Bir Kahve Ve GökElZey

Sil Baştan Yazarı İle Kahveli Sohbetler

Röportör: Biraz klişe olmuş ama röportaj yaparken olmazsa olmaz olan sorumuzdan başlayalım. Bize kendinizi tanıtır mısınız? Sizi tanımak isteriz.

Röportaj veren: Adım Esin, on yedi yaşındayım. Okulların başlaması ile de lise son olacağım inşallah.

Röportör: Bu sene olacak sınav için sizlere başarılar diliyorum öncelikle. Herkesin kendince ve amatörce yazdığı birkaç yazı vardır. Sizin de vardır elbet, fakat ben sizi yazıya iten şeyi merak ediyorum. Bu nedir?

Röportaj veren: Disney filmi kesinlikle. Filmin adını şu an hatırlamıyorum ancak kızın kendi halinde yazdığı bir kitap, birden herkes tarafından okunuyordu. O filmi izledikten sonra yazmaya karar verdim. Daha doğrusu yazmanın bana güç verdiğini fark ettim.

Röportaj veren: Başarılar için de teşekkür ederim, kesinlikle ihtiyacım var.

Röportör: Değişik ve ilgi çekici bir ilham kaynağınız olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Neden yazıyorsunuz o hâlde? Amacınız büyük bir yazar olmaktır elbette ama bunun altında başka bir duygu, hayal de arayabilir miyiz?

Röportaj veren: Aile olmak için yazıyorum. Okurlarımla kocaman bir aile olmak için. Daha çekirdek bir aile olmamıza rağmen okurlarımın yanımda olması, bana destek vermesi çok güzel. Sanırım bu durumda sevgi duygusu da kendini gösteriyor. Umarım bir gün hayalime kavuşurum.

Röportaj veren: Tabii bir de kitabı bastırmak ve kocaman ailem ile imza günleri yapmak var. Lakin o zorlayıcı bir hayal oluyor.

Röportör: Hayaller gerçekleştirmek için vardır ve bu hiç imkânsız değil. Kaleminize güveniyorsanız yazmayı hiç bırakmayın derim ben size. Gelelim diğer sorumuza, yazılarınız okuyuculara hangi duygularla geçmeli? Yani, okuyucularınız okurken ne hissetmeli?

Röportaj veren: Umut ışığının hiçbir zaman yok olmayacağını hissetmeliler. Çünkü umut ışığı bizler, 'Artık bitti, buraya kadarmış.' dediğimiz anda karşımıza çıkar. Bize el uzatır. Kitabım da umut ışığı kavramının üzerine kurulu ama tabii, dostluk-arkadaşlık ve aşk kavramları da var. Daha çok dostluk.

Röportör: Pekâlââ, o hâlde şimdi sizden bir renk seçmenizi isteyeceğim. Kitabınız hangi rengi yansıtıyor? Karakterleriniz de aynı şekilde. Onlar için bir renk seçmenizi istesem bu hangi renk olurdu? Ve neden?

Röportaj veren: Kitabım da karakterlerim de mor rengi. Neden bilmiyorum ama mor her zaman bana umut ışığı kavramını yansıtan renk olarak görünmüştür.

Röportör: Anlıyorum. Peki sizlerden yeni başlayan yazarlarımız için tavsiye istesek bunlar ne olurdu?

Röportaj veren: Umutlarını kaybetmemelerini. Evet, belki ben kitabımın basılmayacağını düşünüyor olabilirim ama umudum var. İnanıyorum ki bir gün olacaktır. Yeni başlayanlar için kesinlikle umutlarını hep yanlarında tutmalarını tavsiye ediyorum.

Röportaj veren: Bu arada sormadınız ama bir okurum sormuştu. 'İdol aldığın biri var mı?' Evet, idol olarak gördüğüm biri var. Bu kişi Selena Gomez. Kesinlikle çok seviyorum, her hareketini, nereden gelip nereden gittiğini takip ediyorum. Yazar olarak ise, Büşra Küçük. Bence kalemi harika.

Röportör: Tam o soruyu sormaya hazırlanıyordum. Bana yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. :) Sona doğru yaklaşırken, sizden bize karakterlerinizi yazar gözünden anlatmanızı isteyebilir miyim?

Röportaj veren: Hepsinin apayrı bir hikayesi var aslında. Biri yıllarca baba şiddeti gördü, bir diğeri on sekiz yaşında iken evlendirilecekti, ailesi birini yıllarca görmezden geldi, hep ablasını sevdiler. En sonuncusunu da, annesi ve babası öldükten sonra öz babaannesi kendi elleriyle yetimhaneye bırakıyor. Lakin kızlar bunlara karşı güçlüler, dışarıya karşı pozitifler.

Röportör: Zor yaşamların birleşiminden ortaya çıkan sevgi, umut ve birleşen kalplerin hikâyesi diyebilir miyiz o hâlde? Bu yol da sonuna kadar ilerleyebilmenizi umuyoruz.

Röportaj veren: Kesinlikle diyebiliriz, bende ilerlemeyi düşünüyorum. Sil Baştan'ı hiçbir zaman yayından kaldırmayacağım, çünkü her şeyin güllük gülistanlık olduğu bir kitap yazmak yerine, ülkemizdeki sorunları ele alan bir kitap yazıyorum. Yani en azından öyle yazdığımı hissediyorum.

Röportör: En iyisi bu olacaktır sanırım. Hiçbir zaman hayallerinizin peşini bırakmamanızı tavsiye ederim. Bu güzel ve keyifli sohbetiniz için çok teşekkürler!

Röportaj veren: Asıl bu keyifli sohbet için ben size teşekkür ederim.