SAVAŞ ÇANLARI

59 2 2
                                    

şoktayım..

hem korkup hemde artık kendini güvende olduğunu hissetmek nasıl karma bir duyguysa o duyguyu sonuna kadar yaşamaktayım . karşımda annem duruyordu ve daha kötüsü uyanmış bir şekilde .. savaş çanları yakındı yerle göklerin bir olacağı 5 kuşağın birbiriyle hiç durmaksızın savaşacağını o an için bilmiyordum ama öğrenmem de yakındı .

yüzüme baktı , uzun tırnaklarının ucundan akan iblisin kanlarıyla 'aynı baban gibisin' dedi . yüzünde tek bir duygu belirtisi dahi yoktu . Benim için tam bir hayal kırıklığıydı . olduğum yerden doğruldum ve üzerimdeki tozları temizlemeye çalışıyordum 'kes artık!'dedi annem . gözlerinden öfke akıyordu . 'acıktım ..yıllardır bir şey yemiyorum yemek yemem lazım 'dedi . ve bir anda kayboldu . annemle ilk tanışmanın hayal kırıklığını bile hissedemeden Zarinin kolumu sıkıca sıkıp yere bakarken yüzüne düşen dağınık saçlarının arkasından tıslayan sesiyle -orionlar !iblisin uşakları , vakit yakındır .. ölüm hepinize ansızın geliceekk! kendi kanınızda susamışlığınız dinecek iblisin uşakları ensenizde kol gibi gezecek sessiz bir gölge gibi adi ruhlarınız üzerine çökecek ! kızıl vadi kan gölüyle yıkanacak !! dedi ve kafasını yukarı kaldırıp cam gibi transa geçmiş gözleriyle iliklerimden akan sıcak kanı çeker gibi yavaşca yere doğru geri çekildi ve eline duvardan kopmuş bir taşı alıp yere anlamsız şeyler çizmeye başladı çizdiği her işaret mavi bir ışık saçıyordu ışık gözlerimi yakıyordu ama her çizdiğinde çizdiği şekiller kabarıyor sanki bir yerin kuş bakışı görüntüsünü gösteriyordu . ve en tepeye çizdiği elma büyüklüğünde bir taştan etrafa dağılan damar şeklinde ışıklar zümrüt yeşili bir ışık tüm etrafa hayat veriyordu. -orion taşı dedi yerde emekleyerek çizmeye devam ediyordu -orion taşı da ne ! zari kendine gel ! beni korkutuyorsun artık çık şu lanet transtan bir şey görmek , bilmek istemiyorum ! .. hala çizmeye devam ediyordu çıldırmış gibi yerde bir şeyler karalıyordu . - orion hayat taşı alminağğğ .. bu sefer hırıltıyla konuşuyordu -orion bizi hayatta tutacak tek şansımız.. ölümün nefertitisi.. güneş bu taşa ulaşırsa herkes ölücekkk.. orion taşını al ve kızıl vadiye git diyerek parmağını çizdiği şekle doğru uzattı ve kızıl vadiyi gösterdi . çizdiği şeyin tam ortasında kocaman çukur ve 5 kanaldan ayrılan ve 5 ırkı temsil eden derin vadiler .. orion taşı vadinin tam tepesinde 5 kanala verdiği yeşil ışıktaki hayatla dönüyordu. büyüleyici şekilde o kadar güzeldi ki onu oradan almak istedim ve ona doğru yürüdüm .. zarinin çizdiği şeklin sınırlarına girdiğimde vadi gözlerimin önündeydi sanki bir akbabanın kanatlarından kuş bakışı vadiyi geziyordum . her şey o kadar net ve hızlıydı ki daha anlam veremeden bir anda her şey dağıldı ve transtan çıkan zari kollarımdan çekiştiriyordu -almina iyimisin tatlım korkutuyosun beni az önce ne oldu burda hiç bir şey hatırlayamıyorum . güneş nerde ? -o gitti dedim ve kapıya yöneldim artık burdan çıkmam gerekiyordu ama hala gözümün önünde o orion taşının hayat verdiği vadi vardı . onu bulmalıydım . eğer zari haklıysa bir şansımız olmalıydı ve bir şansımız var . durdum ve arkamdan gelen zariye döndüm yüzümde tehlikeli ve alaycı bir gülümsemeyle -Gidelim! -nereye dedi zari anlamsız ifadeyle -orion taşımızı almaya .- almina o taşı kimse alamaz orionlar izin vermez yüzyıllardır o taşı kimse alamadı çok güçlüler biz hiç bir şey yapamayız onlara .. onları tanımıyorsun !almina onlar nasıl bir şey bilmiyorsun dedi kan inmiş gözlerinde ki o korkuyla - o halde tanışırız ! gerekirse savaşırız ! -hangi orduyla almina sadece sen ve ben varız !- benim ordumla zari benim ordumla ! unuttun mu melez varis cadıların veliahtı ATEŞ DEVRİMin kızı Almina devrim olarak cadılar beni dinlemek zorunda ! ben Melez varisim ! ve oraya yalnız gitmicem ! cadıları çağır ve hemen annemin mezarında topla ! dedi. ve zari iki kolunu yana ayırarak avuçları yere gelecek şekilde -gölgenin efendisi ölümün habercisi sözlerime kulak verin Melez varis aciz ruhlarınıza üflüyor toprakdan gelen haberlere kulak verin damarlarınız da akan kanla vermiş olduğunuz yemini tutun ve almina devrime itaat edin 1 saat sonra hepinizin lanetlenmiş ruhları cam tabutta birleşsin ! dedi ve fısıltı şeklinde rüzgar eşliğinde topraktan yayılan zarinin ilettiği haber tüm cadılara gönderildi kimi bir çiçek saksısında kimi akşam koşusunda parkta kimi bahçede kimisi ise gökyüzünde kulaklarına çalınan habere kulak kesildi . zarinin göndermiş olduğu fısıltı toprak yoluyla dünyada ki tüm cadılara yayıldı . devam ettik çünkü daha fazla orada kalmak istemiyorduk lanet bir yerdi burası ama yine buraya gelecektik bir kaç dakikalığına nefes almak için ve yapacağım konuşma için hazırlık yapmam gerekiyordu lakin bir cadı ordusunu savaşa ikna etmem çok da kolay olmayacaktı hele ki yarı vampir isem sesizce yürüyorduk ve zari bir anda durdu donup kaldı gözleri yine cam rengine büründü ve bu kez bana sırtını dönerek - cadılardan haber var almina devrim ! dedi kahkaha atarak .. işte o an anladım bu hiç iyi değil hiç iyi değil almina ..çok ileri mi gittim acaba diye korkudan yutkunamıyordum zari hala sırtı dönük şekilde tıslayarak devam etti konuşmaya -SEN............(DEVAM EDECEK)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Melez VarisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin