fan letter ; taekook (gxg) ✅

üç

"Sakın beni uyandırma!" Yoonji, Taehyo'yu bilmem kaçıncı kez tembihledikten sonra yeni yatağına uzandı ve gözlerini kapattı. Birkaç dakika sonra uykuya daldığında Taehyo yeni oda arkadaşına bakarak iç çekti.

Evde genel olarak gergin bir hava söz konusuydu çünkü tüm grup üyeleri Jookook ile Taehyo'nun tartıştığının farkındaydı. Ayrıca ikisi yüzünden Yoonji biricik oda arkadaşı Jimin'den ayrılmak zorunda kalmıştı ve bu yüzden evdeki herkese trip atıyordu.

Taehyo da halinden pek memnun değildi. Yeni oda arkadaşı sadece uyuyordu ve kendisine hakaret edip duruyordu. Jookook ile gözlerini birleştirmeyi bile özlemişti ama birkaç gündür odasından çıkmadığı için bu pek mümkün olmuyordu maalesef.

"Taehyo, mutfağa in ve bir şeyler ye. Hosoo, bana ve Namjoo'ya dans konusunda yardım edecek. Biz çıkıyoruz, bir şey olursa mesaj at." Jine endişeyle arkadaşının yüzüne baktı. Artık odadan çıkması gerekiyordu. "Lütfen, odandan çık," diye son bir kez şansını denedikten sonra iç çekti ve aşağı indi.

Taehyo artık odasından çıkması gerektiğini biliyordu. Böyle yaparak hiçbir yere varamazdı, bunun farkındaydı. En azından mutfağa gidip bir şeyler atıştırmalıydı, buna ihtiyacı vardı.

Her ihtimale karşı -Jookook'u görme ihtimali- aynada kendini süzdü ve eteğini hafifçe kıvırdı. Gerçekten ne yaptığının farkında değildi. Saçlarına en sevdiği tokayı taktıktan sonra kendi kendine gülümsedi ve mutfağa doğru adımladı. İçeriden Jimin ile onun kıkırdaşmalarını duyuyordu.

"Günaydın parazit," diye içeri girdi Taehyo. Jimin'e sert bir bakış attıktan sonra günlerdir hasretini çektiği Jookook'a baktı. Bakışları aniden yumuşarken, "Günaydın Kookie," dedi ve buzdolabına doğru ilerledi.

Jimin mutlulukla ayağa kalktı ve Taehyo'nun arkasından ona sarıldı. "Tae, en sonunda odandan çıktın! Yoonji'yle yalnız kalmak için fırsat kolluyordum!" Taehyo şaşkınlıkla kaşlarını havaya kaldırırken aklına gelen şeytani düşünce ile bedenini arkadaşına çevirdi ve arkadaşının sarılışına karşılık verdi.

Jookook'un çatılmış kaşlarıyla onlara baktığını görmek bilen kendisini memnun etmişti.

Jimin neşe ile yukarıya doğru koştururken, Taehyo Jookook'a bir bakış attı ve karşısındaki sandalyede yerini aldı. "Yeni oda arkadaşın nasıl?" Çilekli sütünü içerken Taehyo sordu. "Jimin'i seçtin demek.."

Jookook kollarını önünde birleştirdi. "Çok iyi," diye yanıtladı karşısındaki süt içen kızı. Saçında ona aldığı tokayı takması onu yumuşatmıştı. "Sen, alıştın mı?"

Taehyo başını salladı. "Yoonji unni de iyi." Değildi, kesinlikle en berbat oda arkadaşıydı. Bir kız nasıl olur da horlardı ki? "Gayet iyi hem de." Gülümseyerek biten süt kutusunu çöpe attı ve kendisini izleyen Jookook'a baktı. "Odama çıksam iyi olur, görüşürüz."

Jookook başını onaylarken yanaklarını içinden ısırdı. O da, aralarının açıldığını biliyordu ve o gün arkadaşına sert çıkışmıştı. "Taehyo," diye seslendi arkadaşı kapıdan çıkmak üzereyken. Taehyo, topuklarının üzerinde geriye döndü ve ne olduğunu sorarcasına kafasını salladı. "Şey, Jimin ile Yoonji senin odandalar."

Taehyo anlamamışçasına kaşlarını kaldırdı. "Biliyorum?"

"Rahatsız etmemelisin," diye sesini yükseltti Jookook. Arkadaşının onu anlamamasından bıkmıştı. "Of," diye söylendi. "Neden odama gelmiyorsun?" diye sorduktan sonra sandalyesini geriye itip ayağa kalktı ve Taehyo'nun yanına gelince onu bileğinden tutup odasına yönlendirdi.

Taehyo, bileğini kavrayan ellere bakarak gülümsedi ve daha sonra içinden kendisine gelmesini söyleyerek suratındaki ifadeyi değiştirdi. "Bıraksana bileğimi ya, kendim gelemiyor muyum ben?" Kolunu çekiştirerek ondan ayırdığında, Jookook, arkadaşının bu ani çıkışlarının son zamanlarda arttığını fark etti.