İyi okumalar...☺
"Lanet olsun! "
Kalbim korkuyla çarparken hızla yüzümdeki maskeyi tutup çıkarmaya çalıştım. Elim ayağım birbirine dolanmış bir haldeydi resmen. Maskeyi de nasıl bağladıysam, çözememiştim bir türlü.
"Sana bir şey sordum! Ne yapıyorsun burada, üstelik yüzünde benim maskemle! "
Sert ve yüksek sesi ürkmeme sebep olurken, maskeyi çözmeyi bırakıp hızla kafamdan çekip çıkardım.
" Ahh! "
Elimi hızla kulağımın yanına bastırdım. Hissettiğim acı ve sıcak sıvıyla gözlerim dolmuştu. Sanırım çekerken maskenin demiri kırılıp kesmişti. Şuan ne elimi indirmeye, ne de başımı kaldırıp Kıvanç'ın yüzüne bakmaya cesaretim vardı. Korkuyordum şuan, ve düştüğüm bu durumdan da utanıyordum.Gözümden akan bir damla yaşla birlikte, elimi hızla kaldırıp sildim. Şuan resmen salak gibi ağlıyordum!
Kıvanç'ın bana yaklaşan adım seslerini duymamla, konuşmam bir oldu.
"Özür dilerim! Özür dilerim. Ben sadece... "
Kıvanç dibimde durduğunda bende susmak zorunda kaldım. Yarayı tuttuğum elimi tuttuğunda, hızla başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. O yaranın olduğu yere odaklanmıştı ve gözlerinden hiç bir şey okunmuyordu. Elimi indirip, ne olduğunu bilmediğim siyah bir bez parçasını yarama bastırdı. Canım acısada çıtımı dahi çıkarmamıştım. Aslında çıkaramamıştım. Gözümden bir damla yaş daha akarken, Kıvanç gözlerime çevirdi gözlerinin rotasını. İşte o an kalbim delicesine nasıl atılır, bir kez daha öğrenmişti. Bir kez daha tatmıştı kalbim, o anlam veremediğim duyguyu. O hiç bir şey demeden gözlerime bakarken, ben ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilememiştim. Üstelik şuan hissettiğim duygunun yanında, etkisini hala gideremediğim korkumda vardı. Bu korkuya rağmen hala onun gözlerinin içine bakmamda büyük cesaretti doğrusu!"Eğlendin mi bari?! "
Sesi adeta kızgın bir boğayı andırıyordu. Öfkesi gözle görülür derecede büyüktü. Kendini dahi zor tutuyor gibiydi. Ve yanlış anlamıştı beni. Ben eğlenmek ya da onunla dalga geçmek amaçlı yapmamıştım ki bunu. Sadece merak etmiştim ve denemek istedim.
"Ben... Sa-sadece... "
Hissettiğim korku ve yaptığım şeyin utancıyla dolup taşmıştım ve konuşamıyordum da.
"Sen sadece ne? Ha!"
Birden bağırması yerimde sıçramama neden olmuştu. Gözlerim dolu bir şekilde ona baktım. Derin bir nefes aldı Kıvanç. Ve üzerime doğru bir adım daha attı. Şuan çok yakındı ve öfkesiyle beni yakmak üzereydi.
"Komik mi? Söylesene ha! komik mi?! Yüzümün bu halde olması, maske takmam seni çok mu eğlendirdi! Söyle! "
Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı ve durmak bilmiyordu artık. Ben asla böyle bir şey düşünmedim, düşünmemde. Asla böyle bir şey yapmam ben. Yapamam! Nasıl onun yüzüyle dalga geçer gibi gülebilirim ki!
"Sen... Sen beni yanlış anladın!"
"Hah!" Kıvanç başını benden çevirip bir kaç saniye öyle durdu. Başını salladı belli belirsiz. Sonra bana döndü tekrar.
"Yanlış anladım ben. Öyle mi? " diye sordu. Anında başımı salladım.
"Evet! Yanlış anladın." dedim gözümdeki yaşı hemen silip.
"Ben o maskeyi - "
Kıvanç konuşmama izin vermeden birden geri çekilip "Defol!" dedi.
Öylece kalmıştım karşısında. Beni kovuyor muydu?
"Ne? " dedim anlamamış gibi.
"Defol!" diye yineledi Kıvanç. "Evimden hemen defolup git!"
"Ama-"
"Hemen dedim!" Kıvanç'ın birden bağırması ile elimdeki maskeyi bıraktım ve hızla yürümeye başladım. Yanından geçip odadan çıktım ve dış kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı hızlı bir şekilde giyip kapıyı açtım. Kendimi dışarı atar atmaz kapıyı hızla çarptım. Beni yanlış anlamıştı, tamam hak veriyorum. Ama beni dinlememişti de. Ona yanlış anladığını söylememe rağmen beni evinden kovmuştu.
Gözlerim yine dolmuştu ama bu kez ağlamayacaktım. Bu öküz herif yüzünden ağlamamalıydım!Ne kadar kendimi tutsamda engel olamadım. Gözyaşım süzülmüştü yanağımdan aşağı. Her zaman olduğu gibi yine ortaya çıkmıştı güçsüz, kırılgan halim. Zaten ben ne zaman güçlü olmuştum ki...
Gözümdeki yaşı elimin tersiyle silip yürümeye başladım. Yolları hiç hatırlamıyordum ama taksi bulma umuduyla yürüyordum işte. Param da yoktu ama en azından eve gidince Bahardan alırdım. Etrafa bakındığımda, buradan hiç taksi geçer gibi gözükmüyordu. Gözüme sokağın adı ilişti.
"Karabayır Sokak "
Sokağın ismi bile o adama özgüydü sanki.
Kara Maskeli Öküz!Bir kaç sokak yürüdüm bilmediğim sokaklarda. Ve en sonunda da bir taksi durağı bulmuştum. Durağın önünde oturan adamlara yönelip durdum. İki adam oturmuş tavla oynuyorlardı.
"Pardon, acaba taksi boş mu? " diye sordum, bilmeme rağmen.
Adamlar anında bana dönmüştü. Esmer olan adam hemen ayağa kalktı.
"Evet, boş. Buyrun hanımefendi." dedi bana taksiyi eliyle gösterip. Kapıyı açıp içeri girdim. Adamda bindiği zaman yeri tarif edip, yola çıktık.Buralarda bir sürü ev olmasına rağmen, sokakta neredeyse hiç insan yoktu. Belkide saat daha erken olduğundan dolayıdır, bilmiyorum. Ama bu sessiz, bomboş sokaklar Kıvanç'ı andırıyordu bana. Tabi en önrmli şey eksikti şuan. Karanlık...
Taksi bizim apartmanın önünde durduğunda, adam hafif bir şekilde bana döndü.
"20 TL hanımefendi."
Adama biraz mahçupça baktım.
"Şey... İki dakika bekler misiniz? Hemen evden alıp geleceğim."
Adam bir iki saniye susup bana baktı. Ardından başını sallayıp "Tabi" dedi ve önüne döndü. Bende kapıyı açıp arabadan indim.
Hızlı adımlarla apartmana yürüyüp kapıyı açtım ve merdivenlere yöneldim. Tam merdivenlerden çıkıyordum ki, ağzımın ve burnumun bir bezle kapatılması bir oldu. Kalbim korkuyla çarparken, debelenmeye başladım adamın kollarında. Ama bu bir kaç saniye sürmüştü. Gözlerimin önü kararırken, ardından da bilincim kapanmıştı.
⚫⚪⚫⚪⚫Arkadaşlar internetim olmadığı için çok geç yüklüyorum ve bazende zaman bulamıyorum yazmak için. Sizi bu kadar beklettiğim için üzgünüm. Kusura bakmayın lütfen.
Bu arada 5. Bölümün İkinci partından sonra herşey değişecek ve çok güzel şeyler olacak. Ama bu süpriz. Üstelik yeni karakterlerde gelecek.
Bana 3 erkek ismi önerir misiniz?
Sizin önerdiklerinizden seçecem.Kendinize iyi bakın. Sağlıcakla kalın 😊❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
عاطفية"Karanlıktan hiç korkmuyor musun?" "Hayır" dedi genç adam. Yine her zamanki gibi soğuktu sesi. "Neden?" Başını çevirip genç kızın gözlerine baktı. Merakla bakıyordu kendisine. Gözlerini ondan ayırıp karanlık sokağa dikti tekrar. Ve yine buz gibi ses...