~"Sakin olun Asel Hanım minik prensesimiz gayet iyi sadece sizi sayıklıyor ve ağlıyor gelseniz iyi olur." Duyduğum sözlerle içim rahatlarken. Gözyaşlarımı hala tutamıyordum.~
Hızlanan kalp atışlarımı ağzımda hissediyor ve bi yandan tüm vücuduma elektrik dalgası yayılıyordu. Şoka girmiş vaziyette telefon kulağımda duruyordum. Korkuyordum. Her hücremle korkuyu hissediyor onu yaşıyordum. Doruğun bana seslenmesini duyuyordum. Ama dediklerini algılayamıyordum. Kendime gelmeye başladığım da telefonu kapattım.
" Bana ne olduğunu söyleyecek misin artık Asel!"
Sorduğu soruyu es geçip sadece omuzumu silkmekle yetindim. Ona açıklama yapma gibi bi sorumluluğum yoktu.
"Beni söylediğim yere bırakabilir misin?
Sadece aklımda Melek vardı. Adının anlamını fazlasıyla taşıyan meleğim. Kendime gelip güçlü durmak zorundaydım.
Bileğimi sıkan elle irkildim. Bu adam ne yaptığının farkında mı acaba? Hayat onlara göre toz pembe olacak ki öğrenmek istemesi bile onun için yeterliydi. Sinirlerime hakim olamadan bağırırken buldum kendimi."Ne olduğu sizi hiç ilgilendirmez Doruk Bey! Patronum olabilirsiniz ama bu sizin benim özel hayatımla ilgili sorular sorabileceğiniz anlamına gelmez. Haddinizi bilin lütfen! Malesef bizler sizin gibi şanslı değiliz ve mükemmel hayatımız yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDA YEŞEREN UMUTLAR
RomanceIrzına geçilmiş bir beden,hayata küskün korkak bir insan. Huysuz, duyguları sömürülmüş kötü bir ruh.