"Geliyor!""Işıkları söndürün!"
Mira heyecanlı bir şekilde arkasına doğru seslendi. Saniyeler sonra ışıklar sönmüştü.
Uzun boylu genç yüzüne vuran rüzgarın etkisiyle biraz daha açılmıştı. Baygın bakışlarıyla tabelasının ışığı hala yanan ama içerisi karanlık olan kafeye bakıp kaşlarını çattı ve cam kapıyı itip içeri girdi. Duyduğu patlama sesi ile irkilen genç elindeki çiçekleri yere düşürmüştü.
"SÜPRİİİZ!"
Taehyung duyduğu kalabalık sesler arasında başının döndüğünü hissetti. Gözleri şimşek gibi etrafta dolanan genç pastayı gördüğünde yavaş yavaş her şey oturmaya başlamıştı.
Gözleri hızla dolmaya başlamıştı.
Doğru..
Bugün onun doğum günüydü.
"Doğum günün kutlu olsun kardeşim!"
Taehyung gözünden bir damla yaş kopmuşken hüzünlü bir şekilde yanındaki kişiye baktı ve sesli bir şekilde yutkundu.
Jimin hiçbir şey demeden gence gülümsemeye devam ediyordu "Üflemeyecek misin? Bir dilek dile!"
Taehyung donuk bakışları ile bir süre gence baktıktan sonra gencin omzunda olan kolunu itti ve bakışlarını etrafta gezdirdi.
Bakışları genç kızın üzerinde durdu. Mira'nın yüzündeki gülümseme yavaşça solmaya başlamıştı.
Neler oluyordu?
Uzun boylu genç hızla arkasını döndüğünde biri kolunu sıkıca kavramıştı.
"Nereye?"
Taehyung kolunu tutan ele baktı. Sonra da sahibine..
"B-bu kadar yeter"
Uzun boylu gencin ağzından kelimeler boğuk bir şekilde çıknıştı. Kendini kafeden dışarı atıp soluklanmaya çalıştığında suratına vuran soğuk rüzgar onu adeta bir kabustan uyandırmaya çalışıyor gibiydi.
Nefes alamıyordu.
Nefes.. alamıyordu.
Başı dönüyordu.
Hızlı adımları ile ilerlerken sarhoşluğun verdiği etki ile gencin gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Hıçkırıkları boş sokakta yankılanırken bir evin önündeki merdivene çöktü.
Oysaki sadece birkaç saat kalmıştı
Neden dayanamamıştı?
Hayat onunla oyunlar oynamaya kararlıydı.
Elimden bir şey gelmiyordu.
Hiçbir şey..
---
"Bir saniye!"
Jungkook taksi kapısını tekrar açıp içeride unuttuğu kutuyu aldı.
"İyi akşamlar!"
Uzun boylu genç taksiciye gülümsedikten sonra heyecanlı bir şekilde arkasını döndü.
Geç kalmıştı.
Bakışları kafeyi bulduğunda içeride ayakta duran genci gördü.
Gözlerini kıstı.
Bir şeyler mi oluyordu?
Taehyung hızla kafeden çıkmıştı ve hızlı adımları ile yalpalayarak yürümeye başlamıştı.
Jungkook bakışlarını yeniden kafeye çevirdi. Mira'nın da kafeden çıkmak istediğini fakat Jimin'in onu durdurduğunu gördü.
"Aptal" Jungkook dişlerini gıcırdattıktan sonra küçük kutuyu bol pantolonunun cebinden içeriye bıraktı ve hızlı adımlarla Taehyung'u takip etti.
---
Taehyung'un gözleri acımaktaydı. Ne kadar süredir ağlıyordu?
İçini koca bir hüzün kaplamaktaydı.
Dudaklarından fısıltılar dökülmekteydi.
Anne
Onu duyan kimse yoktu.
Anne
Yorgun gözleri iyice kısılmış, bir şey göremez olmuştu.
İçindeki acı hüzne, hüzün acıya dönüşmekteydi ve..
"Şans meleğin geldi.. koca kafa"
Yakışıklı genç gözlerini kapatmadan önce duyduğu metalik ses ile bulanık olan görüntüye baktı.
"Sen.." Görüntü yavaşça netleşirken gencin yüzüne hafif bir gülümseme de yayılmıştı.
Sonrası ise karanlıktı.
Güzel bir karanlık..
-
=]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Kişi - Vkook ~ Texting √
Fanfic"Kimsin.. sen?" Rekor #41 09.06.2017 ~ @ItsmepandicornX 'e özenle ithaf edilmiştir ~