5/ Sevmedim ben bu çocuğu.

276 24 8
                                    

Bizim birbirimizle olan korku dolu bakışmamızı Müdüre Rita'nın sesi kesmişti.

"Umarım bu rezaletinizi açıklayabilecek bir bahaneniz vardır. Şimdi geçin yerlerinize ve çıkışta odama gelin."

Üçümüz aynı anda kafalarımızı hızlıca sallayıp boş olan yerlere geçtik. Bu sefer ayvayı şekerle yemiştik.

Ders ilgimi zerre kadar çekmeyecek bir şeydi ki öyle olmasa zaten konuyu bilirdim. Ama şuan anlatılanlarla ilgili minicik bir bilgim yoktu. Sadece şuan Rita Gazabı'nı üzerime daha fazla çekmemek için dinliyormuş gibi yapıyordum. Eğer Bayan Rita ile göz göze gelirsek başımı onaylar bir biçimde sallayıp 'kesinlikle' gibi sözler mırıldanıyordum.

Sonunda zilin çalmasıyla üçümüz kısa bir bakışmanın ardından arada kaynamak umudu ile kalabalığın arasına karıştık. Peki Müdüre Rita bunu yer mi? Yemez. Yemedi de zaten.

Yavru ördek misali tıpış tıpış Müdüre Rita'nın peşinden gidiyorduk. Yolda bize 'öldünüz siz' hareketi yapanlara da dil çıkarmayı ihmal etmedik. Tabii ki Müdüre Rita'nın yandan bakışlarına da cici gülümsememizle cevap veriyorduk.

"Kızım bak şu sabah bahsettiğim müdürenin oğlu Ryan."

Kulağımda hissettiğim nefesle sıçradım.

"Ne sinsi sinsi geliyorsun dibime. Korkuttun."

Elimi hoplayan kalbime koyup bana alay dolu bakışlarla bakan çocuğa baktım. Daha sonra Sally'e yaklaşıp fısıldadım.

"Sevmedim ben bu çocuğu."

Sally'nin benim gibi sıçramasına karşı sırıttım. Intikam vakti...

"Ayh Era! Intikam mı alıyorsun?"

"Ee bebek keser döner sap döner gün gelir hesap döner. "

"Ne?"

"Ne ne?"

"Uff ne diyorsunuz? Azıcık susun müdüre size bakıyor. Ve ayrıca çocukta sana bayılıyor Era."

Cass'ın sözünden sonra bizim göz bebeklerimiz büyümüş ve ağzımız açılmıştı. Bu kız bunları nasıl biliyordu.

"Se-sen?"

"Sandığınız kadar sessiz konuşmuyorsunuz kızlar."

Müdürenin sesini duyunca üçümüz de sesli bir şekilde yutkunduk. Ardından gelen kahkaha ile birlikte hepimizin kafası şahsa doğru dönmüş, 'Bu ne cesaret yiğidim' bakışları atıyorduk.

Tabii ki tam da beklendiği gibi kahkaha atan kişi Ryan'dı. Saygıdeğer müdürenin oğlu.

"Demek eceline kendin geliyorsun. Güzel. O halde Emily'i al ve hemen odama gel. Şimdi."

Müdüre Rita'nın, Ryan'ı azarlamasıyla içimizden oh olsun diyerek yolumuza devam ettik.

→←

"Şimdi herkes burda olduğuna göre ilk siz başlayın. Bu nasıl bir giriştir? Aileniz size hiç mi görgü kurallarını göstermediler? Açıklayın bakalım nasıl açıklayacaksanız."

Kızlar bir şeyler gevelemek için ağızlarını açsalarda onları durdurdum. Boğazımdaki yumrunun geçmesi dileğiyle yutkundum. Yoktu. Bana görgü kurallarını öğretebilecek bir ailem yoktu işte.

"Bu girişimiz için özür dileriz Bayan Rita. İlk günüm olduğu için fazla heyecanlandım."

"Anne bırak şunları,  ne anlarlar bunlar görgü kurallarından."

Baş MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin