Bölüm 5

588 56 23
                                    

Yeon Jİ kütüphaneye varır varmaz montunu ve atkısı çıkardı. Ardından yaka kartını takıp rafları silmeye başladı.

"Yeon Ji?" Kendisine seslenen Bayan Lee'ye baktı. "Bir süre daha gelmeyebilirdin. Anlayışla karşılardım Zor günler geçiyorsun."

"O gittiğinden beri buraya hiç gelmedim. Neredeyse bir buçuk hafta oldu. Eninde sonunda gelecektim zaten. Bir yerden başlamak gerekir öyle değil mi?" Her ne kadar acı çekiyor ve gülümsemek istemese de Bayan Lee iyi hissetsin diye zorla gülümsemişti.

"Sende haklısın." Bayan Lee gülümseyip sözüne devam etti. "Bende işimin başına dönsem iyi olur." Yeon Ji anlayışla başını sallayıp işine devam etti,

"Bakar mısınız?" Yeon Ji rafı silmeyi bırakıp kendisine seslenen kişiye döndü.

"Wulf Dorn kitaplarını nerede acaba?"

"Bu sıranın iki öndeki sırada. Sol tarafta kalacak"

"Peki, teşekkür ederim. Acaba size bir şey daha sorabilir miyim?"

"Tabiki"

"Burada senle çalışan birisi daha vardı. O nerede?"  Yeon Ji yanan gözlerinin bir kaç kırpmayla düzeltmeye çalıştı. "O gitti."

"İşimi mi bıraktı?"

"Gitti dediğim halde niye 'İşimi mi bıraktı?' diye soruyorsun? İşi bıraktıysa bundan sanane! Gitti işte tamam mı gitti!" Gözyaşlarını daha fazla tutamayıp serbest bıraktı. Karşısındaki kız fazla şaşkındı.

"B-ben üzgünüm." Kız oradan hemen uzaklaşmıştı. Bir süre sonra karşısında Bayan Lee'yi görünce gözyaşlarını sildi.

"Yeon Ji dışarı çıkıp biraz hava al. Hem sana temiz hava iyi gelecektir." 

"Peki Bayan Lee" Önce Bayan Lee'den ardından masada oturan kişilerden özür diledi. Ardından montunu giyip dışarı çıktı.

Kızın sorusu bardağı taşıran son damla olmuştu. Zaten kütüphanedeyken ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Kütüphaneyi düşündü. Her bir köşesi Nam Joon ile ilgili anılarını taşıyordu.Bayan Lee onları tanıştırdıkları yer, Nam Joon ile çarpıştığı yer, Nam Joon'un ona boş zamanlarda  neler yapabileceği söylediği yer, kimin yeri silip silmeyeceğini karar verdikleri yer, havanın soğukluğundan dolayı atkıyıı boynuna sardığı yer, numarası veren adamdan kurtardığı yer, Bayan Lee olmadığı bir gün masa başında oturup muhabbet ettikleri ve kitap okudukları yer, Nam Joon'un ona kütüphanede insanlar varken sarıldığı yer, Nam Joon'un onu öptüğü yer.. Hepsi sırayla aklına geldiğinde kalbine alevli bir okun sapladığını ve bu yüzden yüreğini yandığını hissediyordu. Ağlaması şiddetlenirken önünden geçen insanlar ona garip bakıyordu ama şuan onları önemseyecek durumda değildi.

Bulanık görüşüyle kendisine uzatılan memdile baktı. "Lütfen, alın." Mendili alırken karşısındaki kişiye baktı. Her şeyiyle simsiyahtı, ten rengi hariç. Bir süre sonra adamın önünde saygıyla eğildi. "T-teşekkür ederim." Adam hiçbir şey demeden kütüphaneye girdi. Yeon Ji ise önce gözyaşlarını sildi, ardından sakinleşip kütüphaneye geri döndü. Bayan Lee'den tekrardan özür dileyip işinin başına döndü.

&

Herkes teker teker kütüphaneden giderken Yeon Ji kitapları düzenleme işini bitirmişti. En son yaptığı yerleri silme işine geçmişti. Silerken aklına Nam Joon'la olan ortak şarkısı gelmişti. Sözleri mırıldanmaya başladı.

"İlk kez karşılaşmamıza rağmen

Yabancı gelmedin bana

Yanımdan ılık bir rüzgar misali geçtin

Kader değildir umarım

Bir aptal gibi bir şey söyleyemedim en başında

Hiçbir şey yapamadım

Sen benim herşeyimsin

Kaderim kayan bir yıldız misaliydi

Kaderim seni bana getirdi

Ve kalbimin en derinleri

Sana olan aşkım ile dolu.."*

(*Gummy - You Are My Everything)

Gözlerinin yandığını hissettiğinde şarkıyı söylemeyi bıraktı. Son yeri silmek için ilerken ağladığında ona mendil uzatan adamı gördü.

"Bayım korkuttunuz beni. Kütüphane kapandı,lütfen çıkar mısınız?"

"Sesiniz güzelmiş."

"T-teşekkür ederim fakat çıkmanız gerekiyor."

"Bana ait olan mendili verirsen çıkarım."

"Bayım sadece bir mendil. Lütfen çıkar mısınız?"

"Mendilde soyadımın ve adımın baş harfleri yazıyor. Sence sadece bir mendil mi?"

"Üzgünüm bayım. Fark etmemişim. Hemen veriyorum, bir dakika lütfen." Yeon Ji, montunun yanına gidip cebinden mendili çıkardı. Köşesindeki baş harflere baktı. "MYG?" Arkasına döndüğünde adam ortalıkta yoktu. Önce hayal gördüğünü düşündü fakat mendil adamın gerçekten burada olduğunun kanıtıydı.

 Önce hayal gördüğünü düşündü fakat mendil adamın gerçekten burada olduğunun kanıtıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaç kez yayınlamak için uğraştım. Watty gerçekten uğraştırıyorsun.

Darkness ; YoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin