İMZA

35 6 0
                                    

"Efendim anlaşmayı imzalamamız lazım."

"Hayır, sen ne saçmalıyorsun. İmzalarsam olacakları sende biliyorsun."

"İmzalamazsanız olacakları da biliyoruz." dedi bilmiş bilmiş.

"Kral'a karşı mı geliyorsunuz?" Kral sakin olmaya çalışıyordu. O da biliyordu olacakları ama imzalamaması gerekiyordu. Karşısındaki adam cevap vermemişti. Kim krala söz geçirtebilirdi ki? Kimse çünkü halk cahildi. Halk, kral ne derse yapıyor, sorgulamıyordu. Tabii bu da kralın işine geliyordu ama halk artık ayaklanmaya başlamıştı. Kral'ın halka cevap vermemesi daha ayaklanmaların artmasını sağlıyordu.

"Efendim halk ayaklanmaya başladı. İnsanlar başka ülkelere göç etti ve göçler devam ediyor." Adam biraz duraksadı, kralın tepkisini merak ediyordu. Kral kaşlarını çatmış onu dinliyordu. "En azından halkla konuşsanız. Onlara bu konuda bilgiler verseniz ayaklanmalar azalacağını düşünüyoruz kralım."

Kralın düşünceli bir hali vardı. Sorunlara çözüm buluyor fakat yeni sorunlar ortaya çıkıyordu. Adamın odasından çıkmasını istedi. Adamın odadan çıkmasıyla tek kalmıştı.

Dizlerinin üstüne çöktü, ağlamaya başlamıştı. Babası ona ülkeyi nasıl bırakmıştı, şimdi ise ülke yok oluyordu. Kapının hızla açılmasıyla içeri kraliçe girdi. Kralın ağladığını görünce yanına gitti. Ona destek olmak istiyordu. O her ne yaparsa arkasındaydı.

"Nüfusun yarısı göç etmiş. Diğer yarısıda saraya girmek için çabalıyorlar." Kral oturduğu yerden kalktı. O güçlü biriydi. Bu kadar çabuk pes edemezdi. Halkla konuşması gerekiyordu ama halk onu dinleyecek durumda değildi. İçlerinden bir sözcü getirmesini istedi gardiyanlarından. İçeri bir kadın girdi. Sarı saçlarını topuz yapmıştı. Üzerinde gelinlik vardı. Gelin olduğu belliydi, neden onu sözcü olarak seçmişlerdi ki?

"Sizin yüzünüzden kocam olacak adam öldü. Şehre geldiler ve onu vurdular. Sizse korkunuzdan saraydan çıkamıyorsunuz. Kaç kişiyi vurdular haberiniz var mı? Kaç cana kıydılar!"

PATLAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin