-Pilot-

4 1 0
                                    


Birkaç saat önce kahkaha ve kadeh seslerinin doldurdu salon sessizdi. Tekli koltuğa oturmak için bu gecenin yıldızı olan kitabı kaldırıp sehpaya koydu. Işığı açıp evdekilerin dikkatini çekmek istemiyordu. Sadece yalnız kalmak ve kafa dinlemek istiyordu ama bu gece şans ondan yana değildi. İçerden torununun tiz çığlıkları geldi. Ardından kızının ve damadının susturma çabaları. Sesleri susturmanın tek yolu sert bir viski olabilirdi. Mutfağa inmek için merdivenlere yöneldi ve tahta tırabzanlara tutunarak sessizce aşağı kata indi. Geniş mutfakta alkolle donatılmış dolaptan viski çıkardı. Geldiği yoldan geri döndü ama salon olmazdı birinin onu görüp saçma sapan şeyler hakkında konuşmak istemiyordu. 'Çalışma odası sadece çalışmak için değildir' dedi sessizce. Döner sandalyesine oturup adının kazındığı pirinç levhaya baktı. Asaf Eroğulları. Başarılı, karizmatik, adi yalancı Asaf Eroğulları. İşlemeli cam şişeden koca bir yudum viski yolladı midesine. Bardağa, nezakete tek başınayken gerek yoktu.

Elini masasının alt taraflarına daldırıp cilalanmış tahtayı yokladı. Aradığı şey ordaydı, her zamanki gibi... Anahtar... Sırlarının anahtarı... Çekmeceyi yavaşça açıp kutuyu çıkardı. Kapağı açtı birçok ofis ıvır zıvırıyla doluydu elleriyle anahtar girişinin olduğu yeri boşalttı. Anahtar yerine oturup asıl kutu açılınca, içten içe kendini tebrik etti. "Mimar olmanın işime yaradığı bir yer daha" dedi gülümseyerek. Ondan kalan fotoğraflara, mektuplara, gazete kupürlerine baktı. Her şey o zamanki gibi tazeydi. Kendini affedemiyordu bir türlü. Yakıp yıktığı ve istese de geri alamayacağı bir hayat vardı; tek sorumlunun kendisi olduğunu yan odada yatan kadın gibi kendi de biliyordu. Kafasını kaldırıp karşıdaki aynaya baktı. Ay ışığı yüzünün bir kısmını aydınlatıyordu. Mavi gözlerinin canlılığı yerine yorgunluğu çökmüştü. Parlak siyah saçları kırlaşmış şakaklarında hafif dökülmeler olmuştu. Yaşlılık onu ele geçirmeye başlamıştı çoktan. Masanın üstünde göz boyamak için koyduğu aile fotoğrafı varken onun anılarına ihanet ediyormuş gibi hissetti.

Torunun sesini duymuyordu. Ne zaman sustu fark etmedim bile diye geçirdi içinden. Şişeden bir yudum daha aldı ve altmışlara, yetmişlere, seksenlere gitti. Afife'ye gitti...


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Günahkâr DillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin