"Beni sevdiğini sanmıştım..yanılmışım!"

785 87 14
                                    

Ufak bir bakışmanın ardından Jackson dirseklerini bacaklarının üzerine koyup ellerini birleştirdi ve ciddileşti.

"Hey ne oldu, şaka yapmıştım?"

"Sorun sen değilsin. Annem yada annemiz neden bize engel koymuyor? Sonuçta onların gözünde kardeşiz ve..."

Neden olduğunu anlamadan gözleri dolmuştu.

"Neden üzüldün? Annenin desteklemesi iyi bir şey değil mi? Böylece ona açılabiliriz."

Şimdi ise ayağa kalktı ve beni sertçe geri ittirdi duvara çarpan sırtım gerçekten acımıştı. Sağ elini, sol omzuma koydu, gözlerime dik dik ve kötü bakışlar atmaya başladı.

"Böyle bir şey olmayacak!"

Olabildiğince beni sarsıyordu. Birden neden duygu değişimleri yaşıyordu ki?

"Neden? Beni sevdiğini-"

"Kes sesini!"

"Jackson sen iyi misin? Beni öptün v-ve bende seni. Ne bileyim güzel şeyler yaşadık hani beni takip etmişsin. Beni sevdiğini söylemedin mi?!"

Evet tam burda...bunu söyledikten sonra Jackson bana vurdu. Sinirlenmiştim ve gerçekten bu sefer ağlamadan ona bağırdım.

"Hepiniz aynısınız amına koyayım. Oynadın ve oynadın bu muydu yani? Siktir git ve oynayacağın başka insanlar bul. Ben fahişe değilim!"
~~

Askılıktan montumu alıp kapıya koştum. Bayan Wang beni durdurdu ve ne olduğunu sordu.

"Bir kaç gün arkadaşımda kalacağım merak etmenize gerek yok!"

Evden çıktığım zaman Youngjae'yi arayıp Jaebum'un nasıl olduğunu sormaya karar verdim nede olsa o benim için hala değerliydi.

- Hey Youngjae! Nasılsın?

- Ben iyiyim Mark fakat Jaebum..

- Ne oldu ona? Onu merak ediyordum.

- Bilmiyorum evden çıkmıyor. Günlerdir yemekte yemiyor.

- Sanırım gelmem gerek.

- Peki ya Jackson?

- Beni sevdiğini sanmıştım..yanılmışım! Benimle oynadı.

- Ne?! Sen ciddi misin?

- Sanırım.

Saatler sonra Busan'daydım. Yine...sakince sokaklarda yürüdüm ve Jaebum'un evinin önüne geldim. Kapıyı açmıyordu. Son denememde yine açmadığında arkamı dönüp gitmeye karar verdiğimde birden Jaebum'un o boğuk sesi geldi kapıdan.

"Neden bu kadar çok zile basıyorsun Youngjae? Sana yorgunum demiştim!"

"Jaebum ben Mark."

Jaebum birden kapıyı açtı ve özür dileyerek beni içeri davet etti.

"Suratın iyi mi Jaebum? Jackson için gerçekten özür dilerim."

"Özür dilemesi gereken benim Mark. Hakettim..beni o anlamda sevmediğini bilmeme rağmen sana vurdum ve ben bunun için gerçekten üzgünüm."

"Üzülmene gerek yok. Jackson'un bu sabah benimle oynadığını öğrendim. Durup dururken saçmaladı ve..bilemiyorum öyle işte."

"Geri dönecek misin?"

"Senin içinde uygunsa biraz burada kalmam gerek."

"Kalabilirsin.."

Usulca söylemişti...

Markson | Üvey Kardeş ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin