Bazen birine çok ihtiyacınız olur ama o insan yanınızda olmaz. Aslında bir mesaj kadar uzağınızdadır ama o mesajı atacak cesaretiniz yoktur. İşte bende o cesaretı olmayanlardanım. Yazmakla yazmamak arasında gidip geldim her defasında. Yazamdım tabi ki. Günler geçti, saatler, dakikalar tükenmeye başladı. Çok kez baş başa kaldım kendimle daha çok düşünmeye vaktim oldu. Hayatım boyunca hep yanlız kalmıştım zaten. Benimle arkadaşlık etmek isteyen herkesden de uzak durmuştum. Bi senden uzak kalmayı başaramadım. Okuduğum bir kitapta "çok sev" yazıyordu, ben çok sevmeyi başardım ama sen başaramadın. Artık kalmak için bir sebebim yok. Kafamda kurduğum intihar yollarını deniyorum tek tek. Cüzdanımın cebinde ki jileti çıkartıyorum. Yavaş yavaş bileklerimden akan kanı izliyorum,gözlerim yavaş yavaş kapanıyor. Küçükken korktuğum jilettin ölümüm için yardım edeceğini hiç düşünmezdim. Hiçbir acı hissetmiyorum çünkü ben daha önce senin tarafından bir çok kez öldürülmüştüm hatırlıyor musun? Hoşçakal demeden gidiyorum kusura bakma çünkü seni görmekten korkuyorum, eğer seni görürsem gidemem. Sakin benim için üzülme olur mu bırakıp giderken nasıl üzülmediysen şimdide üzülme. Hoşçakal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
içimdeki karanlık
Short StoryKendi karanlık dünyamla sizi baş başa bırakıyorum iyi okumalar.