16.

345 15 4
                                    

5 ay sonra Yoongi'nin ağzından

O günden sonra bizi pek rahatsız etmemişti. Sadece etrafta bir kaç saçma not bulmuştum. Neyseki ben bulmuştum. Jimin'de bebeğimiz ile ilgileniyordu.

Yavaş yavaş yürümeye başlamıştı. Ve bir kaç kelime söylemeyede baslamıştı. Genellikle baba, mamma, atta gibi kolay kelimeleri söyleyebiliyordu.

"Yoongi-ya bizim fotografımızı çek!"

Elimdeki telefonun kamerasını açarak onlara çevirdim. Bir kaç karenin ardından telefonu tekrar cebime koydum.

İkisini de kollarım arasına aldım. Jimin'in kulağına üfleyerek konuşmaya başladım. Üstelik konuşurken dudaklarım kulak memesine deyiyordu. "Kıskanıyorum ama Jiminie~"

O utanmış olacak ki konuyu degiştirme çabalarına girmişti. "İnanamıyorun Mini Mini Min Yoongi bana aegyo yaptı."

"Lafı degiştirmeye çalışma Jiminie"

"Bebeğimiz acıkmış olmalı. Ben gibip onun sütünü hazırlayayım."

"Benden kaçamassın Jiminie. Gece görüşeceğiz."

"Sus Yoongi. "

Miniği kucağıma vererek onun mamasını yapmaya gitti. Bende kucağımda bana gülücükler saçarak bakan kızımla konuşmaya başladım. "Jimin babam çok utangaç bebeğim. Ama alışacak. "

Her zaman yaptığım gibi onu yukarı kaldırdım. Yüzüme doğru yaklaştırdıkça  kahkahaları artıyordu.

Jimin elindeki mamayı elime tututuştarak merdivenlerden çıkmaya başladı. Minik kızım acıkmış olacak ki biberonu ağzına verdiğimde biberonun başlığını vakumlamaya başladı. Kısa süre içerisinde biberondaki mamayı bitirmişti. Jimin hala neredeydi?

"Jimin neredesin?"

"Geliyorum!"

Geldiğinde elinde iki tane pembe toka vardı. "Bebeğimize toka aldım."

Miniğimizin iki tutam saçını elindeki pembe tokalarla tutturdu. Çok sevimli olmuştu. Ee kimin kızı?

Jimin aklına bir fikir gelmiş gibi işaret parmağını yanağına koydu ve heyecanla konuşmasına başladı.

"Yoongi, hadi kızımızı parka götürelim. "

"Bebeğim bugün biraz yorgunum. "

Askıdan montunu alıp giymeye başlamıştı bile. "Sana kalsa hep yorgunsun. Hadi kalk ve montunu giy."

Kendi montunu giydiğinde YoungJu'nunda montunu giydiriyordu. Eğer biraz daha gitmememiz için ısrar etseydim bana en az 2 gün trip atardı. Trip atarken hiç çekilmiyordu.

Montumu üzerime giydim. Ama telefonum yukarı katta olduğundan gidip almam gerekirdi. "Jimin siz arabaya geçin, ben telefonumu alıp geliyorum. "

"Tamam çabuk ol."

Yukarı kata çıktığımda yine camda bir not vardı. İyiki bu notların hiçbirini Jimin bulmamamıştı. Belki de bulmuştu ve bana söylemiyordu.

'Hazır mısın?'

Bu da neydi şimdi? Hazır mıyım? Neye hazır mıyım? Yine ne saçmalıyordu bu ebesini göndiklediğim?

Anlamadığım şey ise bu Hoseok, notları nasıl gelip yapıştırıyordu? Bizim evimizin içinde ne yaptığımızı, ne konuştuğumuzu nasıl biliyordu? Evin etrafında ortalama 5 tane koruma olmasına rağnem nasıl yakalanmıyordu?

Believe İn Me//yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin