Dilin Kemiği Yok Ki!

Aşk

Aşkın tanımını yapmak zordur.Kimi,aşkı bir his gibi tanımlar.Mutluluk gibi hüzün gibi...Ya da hasret gibi.Özlemin en güzelini ,en hislisini yaşar. Vakt-i vuslatı beklemekle geçirir ömrünü.Belki de hayatının sonuna kadar onun kendisini sevmesini bekler.Sever mi sevmez mi düşünmeden,sadece kendi sevdiği için bekler.Hasretin en güzelini çeker.

Kimi de aşkı kendi tanımlar.Ben onlardanım.Bence aşk,beyinde başlayıp kalpte yaşanır.Bir birey; beyninde,hoşlanacağı kişide olması gerekenleri önceden belirlemiştir ve orada saklı tutmaktadır. O kriterlere uyan bir kişi karşısına çıktığı zamanda beyni ona onay verir ve birey aşkın birinci adımını tamamlamış olur. Sonrasında ikinci adıma geçmek için biraz zamana ihtiyaç duyar. Onunla biraz zaman geçirmesi, bir kaç ortak nokta bulması ya da oluşturması gerekir. Zaman geçirdikçe ona daha çok bağlandığını, beynindeki tanıma daha çok uyduğunu hatta bire bir o olduğunu fark eder. Bundan sonra ikinci adıma geçer. Artık onu kalbinde yaşatmaya başlar. Kalbi artık onun için atar, sırf onu kaybetmemek ve onu üzmemek için...İşte benim için aşkın tanımı budur.

Sizin aşk tanımınız nedir?

İKİNCİ ADIMA GEÇEBİLECEĞİNİZ İNSANLA BİR AN ÖNCE KARŞILAŞMANIZ DİLEĞİYLE...