goodbye, Maria

11.8K 174 34
                                    

Maria, suçlu bir çocuk gibi sessiz bir odada azarlanmayalı çok olmuştu. Utancı zaten çok fazlaydı, Hayes daha çok üzerine gelince şuan utanç kat sayısı zirveyi de aşmış, Maria renk değişikliği yaşamıştı. Ayrıca Hayes onunla konuşmak istediğini bağırarak söyleyince kıyafetlerini hızlıca giymişti. Bu yüzden sütyeninin kopçası sırtına batıyordu, sanırım yanlış takmıştı.

"Ne halt ediyorsun?" Hayes, yirmi dakika boyunca aralıksız konuşup durmuştu ve Maria, Hayes'ın sorularına cevap vermeyince Hayes daha çok sinirleniyordu. Bu yüzden her üç dakikada bir Maria'ya bu soruyu yöneltiyordu. "Ne halt ediyorsun Maria?"

Maria parmaklarıyla oynamaya devam etti, içinde bulunduğu rahatsızlıktan bayılmak üzereydi.

"Bak, beni sakın yanlış anlama. Kızlara olmana hiçbir şey demiyorum, hatta desteklediğim bir durum biliyorsun fakat, sen Jessica'yı tanımıyorsun bir Tanrı aşkına! 10 saniye içerisinde gördüğün bir kız ile mi seviştin, Tanrım!"

"Hayes, dur artık..."

Maria'nın midesi bulanmaya başlamıştı. Gerçekten şey gibi davranmıştı, bir oruspu gibi.

"Duracak bir şey yok Maria. Bir hata yaptın."

"Artık düzeltemem Hayes, lütfen, dur artık."

"Annenlerin haberi var mı?'' demişti durduk yere genç adam.

Genç kız başını olumsuz anlamında iki yana salladı. ''Annem öğrenirse çok kızar, Hayes. Onu duydum, Emma anneme benim lezbiyen olabileceğimi söylemişti ve annem neredeyse deliriyord-''

''Emma kim?'' Maria'nın cümlesi Hayes tarafından bölünmüştü. Cümlesini tamamlayamadan bakışlarını Hayes'a yönlendirdi. Anlatıp anlatamayacağını bilmiyordu. Ah, hadi ama! Bir kızla basılmıştı. Hayes'ın her şeyi bilmesi gerekiyordu. Maria bu durumda bulunmak istemiyordu ama aslında Hayes sadece gerçekleri söylüyordu. Gerçeklerin acıtma zamanıydı.

''Hayes, sana her şeyi anlatacağım, tamam mı? Sadece otur, gerilmeme sebep oluyorsun.''

''Zaten gerilmelisin.'' diye homurdanmıştı Hayes karşıdaki sandalyeye otururken. Hayes'ın dar odasındalardı. Zaten iki tane odası olduğu için burayı sadece uyuma ve giyinme alanına çevirmişti.

''Lezbiyen olup olmadığımı hiçbir zaman anlayamadım. Kendimi tam olarak tanıyamıyordum. Öyleysem bile, öyle olmak istemiyordum. Bir kıza aşık olmak dünyada kötü olarak anılıyor, biliyorsun. Her ne kadar onur yürüyüşleri olsa da, insanlar özgür olsa da gerçekten özgür değiller. Ayrımcılık var Hayes, arkaplana düşme var. Hiçbir eşcinsel bunu inkar edemez. Kabul edememenin yanında korku da vardı Hayes. Sana söylemek isterdim fakat kendime bile açıklayamadığım bazı şeyleri sana nasıl açıklayabilirdim ki? Karmaşanın içerisindeydim. Eğer öyleysem, aslımı inkar etmek için hazırda bekliyordum. Sonra eve bir kadın geldi Hayes, annemin en yakın arkadaşlarından bir tanesiydi. Onu ilk gördüğümde anlamıştım aslımın inkar edemeyecek kadar içime işlemiş olduğunu. Sarı saçları eski filmlerdeki gibi şekilli ve parlaktı. Kemikli yüzünün ortasında öyle güzel şeyler vardı ki, sanki ünlü bir ressam en sevdiği fırçasını eline almış, bir kadının yüzüne aşkı çiziyordu. Elbisesinin sardığı vücudu gösterirken zarifliğini, yıllardır niye nefes aldığımı sorguladım. Aramızda bir şeyler oldu mu? Belki, bir şeyler demek eksik kalıyor. Ben onu fazlasıyla istiyorum ve adım kadar eminim ki o da beni istiyor ama buluşmak imkansız. Evlenmeyi düşündüğü bir erkek arkadaşı var, annem lezbiyen olursam beni 'normale' döndürmek için her şeyi verir.  Buluşamayacağımızın farkındayız, ikimizde. O benden kolayca uzaklaşabilir, bunu yapabilir çünkü o bir kadın. O aklı başında bir kadın. Bende heveslerinin geçici olup olmadığını bilemeyen, sarışın bir kadına zihnini kaptıran bir kızım. Uzaklaşmak benim için zor olmalı, bugün onu anlamaya çalışıyordum. Artık her şeyin farkındaydım ve ondan uzak duracak, diğerleri gibi erkek arkadaş edinecektim. Sonra o kız karşıma çıktı. Tanrı aşkına Hayes evin yürüyen ölülerin yürümeyi bırakıp yerlere yığılması gibi bir şey! Kız karşıma çıktı ve o sarhoştu ve ben çok güzeldim ve ne olduğun-''

mom's best friend /girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin