Her yeni gün yeni bir başlangıç gibi gözüksede aslında bir önceki günün devamıdır.Yeni bir başlangıç sadece sizi hiç kimsenin tanımadığı bambaşka bir şehirde,ülkede olur.Ben birçok kez yeni başlangıç tattım.Bir çok kez kendi kişiliğimin dışına çıktım,bir çok kez hatalar yaptım.Fakat bütün hatalarımın bedelini ödedim..hem de en ağır biçimde.Hayat bana göre ''az'' kelimesi gibi.Hani az kelimesi alfabemizin ilk ve son harfinden oluşur ya. O sadece 2 harf gibi gözüken kelimenin arasında aslında yüzlerce kelime,onlarca duygu yerleştire biliriz.Hayatta öyle;hayat çok az.
Ben hayata yine yeni bir başlangıç yapacağım. Bu yeni başlayacağım hayattada bir çok hata yapacağım ve yine en ağır biçimde hatalarımın bedelini ödeyeceğim.Ama bu sefer daha güçlüyüm.Çünkü yanımda Güneş var.
Bu gün yeni okuluma başlayacağım.Umut Koleji..Ne saçma bir ad.Her yeni başlangıç yaparken mutlu olurum ama şu an içimde öyle garip bir duygu var ki..Acı desen değil,mutluluk desen hiç değil,özlem desen yanından geçmez.
-Korku? dedi bir ses.Kapıya baktığımda Güneş'i gördüm.O siyah saçları her zaman ki gibi dağınık,üzerinde beyaz t-shirt ve altında siyah kot pantol.
-Ne korkusu? diye sordum.''aradığın duygu korkumu?'' diye yanıt verince şaşırdım nereden bilebilirdi ki ne düşündüğümü? Hatta ben bile bilemezken.Ona döndüm ''sen nasıl bilebiliyorsun?'' diye sordum.''gözlerinden belli oluyor ve onu bunu bırakta ne zaman çıkcaz kızım?sen neden hazırlanmadın?''diye sordu.Ben hızlı adımlarla giyinme dolabıma-odama-girdim.Su yeşili bir body,üzerine kot ceketime altıma kot pantol ve su yeşili converse geçirdim.Hemen Güneşin yanına döndüm.ıslık çaldı ve arabaya doğru yürüdük.Bu çocuğa bayılıyorum!.Umut Koleji müdürünnün bize verdiği harita doğrultusunda gidiyorduk.Vardığımız yer ormanın ortasında,saraylara benzeyen adeta Harry Potter'da ki Hogwarts okulu gibi bir bina karşımıza çıktı.Güneş ağır ağır arabadan inerken ben aceleyle arabadan çıktım ve okula doğru yürümeye başladım.Güneş bana yetişmek için biraz hızlandı ve yanıma vardı.Okulun içine girdiğimizde bize adeta ufo görmüş gibi bakıyorlardı.Güneş ve ben hiç aldırmadan yürüyüp müdürün odasını bulduk."merhaba çocuklar ben müdürünüz Hakan" dedi. Bir okul müdürüne göre genç ve bakımlıydı."herneyse çocuklar sizin sınıfınız 11/A umarım ki iyi bir yıl geçirirsiniz.Kurallara gelecek olursak okulun bodrum ve çatıkatı odalarına girmek yasak.Yatakhanelere yemek götürmek yasak.Diğer kuralları gün geçtikçe anlarsınız şimdi derse giriceksiniz iyi dersler. " dedi. Yani bizi resmen kovdu. Acaba neden bodrum ve çatıkatı yasaktı ki ? neyse yakında çıkar kokusu.
Sınıfı bulup bir yere oturduk.Öğretmenin gelmesini bekliyorduk. O sırada kapı açıldı içeriye 3 erkek girdi. Şakalaşıp gülüşüyorlardı. Birisinin sarı saçları, mavi gözleri ve 1.80 diye tahmin ettiğim boyu vardı. Galiba adı Can. Çünkü yanında ki arkadaşı ona can diye seslendi.Can'ın üzerinde mavi bir pantolon, beyaz bir t-shirt vardı. Diğeri ise kızıl saçları ve çillere sahip yüzü, yeşil gözleri ve çok hafif bir yamukluğu olan dişleri vardı. Üzerinde toprak rengi pantolon ve beyaz t-shirti vardı. Diğeri ise sipsiyah saçları, ela gözleri, sert yüz hatları ve siyah pantol siyah üstünde beyaz işaretler olan kıyafeti ile diğer ikisine göre daha bir 'bad boy' havasına sahipti. Kızıl çocuğun adı Efe, 'bad boy'un ise adı Savaş'tı galiba. Çünkü arkadaşları öyle diyorlardı. O sırada o üçü yanımıza geldiler. Ben ve Güneş hiç aldırmadan önümüze dönüp sınıfı incelemeye başladık. O sırada siyahlı olan sert bir tonda."hey sarı kalk ordan" dedi. "neden?" diye karşılık verdim aynı tonda."çünkü orası benim yerim!" dedi. Sinnirlenmiştim. "Ayy öylemii çok özür dilerim." dedim ağzımı yaya yaya. Onun yüzünde tam bir zafer gülümsemesi oluştuğu sırada devam ettim "diyeceğimimi zannettin? Eğer öyle düşündüysen yazık sanaa!" dedim. O sırada sınıfa göz attım ve hepsi bizi izliyo. Bunların başka işi gücü yok mu? Hayır sanki adama silahla vurdum gibi bakmıyorlar mı sinnir oldum.
O sırada kızıl olan "Savaş tamam boşver" dedi benim gözlerime bakarak."Sen bi dakika karışma Efe" diye karşılık verdi Savaş.Ve bana bakarak devam etti "sen ya hemen yerimden kalkarsın ya da bundan sonra olacaklara katlanırsın!" dedi. O sırada bende bir sinnir patlaması oldu ve "sen kim oluyorsun be! kalkmıyorum kalkmiyacağım. Elinden geleni ardına koyma darılırım. Ve eğer bu bir savaş başlangıcı ise bence hemen hazırlıklara başla ve kaybetmeye hazırlan! Çünkü ben girdiğim hiç bir savaşta kaybetmem pesetmem! Bundan sonra ayağını denk al ve gözlerini aç tehlike her an heryerden gelebilir. Çok dikkatli ol çünkü elinden sadece bu gelebilecek dikkatli olmak!" diye bağırdım tek nefeste. Bende ne nefes varmış. "bak bücür ben kozlarımı açık oynarım. bana konuşacağına sen kaybetmeye hazırla kendini. çünkü bu savaşın koşulları ve sonuçları çok ağır olacak yanii diyeceğim şu bence bir kez daha düşün bu savaş işini çünkü bu savaş senin gibi cici kızlara uyugun değil!" diye bana karşılık verdi. O biraz önce bana cici kız mı dedi yoksa ben mi yanlış duydum. Evet evet o bana cici kız dedi. Benim ne acılar çektiğimi ne zorluklarla karşılaştığımı ve o zorluklarla nasıl tek başıma savaştığımı bilmeden bana cici kız dedi. "cici kız mı ? haha çok komiksin. bana bak kendini 'bad boy' sanan ama aslında o kavramın yanından dahi geçmeyen çocuk. benim kim olduğumu bilmeden bana bir daha cici kız dersen konuşucak dilin olmıyacak !" diye bağırdım. Güneş kolumu tutmuş beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Tam o da bana yanıt verecekti ki sınıfın kapısı açıldı ve içeriye 21-22 yaşlarına genç bir adam girdi. O girer girmez bütün sınıf ayağa kalktı o Savaş denen muşmula suratlı bana ters ters bakıp başka yere oturdu. Anlaşılan bu adam öğertmendi. Bana baktı. Ben bu adamı bir yerden tanıyorum ama nerden. Adam o sırada hâlâ bana bakıyordu. O sırada sınıfta bi bana bi ona bakıyordu. o sırada hoca adımı söyledi "Almira bu sen misin ?" aman Tanrım bu ses bu göz bu tatlı ve yakışıklı surat bu oydu evet bu...
Arkadaşlar çok üzgünüm çok geç geldi ama bir çok olay yaşadım ve hâlâ şokun etkisinden kurtulamadan sınavlar olduk ama söz bundan sonra her hafta 1 bölüm gelecek :D hatta vaktim bol olursa bu sayı arta bilir :) beğenmeniz dileğiyle :) mobil yazdım yazım hataları olabilir lütfen affedin :) sizleri seviyorum vote ve yorumlarınızı bekliyorum :D görüşleriniz benim için önemli lütfen görüşlerinizi benimle paylaşın :3 sizleri seviyorum <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seçim
Ficção Adolescenteİki çok yakın dost.Cevabı bilinmeyen sorular.Nefretler, aşklar, acılar, mutluluklar ve en önemlisi de öfke. mutluluğa açılan bir kapı ve tutulmayacak sözler...Bir genç tüm bunlara nasıl katlanacak? Mutlu son varmıdır? Bu hikaye onun hikayesi Almir...