b.2

246 9 0
                                    

Hilal

Hepimizin muhtaç olduğu şeyler vardır yalnızken bir dosta hastayken bir doktora çocuk iken anneye
Biri vardır ki o olay bizim dönüm noktamızdır kendimizi bulma yolunda attığımız ufak fakat etkili bir girişimdir aşkın aşıklara muhtaç olmasıdır .

Tavanla bakışmamı kesen çalan zilimdi bıkkınlıkla saati durdurdum yatakta debelenmelerimin devamı bitmeyeceğinden hemen kalktım yine aynı şey oluyordu uyanıyor ve bu mavi duvarlı odanın içinde yeni güne adımlarımı atıyordum
Niye boş gibi hissediyorum neye ihtiyacım var ?
Bir dost
Bir arkadaş
Bir partner
Bir sırdaş
Bir şapşiğe
Bir anneye
Bir babaya

Bir hayata

Şuana dek ve sonrasında hep sahibi olduğum yegane yoldaşlarımdı

O halde neye muhtacım çok dalgınım adeta kendime DMK kurmuştum (düşünce merkezi kenti) ve artık kendime gelmeliydim

Uzak ve ırak iki anlamdaş gibi görünen ama çok farklı yüzleri olan kelimeler bunlar

Hayat sadece bir anlığına nefes almaktan ibaret oluyor zaman zaman çaresizliğimizin farkında oluşumuzdan kaynaklıdır buda

Kendi felsefe denizimde boğulmaya hiç niyetim yoktu açıkçası hemen toparlandım

Ağır ve paytak adımlarla lavaboda işimi hallettim saçlarımı çok sıkı olmayan bir örgü ile örüp minik bir kurdale ile bağlamıştım
Beyaz kısa kollu
Altına da kısa bir şort giymiştim cidden izmirin yazı çekilmez olabiliyordu bunları bile ozliyeceğim yakında yunanistan a gidecektim çünki

Anılarımı kafama kazımalı üzüldüğümde sıkıldığımda aklıma getirmeli ve neşelenmeliydim

"Hilal hadi kuzum in aşağı kahvaltı hazır annem"

Azize sultan coşmuş halleriyle her zaman güldürürdü bizi

Annemi çok bekletmemek adına hemen merdivenleri ışık hızıyla inmiştim

Annem sofraya reçelleri yerleştirirken gülümseyen babaanneme şşşşit işareti yaptım annem ın arkasındaki yerimi alarak beline sarıldım ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum

" annelerin gülü azize sultanım günaydın döktürmüşsün gene "
Annem yanağımı okşayarak sandalyeye oturttu

Anne ne de güzel bir kelime değil mi mucize dir anneler hayattır anneler çiçektir en karanlık gecenize doğan güneştir anneler

Siyah saçları o mis kokusu her şeyiyle hayrandım ona her haline her sözüne ilmek ilmek işlenmiş duruşuna

Beni hep boncuk diye sever ben onun boncuğuyum o benim hanımelim hayatım babam ise kahramanım maviş gözlerimin sahibi biriciğim kalbi şeker gibi yumuşak ama sert görünümlü askerim
Babaannem başımın tacı

"Anne babam nerede "

Yanılmıyorsam tatili idi

" boncuğum baban hamit amcalarda bir meseleleri var onu konuşup halledecekler erkenden çıktı "

Anladım der gibi kafa salladım

Kahvaltı faslı sona ermişti anneme yardım edip sonrada yunanistan da tahsil hayatımı düşümdüm annem ve babam ikiside ünlü kalp cerrahları bende bir cerrah adayıyım ancak anlaşamadıģımiź bir husus var branş meselesi
Annem ve babamın aksine beyin elemanları ve fonksiyonları benim dikkatimi daha çok çeker bunun için beyin cerrahisi okumaya karar verdim

Ve inanıyordum çokça insana umut olabilecektim kalbimde bunun hissedebiliyorum

Bilerek farklı bir ülke seçmiştim yani önümde kariyer durumu söz konusu olursa diye

Yunanistanı seçmemin sebebi atinalı yan komşularımızdı marika hanım sağolsun piyano dersleri vermeye gittiğimde biraz biraz öğretmiş olmasıydı

Bir yandan stajer hekimlik yapıp bir yandan da bir üniversitede ders vermeyi düşünüyorum

Bunun için çok çabalamıştım hala da çabalıyorum

Teledonumun zırlamasıyla birlikte ayaklandım

' Pınar ' arıyor yazısı ekranda belirmişti

"Alo pınar nasılsın canım "

"İyiyim canım bak ne diyeceğim biraz alışverişe mi gitsek cidden dolabımda giyecek parça bulamıyorum olay yanii "

" tamam pınarım o zaman ******* cafe de buluşalım birer limonata içer öyle gideriz "

"Tamam kuzuş hadi öptüm "

Deli kız diye geçirdim bir an içimden ne de elbise düşkünüydü böyle villanın bir odasını doldurup taşıracak derecede elbisesi vardı onun bu hallerine gülümsedim

Anneme haber vermeliydim
Oh valla ya azize hatun hasibe ponçiğimle oturmuş kahve keyfi yapıyordu ne âlâ memleket

" ıhı ıhı neyse bende dışarı çıkıyorum pınarla birlikteyim haberiniz olsuun !"
Annem tebbesümünü eksik etmeksizin güldü hınzırlıkla parlayan gözlerine bakınca gülesim geldi şakadan da olda kızmayı bile beceremiyordum azize sultan a

" boncuğum kıskanmışa benziyor sanki senlede bir kahve keyfi yaparız annesinin gülü "

" tamam o zaman "

" boncuğum pınar a da çok selam söyle geç kalmayın biliyorsun gün içinde programın yoğunlaşa bilir "

Gülümseme ile bakarak çantamı aldım ve kendimi dışarı attım

Kafenin önüne yaklaşıyordum bu gün bu trafik neydi böyle çekilmez vallahi
İzmir olmasına karşın bugün niyeyse trafiğin istanbul kadar gideri vardı tövbe tövbe

Sonunda gelmiştim içeri girdim ve pınar ile sarıldık

Garson yanımıza gelerek siparişleri aldı bir süre sonra limonatalarla döndü
Limonata sefamız sonunda bittiğinde hesabı ödedik

Tam kalkacak iken

"BIRAK BENİ BE İSTEMİYORUM SENİ DE SENİNLE KONUŞMAYI DA "

Diyerek bağıran bir kız vardı yan masada
kızın kolunu koparırcasın tutuyordu iri yarı bir adam
Kiz adeta bir kuş gibi çırpınıyordu adam ise bırakmıyordu
Ve bu olanlara ise kimse bir şey demiyor rahatlıkla izliyordu bu nedir abisi ya

Sinir kat sayım ciddi anlamda artıyordu pınar ise çekingen ve iğneleyici bakışlarını adamdan esirgemiyordu

Birden kalktım ve kızın kolunu tutan adamın kolunu tuttum ( yazar : kol tutmak modadır ve mübahdır canlar)
" Bıraksana kızın kolunu ya "

" sen karışma be "
Adam bana bağırarak omuzumdan itmişti
Allahtan arkamda pınar varsıda düşmeden yakaladı

Şimdi görürsün sen o kızı zorlamanın cezasını

Adamın arkasından kolunu çektim ve bükerek sırtına bir tekme attım adam direk masalarin arasına gömüldü

Öfkeyle kalkmış bana geliyordu yana kayarak cekedini çıkardım koluna ve kafasına geçirdiğim cekedi büktüm beline tekme atarak yerde kıvranıyordu

Kalktığında ise kafa atarak işimi sonlandırmıştım

Zorlanmadım ama adamda sağlam kafa varmış

Hızla pınarın kolunu tuttum ve dışarı çıktık

Bu kafar ekşın yeterdi alışverişe gitmeli ve rahatlamalıydık...


😂😂😂 biraz farklı olsun didim

SONSUZ SMYRNA - HİLEONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin