Bahar : gitme vakti
Yavuz : senden ayrılmak istemiyorum
Bahar : görev bekliyor
Yavuz : sende gel
Bahar : olmaz Yavuz
Yavuz : niye olmazmış
Bahar : ne yapacağım orda
Yavuz : ben varım
Bahar : mesleğim Yok
Yavuzun suratı düşer
Bahar : asma suratını mavi
Yavuz : tamam gidiyorum
Yavuz arabaya doğru yürüyordur arkasına dönüp bakar Bahar koşarak yavuza sarılır
Bahar : seni seviyorum
Yavuz : bende seni seviyorum
Yavuz : tamam yoksa ayrılmak zor olacak
Yavuz tam arabaya binecekken arkasına döner
Yavuz (içinden) : bu böyle olmaz bu hasret çekilmez
Yavuz : kusura bakma sevgilim
Yavuz baharı omzuna atar ve arabaya bindirir
Bahar : yavuz ne yapıyorsun aç kapıyı kıyafetimde yok
Yavuz : ordan alırız
Bahar inemeyeceğini anlayınca debelenmeyi bırakır...
Saat 15.30
Karabayır'a gelmişlerdir Bahar uyuyordur
Yavuz : güzelim hadi kalk geldik
Bahar : geldikmi
Yavuz baharla el ele Erdemler'e doğru yürüyordur
Erdem : oğlum ne yaptın sen
Yavuz : kaçırdım komutanım hemen nikah kıymayı düşünüyorum
Bahar : ben pek öyle düşünmüyorum ama
Mücahit: bu sefer takım elbiseleri hazırlayalım hakkaten düğün var
Ateş : he var dayıoğlu
Erdem içeri girer
Yavuz : ben seni otele yerleştiriyim akşam yine buluşuruz sevgilim tamam mı
Bahar : tamam aşkım
Saat 20.30
Baharın telefonu çalar arayan yavuzdur
Yavuz : hadi güzellik giyin dışarı çıkıyoruz
Bahar : tamam
Bahar hemen süslenir
Baharla Yavuzun Bahara olan aşkını anladığı yere gelirler
Yavuz : Bahar seni çok seviyorum bunu tam bu bankta anladım ve kafamdan sadece geçen senin gülerken kısılan gözlerindi sevgilim ama şimdi herşey çok değişecek
Yavuz bir yüzük kutusu çıkarır diz çöker
Yavuz : sen benim bu bankta otururken hayalimdin hayalim değil hayatım olurmusun bir ömür hangi göreve gidersem gideyim beni beklermisin benimle yaşlanırmısın Bahar benimle evlenirmisin
Bahar : evet evet sonsuza kadar evettt
Yavuz bahara sarılır belinden tutup çevirir
Yavuz (içinden) : hayatımın aşkı Merve değilmiş o yüzden evlenmedim iyki evlenmedim hayatımın aşkı baharmış şimdi daha iyi anlıyorum...