6/ "Ben biraz hava alıp gelirim, çok fazla Emily'e maruz kaldım."

257 28 10
                                    

Cass,Sally,Emily,Ryan ve ben köşede kıpkırmızı bir şekilde otururken arenanın kirlenişine an ve an şahit oluyorduk.

Müdür Rita arenanın ortasında bir anda beliren kürsüye geçip bir parti düzenleyeceğini söyledi.

"Bize inat olsun diye duyuruyu burada yaptığı o kadar açık ki..."

"Sanırım bu defa fena kızdırmışız."

"Ben hâlâ Ryan'ın suçu olduğu kanısındayım."

Bunu söylememle bana atılan baygın bakışlar ve arkadan Rayn'ın attığı pis gülüş.

"Bakın bakın nasıl da pis gülüş atıyor. Onun suçu. Öldürğğğ onu öldürğğğ onu."

Yine bir baygın bakış...

"Nasıl onun gülüşüne pis dersin. Kendinden utan." Emily'e göz devirdim.

"Şuan senin yerine utandım."

Bizim kızlar ilk defa baygın bakış atmaktan ileri gidip kıkırdadılar. Sevimsiz Emily.

Ryan ise bunun üzerine hâlâ pis gülüş atıyordu. Gözlerimi kısarak ona baktım. Hislerim bunun altından bir şey çıkacağını söylüyordu.

"Hatırladığım kadarıyla annem sadece Emily ve bana ceza vermişti. Ama sonra birisi bana laf atıp kendilerinin de ceza almasını sağladı. Kimdi o?"

"Pislik." Kendince oyun yapıp üstüme kızları salıcaktı.

"Aa bakıyım senmişsin."

Emily pislik gülüşü atarken kızlar bana kızgın bakışlar atıyorlardı. Hiç söylemek istemesem de sanırım Ryan planında başarılı oluyordu.

"Çok haklı."
"Kesinlikle senin suçun Era."

Üstüme doğru gelmeleriyle oturduğum yerden fırlayıp bir adım geri gittim.

"Sizde ne biçim arkadaşsınız, beni savunsanıza. Hemen onun tarafında oluyorsunuz. Çok kırıldım çok. Bir süre görüşmeyelim."

Elimi alnıma koyup yemişler mi diye yandan bir bakış attım. Yememişler.

"Bu sefer değil."

Arkama bir bakış atıp hızlıca plan yapmaya koyuldum.Ve planım tıkır tıkır işliyordu.Nerdeyse...

Bir anda koşarak Ryan'ın arkasına saklandım.

"Beni almak için ilk önce Ryan'ın cesedini çiğnemeniz lazım." Kafama dokunup gülümsedim. Ne zeki kızdım her iki durumda da ben kârlı çıkıyordum.

1.durumda eğer Ryan'a zarar veremezlerse ben kurtulurdum.

2.durumda eğer Ryan'a zarar verebilirlerse de Ryan'dan kurtuluyordum.

Ryan'ın arkasına saklandığım için Emily'de kalkıp kızlara katılınca keyfime diyecek yoktu. Ryan üç kişiyle baş edemezdi.

Her şey güzeldi. Taa ki Ryan arkasını dönüp beni kızların önüne ittirene kadar.

"Arkadaş dedik arkana saklandık. Ne yaptın? Hain."

"Üzgünüm Şantajcı Cadı ama kaşımı yardığını hâlâ unutmuş değilim."

"O zaman iyiki yapmışım."

Burnumu havaya dikip tavrımı belirttim. Gözüm kızlara kayınca bana ciğer görmüş kedi gibi baktıklarını gördüm. Tavrım deyim yerindeyse bir tarafıma kaçtı. Hızlıca Ryan'a dönüp tekrar arkasına girdim.

"Nolur, nolur beni onlardan kurtar. Bir hafta boyunca ne dersen yaparım yeter ki kurtar."

"Sözünden dönen?"

"Emily'e dönsün."

Ryan bu dediğime gülerken, Emily bir kat daha kırmızılaşmıştı. Tam bana atılırken onu Ryan engelledi.

"Üzgünüm kızlar duydunuz anlaşma yaptık. Ama intikamınızı alacağıma emin olabilirsiniz."

Kızlar hallerinden memnun yerlerine geri otururken ağzıma yine bir tane geçirdim.

"İyi halt yedim."

Resmen yağmurdan kaçarken doluya tutulmuştum. Elimdeki tepsiyle oturduğumuz masaya giderken durmadan bunu düşünüyordum. Şu 3 günde canımdan bezdirmişti pislik.

"Buyrun kahveleriniz."

Ryan'ın pis mimikleriyle kahvesini içmesini izledim. Yine beğenmiyecekti eminim.

"Beğenmedim, şekeri az olmuş."

Elimdeki şekerin paketini yırtıp kahveye döktüm. Tepsideki kaşığı alıp iyice karıştırdıktan sonra eline verdim. Şimdi içine tükürmek vardı ama neyse....

"Şimdi oldu mu?"

"Eh, idare eder."

Arka masalardan bir sandalye çekip masaya oturdum. Şöyle bir masaya göz gezdirince fark ettiğim şeyle bir kez daha ne kadar akılsız olduğuma kanaat getirdim.

Benim sözüm yüzünden üç gündür her an Ryan ve Emily ile birlikteydik. Kızlar benim işkence görmemi zevkle izledikleri için pek takmıyorlardı ama ben şuan ×2 işkence çekiyordum.

"Ben biraz hava alıp gelirim, çok fazla Emily'e maruz kaldım. Azıcık kendime geliyim."

"Normalde izin vermezdim ama hadi git bakalım."  Ryan'a göz devirip kafeteryadan çıktım. Sanki izin alan vardı da.

Bahçede dolaşıp en gözden uzak yere oturdum. Rüzgar saçlarımı narince okşarken gözlerimi kapatıp sesini dinledim. Bu olanlar garipti. O kadar ani bir şekilde hayatım tepetaklak olmuştu ki benim bu duruma uymaktan başka bir çarem kalmıyordu.

Hem buraya kolay alışmıştım. Burdakiler benim gibiydi. Melekleri yoktu ve saçlarını renk renk boyayıp geziyorlardı. Her ne kadar benimki doğal olsada yine de kendimi farklı hissetmiyordum.

Arkadaşlarım vardı. Bundan daha güzel bir şey olamazdı herhalde. Benimle alay ederek konuşan insanlar yoktu. Emily'le bile atışırken bana kendi dengiymiş gibi davranması güzeldi. Kabul etmek gerekirse onu bile seviyordum.

İç çekerek kolyemi tuttuktan sonra gözlerimi açtım. Etrafıma boş boş bakarken gelen öksürük sesiyle ayağa fırladım. Temkinli bir şekilde sese doğru yaklaşırken öksürük seslerinin acı çekme seslerine dönüşmesiyle hızlandım.

Bir taşa oturmuş kolundaki derin kesiğe bakan benim yaşlarımdaki çocuğu gördüğümde şaşırdım. Burda ne işi vardı ki. Onu okulda görmediğime eminim. Ayrıca kafasında kocaman bir bere vardı.

"Sende kimsin?"

Çocuk benim sesimle kafasını hızla kaldırıp bana baktı. İlk önce afallasa da gözleri saçlarımı bulunca irileşti.

"Saçların!"

İstemsiz bir şekilde saçlarıma dokunurken cevap verdim.

"Evet saçlarım var, sende yok mu?"

"Saçların beyazlar, bu mümkün değil."

Kaşlarımı çattım, bu işte bir gariplik vardı. Ayrıca çocuğun meleği de yoktu.

"Boya ne demek biliyor musun?"

"Boy- ne?" İçimdeki gülme isteğini bastırdım. Bende ilk duyduğumda aynısını düşünmüştüm.

"Bak boşver o dediğin şeyi, senin saçların beyaz diyorum sana. Bu dünyada benim gibi biri daha olduğunu bilmek çok rahatlatıcı."

"Bende sana diyorum ki-, dur bir dakika benim gibi derken?"

Çocuğun  beresini çıkarmasıyla gözlerim irileşti. Çocuğun saçı siyahtı. Simsiyah. Bizim okulda bile siyaha boyayan yoktu.

"S-se-senin saçların doğal mı?"

"Evet sanırım doğuştan." Kaşlarımı çattım.

"Sanırım derken?"

"Yani hafızamı kaybettim, hatırlamıyorum."

Baş MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin