Medya; Doruk
Melis;
Annemin bağırışlarını duyduğumda oflayıp pikeyi yüzüme çektim. Kalkmasam olmaz mı ya. Nolcak sanki uyanmasam böyle güzel güzel uyusam diye düşünürken dün annemle konuşmalarımız gelmişti aklıma. Annemin hayatında olan adam kimse onunla bir de onun oğluyla tanışacaktım of. Annem gelmeden yatağımdan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Suyu açıp üstümdekileri çıkarıp suya girdim. Of bu nerden çıkmıştı şimdi ya. Hazır hissetmiyordum kendimi adam iyi biri olsa bare. Kaba öküz biri çıkarsa anlaşamaz babamın yanına giderdim.Sahi babam demiştim de babam duyduğunda ne tepki verecekti? Söylemelimiydim acaba. Of hiç bir fikrim yoktu lanet olsun gerçekten çok boktan bi durumdu. Alev'in düşündükleri doğru çıkmıştı işte. Sudan çıkıp havluma sarıldım. ''Meliiiss uyanmadın mıı dahaa seeenn'' diye odaya daldığında beni görünce kaşları kalktı. Anlaşılan şaşırmıştı çünkü hep o kaldırırdı bağırışlarıyla. ''Noldu anne neye şaşırdın bu kadar'' diyince gülümseyip
''Hayret kendin kalkmışsın hatta banyo bile yapmışsın''
''Malum sevgili üvey abimle o adam gelecek ya ondandır belki de yoksa hiç sıcacık yatağımdan kalkasım yoktu'' dediğimde annemin yüzü asılmıştı
''Melis kızım özür dilerim ama beni düşün biraz''
''Tamam bişey demiyorum anne çıkar mısın üstümü giyicem'' dediğimde gözlerim dolmuştu. Ben istemiyordum ama annem üzülmesin diye alttan alabildiğim kadarıyla alıyordum zaten. Bıraksında bu kadar da sert çıkabiliyim ki buda bişey değil. Sırf o üzülmesin mutlu olsun diye sesimi çıkarmadım.
Üstümü giyinip aynanın karşısına geçip bi süre kendimi inceledim. Rimelimi ve eyelinerimi sürüp çilekli rujumu da sürdüm. Telefonum çalınca hemen elime alıp arayana baktım ve arayan babamdı. Ne diyecektim şimdi ben açarsam ağlardım kesin biliyorum. Açmamıştım telefonu kapanınca mesaj atmıştım.
Gönderilen; Babacığım
Babacım ben seni sonra arayacağım şimdi konuşamam annem yanımda
Diye bi mesaj göndermiştim yalan söylemiştim aslında. Annem falan yanımda yoktu.Of napayım ya açamazdım. Aşağı indiğimde annem kahvaltıya başlamıştı bile. Bende oturup kahvaltımı yapmaya başlamıştım. Annem ''Kızım'' dediğinde ''Hı'' dedim çünkü yemekle meşguldüm. Annem gülüp ''Babanla görüşüyor musun?'' diye sorduğunda ekmek boğazımda kalkmıştı. Eyvah! Dün babamla mı görmüştü yoksa beni? Aha kesin kıyamet kopacak. Of anne ya her şeyi de öğreniyorsun ya! İnkar mı etsem doğruyu mu söylesem. Bide öğrenmediyse kendi ağzımla yakalanırdım olmaz inkar etmeyi dene Melis!
''Hayır görüşmüyorum anne de neden sordun?''
''İyi yapıyosun hayır sordum öylesine ama görüşme olur mu kızım telefonda konuşma bile''
''Tamam anne konuşmuyoruz zaten'' diyip kahvaltımıza geri döndük.
Oturmuş onların gelmesini bekliyorduk. Of gelseler de bir an önce gitseler. Zil çaldığında annem ayağa kalkıp ''Keremlerde geldi işte'' diye mutlu bir şekilde kapıya gidiyordu. Demekki adı Keremdi. Bende ayağa kalkıp annemin peşinden gittim ve karşılaştığım manzarayla donup kalmıştım. Şu sahilde tartıştığım gerizekalı çocuktu bu. Yok hayal görüyor olmalıydım ya olamaz bu mu şimdi benim üvey abim. Ve yanındaki de Kerem olması lazım. İçeri geçtiklerinde annem sevecen sesiyle ''Hoşgeldiniz canım'' diyip Kerem'e sarılınca yüzümü buruşturdum. O gerizekalının gözleri üstümdeydi. Mal mıdır nedir ya! Tüm salaklar beni buluyor kardeşim ya. Neyse sinirlenmek yok Melis sakin! diye kendimi uyarıyordum hep. Kerem denen adam bana dönüp ''Nasılsın Meliscim'' dediğinde ''İyiyim siz nasılsınız''
''İyiyim bende ama şu sizli bizli konuşmaları aramızdan yok edersek daha iyi olucak''
''Peki''
''Anlaştık o zaman he bu arada bu oğlum Doruk'' o salağa bakıp ''memnun oldum'' dedim.
Öylece oturmuş Kerem amcayla anneme bakıyordum. Adam çok iyi birine benziyordu aslında sandığımdan çok iyi çıktı. Ve tabi şu salak oğlu olmasaydı iyiydi. Hayır ya git babana bak git anneme bak git duvara bak kardeşim bana ne bakıyosun ya. Göz göze geldiğimizde gözlerimi devirmiştim. Sırıtıyordu hayvan. Annem ''Kızım bize kahve yapabilir misin'' dediğinde gülümseyip ''Tabi yaparım anne '' diyip telefonumu masaya bıraktım.
Kahveleri içeri bıraktığımda telefonum annemin elindeydi. Napıyordu benim telefonumda bir şey yazıyordu sanki ama kime? Babam eyvah! Hayır okumamıştır inşallah. Kahveleri uzattıktan sonra anneme gülümseyip telefonu elinden aldım. Demek ki görmedi babamla konuşmaları öyle olsa şuan bile kavga çıkarır diye düşünüyorum. İnşallah görmemiştir.
''Dorukcum sana odanı gösteriyim ben istersen'' dediğinde annem ayaklandı Dorukta annemin peşinden gidiyordu. Telefonum çalmaya başlamıştı babam arıyordu. Of baba ben sana sonra arıcam demiştim ama ya. Bahçeye çıkıp konuşacaktım o zaman. Kerem amcaya gülümseyip ''Pardon açmam lazım''
''Önemli değil Meliscim'' dediğinde bahçeye çıkıp açtım telefonu.
''Noldu baba sonra arıcam demiştim ben sana''
''Kızım bir daha konuşmayalım baba istemiyorum seni dedin az önce mesaj da noluyor''
''Nasıl ya ben öyle bir şey yazmadım ki sana bir tek sonra arıcam demiştim''
''Az önce attın o mesajı kızım noldu diye sormak için aradım'' dediğinde aklıma annem gelmişti. Tabi ya annem attı.
''Baba sonra arıcam ben seni yazan kişi belli''
''Kim kızım noldu ya''
''Annem baba annem az önce telefonum elindeydi onun o attı kesin'' diyip telefonu yüzüne kapadım. İçeri girip ''Anneeee'' diye sinirli bir şekilde bağırmaya başladım. Kerem amca şaşırmış bi şekilde bana bakıp ''Noldu kızım bir şey mi oldu''
''Sizle alakalı değil Kerem amca'' diyip tekrar bağırmıştım. ''Anneee'' diye.
Annem merdivenlerden hızlı bir şekilde inip şaşkınca bana bakıyordu ''Noluyo ne bağırıyosun kızım'' demişti. Dorukta arkasından sakince gelip bize bakıyordu. Alaylı bir şekilde gülüp ''Noluyor öyle mi asıl sana noluyor ya yeter artık anladın mı bu günde böyle yapmak istemezdim ama yeter''
''Ne yeter Melis noluyo bunu bi açıkla niye böylesin sen''
''Telefonumdan babama bir daha konuşmak istemiyorum baba seni istemiyorum diye niye yazıyosun anne niye? Sanane babamdan? Ya yeter anlıyor musun ben babamı seviyorum siz ayrılsanızda beni babamdan ayıramazsın!''
''Bitti o Melis kendine gel bana da bir daha bağırma babanla konuşmıcaksın anladın mı ''
''Anlamadım anne anlamadım çünkü anlamak istemiyorum seni tanıyamıyorum ben artık beni anlamıyosun benim babama ihtiyacım var''
''Ben yanındayken ihtiyacın olmasın ozaman Melis sinirlendiriyosun beni''
''Ya sen ne hakla babama mesaj atarsın ya''
''O adam senden uzak durucak o kadar! Baban yok artık öldü say''dediğinde masanın üstündekileri dağıttım. ''Yeterr! Yeter! Yeter! Kendine gel artık kendine! Ben babamla görüşücem ve konuşucam iyi dinle beni anne iyi. O gün Alevle dışarı çıktığımız gün sahile gittik ve orda da babamla buluştum ve lanet olsun babama sarılırken sen aradın! Herşeyi yok ediyosun herşeyi bozuyosun anladın mı ? Ben babamı istiyorum. Hayatında Kerem amca olabilir bişey demiyorum buna ama yeter benim babamla görüşmeme izin ver artık yeter!'' diye bağırdığımda annem tokat atmıştı bile. Tokatın etkisiyle yere düşmüştüm. Ağlamam şiddetlenmişti kafamı kaldırıp annemin yüzüne nefret dolu bakışlarımı attım. ''Senden nefret ediyorum anne duydun mu nefret!'' diyip ağlamaya başladım. Annemin gözleride dolmuştu. ''Melis''
''Sakın! Sakın adımı ağzına alma''
''Kızım özür dilerim sinirlendim öyle tokat attım çok özür dilerim'' diyip yanıma eğilip sarılacakken ittirdim. Oda düşmüştü. Dizlerimi kendimi çekip yüzümü sakladım. Omuzlarımda bir el hissedince dönüp baktım. Doruktu. ''Kalk hadi'' demişti. Omuz silkip oturmaya devam ettim. Kolumdan tutup kaldırmaya başlamıştı. Başım dönüyordu. Gözlerim kararmaya başlamıştı her yer bulanık ve karanlıktı gerisini bilmiyorum zaten.
YOU ARE READING
ÜVEY ABİM
Teen FictionOKUYUP BEĞENECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM UMARIM DÜŞÜNDÜĞÜM GİBİ OLUR :))