik" dediler. Percy "Frank Will ne istiyorsunuz?" dedi. Frank "Hazel ne istiosa bende onu istiom" dedi. Percy "Will?" dedi. Will "Nico ne istiosa bende onu istiom" dedi. Nico "Bak Denizli'yi isteyen daha fazla" dedi ve herkes birbirine girdi. Bir anda Percy'nin aklına bir fikir geldi. Percy "Neden hepsine gitmiyoruz? İlk Antalya'ya ordan Denizli'ye ordan İstanbul'a ordanda Trabzon'a" dedi. Annabeth "Aslında kötü bir fikir değil" dedi. Nico "Bu fikirden nefret etmiyorum" dedi. Percy "Söyliyim Kıvırcık'ta gelir. Onun tatile çıkması gerek. Çok fazla çalışıyor" dedi. Hepsi "Tamam" dedi. Frank "Ne zaman gidiyoruz?" dedi. Percy "Yarın. Biletleri alayım. Otelde ayarlarım şimdi kolayca. Şimdi herkes kulübelerine gitsin valizlerimizi hazırlayalım. Jason kulübene gitmeden önce gel Kheiron'la konuşak" dedi.
Bir sonraki gün
Herkes hazırdı. Thalia'nın ağacında bekliyorlardı. 3 Gri kardeşlerin taksisiyle havaalanına gideceklerdi. Annabeth çaģırmıştı ama griler geç kalmıştı. Percy "Nerde kal-" sözünü bitiremeden taksi geldi. Hepsi taksiye binip havaalanına gittiler. Percy gemiyle gitmek istiyordu ama çok uzun sürer diye öbürleri onu ikna ettiler.
Antalya'ya vardıklarında direk otellerine gittiler. Otelleri Lara da Titanic Hotel (Not: Çok güzel bir otel diye koyuyom. Otellerini anlatmaya üşendim ondan direk var olan bir otel seçtim) di. Herkes çok yorgundu. Resepsiyona gittiklerinde ordaki bazı kişiler onlara bakıyordu. Ağırlıkla yabancılar bakıyordu. (Not: Hayal edin ki 7+Nico+Will+Calypso+Kıvırcık ingilizce konuşuo. Turkish bilmiolar sonuçta dimi?). 6 tane oda ayarlamışlardı. Nico öne atılarak "Ben Hazel ile kalcam" dedi Frank'e kötü kötü bakarak. Hazel "Cidden mi Nico?" dedi. Nico "Evet. Büyük abini dinlemelisin" dedi. Hazel buna karşı koyamazdı. O onun büyük abisiydi. Frank üzgün bir şekilde "Bu demek oluyor ki Will ile kalıyorum" dedi. Percy ile Annabeth, Piper ile Jason, Leo ile Calypso, Will ile Frank, Hazel ile Nico ve Kıvırcık tek kalacaktı. Percy "Bu günlük bir yerleri gezmeyiz ama herkes yerleşsin sahile inek" dedi. (Not: Tatanic Hotel denize 0). Herkes tamam der şekilde kafa salladı. Percy sahile indiģinde üstünde babasının giydiģi türden havai tişörtü ve şort vardı. Babası ona onları hediye etmişti. Hatta tam tatile çıkmadan önce. Jason Percy'i görünce kahkahalara daldı. Percy "Gülme babam hediye etti bunları. Seni çarpar bak" dedi. Piper "Tarz değilsin" dedi. Öbürleri geldiğinde denize girdiler. Tatilleri güzel başlamıştı. Ama nasıl bitecekti?
