Tuvaletten çıktığım gibi koşmaya başladım. Ne cebimde param vardı nede arayıp yardım isteyebileceğim birisi. Bu yüzden yorulana kadar koştum bir anda arkamdan hissettiğim basınç beni durdurdu ve birden yere düşürdü. Bir kız gibi oturup ağlamaya başlamıştım sanırım. Beni ittiren kişi kimdi? Neyin nesiydi? Bilmiyordum ama bildiğim şeylerden birisi çok kırılmış olmamdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Y/N: Bu gifteki sağda solda olan insanları yokmuş gibi düşünün sadece Mark'ı görün anlarsınız ya gif bulmak cidden zor xd) ~~ Yavaşça kendime gelmeye başladığımda ayağa kalktım ne yapacağımı bilmeden ilerliyordum sadece. Tam olarak kendime geldiğimde ve ağlamayı kestiğimde arkamdan gelen ayak seslerini duydum ve olabildiğince hızlı şekilde arkamı döndüm. Arkamdan gelen Jackson'du. Neden peşimden gelmişti?
"Ne yapıyorsun Jackson?"
"Asıl sen ne yapıyorsun gerizekalı? Bir kişinin söylediği bir cümleyle ağlayıp kız gibi kaçacak mısın?"
"Hayatıma karışma hakkını nereden buldun? Söylediğin şey bir çocuğun elinden şeker almak gibi bir şey değil. Söz konusu benim hiç tanımadığım ailem!"
Mark bunu söylediğinde sessizce yutkunmuştu.
"Sen çok zavallısın Mark!"
"Kapa çeneni Jackson! Bana böyle davranarak gitmemi sağlamak zorunda değilsin."
"Ne demeye çalışıyorsun?!"
"Gitmemi istiyorsan çekip giderim Jackson! Senin taştan kalbin kırılmıyor olabilir ama ben kaldıramıyorum. Sen güçlüsün çünkü yanında bir çok insan var ama ben.....ben yalnızca yalnızım ve hayatım boyunca yalnız kalmaya hükümlüyüm."
Mark, Jackson'un ne diyeceğini bile bilmeden yemek yemeğe gittikleri yere geri dönüp Wang'lere gitmek istediğini söyledi. Eve döndüklerinde Jackson'nun yüzüne bile bakmadı ve Bayan Wang'e uyuyacağını söyleyerek odasına çıktı. Gecenin geç saatlerine kadar camdan dışarı bakarak her şey için özür diledi ve çantasını topladı. Wang ailesi uyanmadan önce dikkatli ve sessizce dışarı çıktı. Tabiki not bırakmayı ihmal etmedi çünkü Bayan Wang ve Bay Wang'in onu merak edeceklerini biliyordu.
"Sevgili Wang ailesi. Sizinle kaldığım 1 hafta benim en kıymetli ve en güzel haftamdı. En azından hayatım boyunca bir ailem olduğunu hatırlayacağım. Üzgünüm sizin gibi güzel bir ailenin çocuğu olmak benim hak ettiğim bir şey değil. Bazı insanlar benim nasıl biri olduğumu bana bir kaç cümle ile öğretti ve ben öğrendim. Gerçek ailemi bulmam gerekiyor ve bu sadece benim yapabileceğim bir şey bu yüzden umarım benden sonraki hayatınızda da önceki hayatınızda olduğu gibi mutlu olursunuz...
Sevgilerle, Mark."
Wang ailesi uyanıp notu bulduklarında Mark'ın, Jackson'un baskısı altında gittiğini anlamışlardı. Jackson'na eğer Mark'ı bulup getirmezse eve giremeyeceğini söyleyerek tehdit ettikler. Bay Wang bu konuda çok sert ve çok ciddiydi. Mark eve geri dönecekti...dönmeliydi! ~~ Jackson, Mark'ın gerçekten gideceğini düşünmemişti. Hatta ailesinin Mark'ı bu kadar önemseyeceğini de düşünmemişti. Ailesi gerçekten onu eve almayacak mıydı yani?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Y/N: An itibari ile Jackson'un ruh hali. O değilde bunun orjinalini izleyin kıyamam yaaaa :((( ) ~~
Ne kadar saçma bir bölüm yazdım aökasxöisöxsöcxşxmc bana bölüm sonlarında görünmesini istediğiniz "GOT7" gifleri varsa mesaj olarak atın nickleriniz ile buraya koyacağımmm :ppp
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
