Yazar ben değilim, sadece çeviri yapıyorum. Tüm hakları TheMusicalityGirl e aittir.
"Wendy: Ne? Denizkızları tatlı değiller mi yani?"
Peter: Eğer yanlarına yaklaşırsan, seni tatlı tatlı boğarlar, orası kesin."
~ Peter Pan, 2003
"Felix!"
Felix, adını haykıran yüksek sesi duyar duymaz, daldığı hayallerden hızla sıyrıldı.
"Bunun anlamı ne?" diye bağırdı Pan. Felix, Wendy'nin şüphe uyandıracak kadar yakınında duran Pan'e döndü. Dikkatini, mevcut duruma odaklamak için büyük bir çaba sarf etti.
"Ne?" diye başladı, "Sana yaptığım bu güzel sürpriz hoşuna gitmedi mi?"
"Adayı iznim olmadan terk mi ettin?" diye sorup tek kaşını havaya kaldırdı Pan. "Etkilendim. Nasıl becerdin bunu?" Yüzündeki ifadeden eğlendiği belli oluyordu. Felix omuzlarını silkti.
"Gölge'yle bir antlaşma yaptım."
"İyi iş, Felix." diyerek oğlanın sırtını sıvazladı Pan. Sırtı Wendy'ye dönüktü, ve yüz ifadesi, kızın onu göremeyeceğinden emin olduğu anda hızla değişti. Felix'in omuzlarını kavrayan elleri sıkılaştı. Öne eğilip sert bir sesle fısıldadı: "Böyle bir şeyi bir daha sakın aklından geçirme. Anladın mı?"
Felix gözlerini devirdi. "Anladım, Pan." Yere tükürüp Pan'in ellerini omzundan silkeledi. Ve tek bir söz daha sarf etmeden arkasını dönüp oradan uzaklaştı. Pan kısa bir süre Felix'in arkasından baktı. Bir şeyler yanlıştı, Felix'e ait bir şeyler olması gerektiği gibi değildi. Fakat Pan ne olduğunu tam saptayamıyordu.
"Peter?" dedi Wendy aniden. Sesi, çocuğun kulaklarında ahenkle çınladı. Pan yüzünü Wendy'ye dönüp, ellerini çırparak önünde birleştirdi.
"Evet. Wendy." Boğazını temizledi. "Dürüst olmak gerekirse, bugün seni burada görmeyi beklemiyordum." dedi ve yavaşça kıza yaklaştı.
"Eğer gitmemi istiyorsan-"
"Hayır!" diye reddetti Pan. "Yani, hayır. Sorun yok." Pan yapabilecekleri bir şey düşünmeye çalıştı. Wendy'ye hava atmayı seviyordu. Onun gülümsediğini görmek, oğlanın kendini mutlu hissetmesini sağlıyordu. Adadaki birbirinden ilginç harikaları düşünmeye, aralarından birini seçmeye çalıştı. Kısa bir süre düşündükten sonra aklına bir fikir gelmişti.
"Denizkızı Lagünü'nü görmeye ne dersin?" diye sordu. Wendy geri adım atarak başını sağa sola salladı.
"Denizkızlarıyla pek de güzel anılarım yok." diye açıkladı Wendy. Onlarla ilk karşılaştığı an geldi aklına. İkincisini iple çektiği söylenemezdi. Pan güldü.
"Seni tanımadıkları için öyle davrandılar."dedi. "Haydi, gel. Oraya uçacağız." Sözleri Wendy'yi neşelendirdi. Uçmayı çok seviyordu. Özellikle de Peter yanındayken. Pan peri tozunu cebinden çıkardı, ikisinin de üzerine yeterli miktarda serptikten sonra Wendy'nin elini tuttu.
Süzülerek yerden havalanıp göğe, ağaçların üzerine yükseldiler. Wendy heyecan ve merakla ayaklarının altındaki adaya baktı. Dünyayı yukarıdan, bu kadar uzaktan görmenin verdiği zevk asla eskimiyordu.
Pan işleri kızıştırıp biraz eğlenmeye karar verdi. Aniden, büyük bir hızla inişe geçti, peşinden çığlıklar içindeki Wendy'yi sürüklüyordu.
Wendy oğlanın elini bıraktı ve vücudunu kasıp kavuran bir dehşet dalgasıyla düşmeye başladı. Pan hızla atılıp çevik bir hareketle kızı belinden yakaladı. Ağaçların yalnızca birkaç karış yukarısında süzülmeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Second Star To The Right (TÜRKÇE)
FanfictionWendy Darling hep maceralara atılmak ve uzak diyarları ziyaret etmek istemişti. Günün birinde onu ziyarete gelen bir gölge ile bu dileği gerçekleşti. Gölge, Wendy'yi Varolmayan Ülke adında sihirli bir diyara sürükledi. Wendy orada sihrin gerçekten v...