Bu sefer daha mutlu bir şekilde yataktan kalktım ve üstümü giyinmeye başladım. Biraz hızlı diyebilirsiniz ama bugün buluşmak için daha doğrusu bowlinge gitmek için sözleşmiştik. Hafif bir makyaj yapıp telefonumu aldıktan sonra hızlıca merdivenlerden indim. Anneme başımla selam yollayıp ayakkabılarımı giymeye başladım.
Ayakkabılarımı giymiş tam yola koyulacakken yanımda duran arabayla korkmaya başladım. Ama içeriden Hakan'ın kafası çıkınca gülmeye başladım. Ne kadar tuhafım ama?!
"Hadi gel bakalım masal, diğerlerini alacağız daha" deyince hemen ön koltuğun kapısını açtım ve yerleştim. Kapıyı kapattıktan sonra Cansu'nun evinin tarifini istedi. Bende ona tarif edince bu sefer onu beklemeye başladık.
Yarım saatin sonunda Cansu evden çıkabilmişti. Tam bizi görmeyip yürümeye başlıyordu ki Hakan'ın kornayı çalmasıyla havaya zıplaması bir oldu. Ben buna gülerken Cansu sinirle bize bakıyordu. Hızla gelip arkaya oturduktan sonra arabanın kapısını sertçe kapattı.
İçimden her ne kadar kırsaydın demek gelse de tabiki diyemedim. Bu sefer üşendiğim için Mert'in evini Cansu tarif etmişti.
Kısa bir süre sonra hepimiz tamdık. Hakan arabayı bowlinge sürerken Mert telefonla uğraşıyor, biz Cansu ile çalan şarkıya eşlik ediyorduk.Hakan'ın arada bir gözleri Cansu'ya kayıyordu. Sanırım eski aşıklar kavuşmuştu bakalım yakında sevgililik haberleri gelirdi.
Müziğin kapanmasıyla alışveriş merkezine geldiğimizi anladım. Hepimiz arabadan indikten sonra beraber yürümeye başladık. Bowling katına geldikten sonra hepimiz ayakkabı almak için kasanın oraya gittik. Kadın ayakkabı numaralarımıza göre ayakkabı verirken Hakan isimlerimizi yazdırıyordu.İlk de benim ismimi yazdırmış. Demek oluyor ki, bu maç bende. Veya bu tur. Sonuçta her ikisi de bende. Hızlıca bir top kapıp kendimi ayarladıktan sonra topu o Aras ukalasının kafası olarak düşündüm ve attım. Top 8 labut devirmişti. İlk atış için iyi.
Tam ikinci atış için de hazırlanıyordum ki kulağımın arkasından gelen sesle korkup topu yamuk atmıştım. Top bir tane bile düşürmeden gitmişken ben arkamda duran Aras'a bakıyordum.
Tabi ya bu eğlencenin de içine etmeye gelmişti. "Topları benim kafam olarak düşünerek mi atıyorsun?" Cevap olarak gülümsedim, seni pislik?! "Aaa, nerden bildin!" Sırıtarak bakmaya devam ederken yanıma Hakan,Cansu ve Mert de gelmişti. "Yine mi eğlencemizin içine etmeye geldin?" Bu sefer soru soran bendim.
"Evet" birde utanmadan evet demesi Yok mu?! Oğlum ben buna dalarım. Tam ona dalmaya giderken arkamdan gelen Hakan beni tutmuştu. "Bu işi bize bırak" dedikten sonra hızla Aras'a bir yumruk attı. Oh be, içimin yağları eridi.
İşin içine Mert de dahil olunca anladım ki onları artık ayırmamız gerekiyor. İki kişilik kavga ne ara on kişilik olmuştu işte bunu merak ediyorum? Cansu ile ikimiz Mert ve Hakan'ı kavgadan ayırırken Aras ve çetesi bize sadece sırıtıyorlardı. Biraz sonra gelen adamla bütün bakışlar ona döndü.
"Sizin yüzünüzden müşterilerim gidiyor, gidin başka yerde oynayın!" Ben buna sadece sırıtmakla yetinmedim tabikii. "Al iş yerinde senin olsun sanki sana kaldık"
Beraber oradan ayrılırken anladım ki bu çocuk bizim her eğlencemizin içine edecek. Gelen bildirim sesiyle tüm gözler bana dönmüşken ben telefonumu çıkartıp mesaj kısmına girmiştim bile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece bir mesaj🙃
ChickLit+merhaba ben Emin'le görüşcektim -emin diye biri yok burda +emin misiniz? -evet?! +hani emin değildiniz🤣