Doctor, kendisini tanıtmıştı. Kardeşler, bunu saçmalık olarak düşündü. Zaman Makinesi? Gallifrey ? Onun bir melek olup, onlarla dalga geçtiğini sanıyorlardır. Ne de olsa meleklerin tek işi Winchesterlarla uğraşmaktır. Bu düşünceler akıllarından geçerken, odada bir kanat sesi duyuldu. Castiel oradaydı. Castiel, Doctor'u tanıyordu.
"Merhaba Dean. Doctor'la tanışmış olmalısınız. Doktor, özür dilerim Tardis'in buraya gelmesini sağlayan bendim. Sizinle konuşmamız gerek. Lucifer kafesinden bir şekilde çıkmış. Bu sefer yalnız değil. Yanında The Master ve Jim Moriarty var. Master'ı tanıyorsun değil mi Doctor? Onlara tanıtırsın. Moriarty ise büyük bir suçlu. Bir süre ortadan kayboldu. Sherlock ve John onun öldüğünü söylemişlerdi. Ama bir süre sonra tekrar ortaya çıktı."
Dean anlamaya çalışıyordu.
"Sherlock ? John?"
"Sherlock Holmes. Danışman detektif. John ise onun yardımcısı. Onlarla yakında tanışacaksınız. Şimdi gitmem gerek zaman azalıyor."
Kanat sesleri duyuldu ve Castiel artık odada değildi. Sam bilgisayarına uzandı. Ve internette Sherlock Holmes ismini aradı. Komik şapkalı birinin resmini gördü. Doktor'un yüzünde kocaman bir gülümse belirdi.
"Havalı şapka!"
Dean, Doctor'a bir bakış attı. Doktor'un yüzündeki gülümseme birden kayboldu.
"Beklemeyi sevmem. Hadi Sherlock ve John'la tanışalım !"
...
Sherlock, koltuğundan birden fırlamış. "Sıkıldım!" diyerek duvara ateş etmeye başladı. Bir mermi John'un kafasının üstünden geçti. John boyunun kısa olmasından ilk defa mutlu oldu. Ve Sherlock'a durması için bağırdı. İkili yine yaşlı çiftler gibi tartışmaya başlarken, odada garip bir ses duyuldu. Polis kulübesi odada belirdi. Kapı yavaşca açıldı. Bir kafa dışarı çıktı.
"Siz Sherlock Holmes ve John Watson mısınız?"