BÖLÜM 3

52 3 3
                                    

Cemre'..den
Erkekler gelip gelip yavşıyolar. Grubun en sesini ben olsam bile buna sessiz kalmam lan. Bir tane daha gelip yavşamaya başlayınca dayanamayıp yakasına yapıştım ve bağırarak konuşmaya başladım.
"Lan git şurdaki orospuları *** bize bulaşma anandan emdiğin sütü müsait yerinden çıkartırım çükünü kesip sana yediririm lan!!"
"Kızım sen kiminle uğraştığını biliyomusun lan?!"
"Kiminle ebemin çocuğuyla mı bence bu gruba yaklaşma yaklaşırsan sana ödetirim! Hemde çok kötü ödetirim lan!"
"Sen kimsinde benimle uğraşıyorsun lan!"
"KORKMAZSAN SÖYLERİM AMIK! BEN DÜNYANIN KORKTUĞU EN BÜYÜK MAFYANIN ÜYESİNDEN BİRİYİM SOKUK! VE ADIMDA 'OLGUN ŞEYTAN'! BEĞENDİN Mİ?!"
Bir süre sonra bizimkiler dışında bardaki herkes gülmeye başladı. Damla ayağa kalkıp "YETER!!" diye hönkürdü.
"Istersem buradaki herkesin sadece tozu çıkar lan. Ve 'PSİKOPAT ANKA'nın uyarısını dinleseniz iyi olur. İnanmazsanız gönüllü verin o bahsedilen ANKA yöntemlerini uygulayım canlar. Kızlar hadi gidelim."
"Korkmayın ya korkuyorsanız sizi korurum ben"dedi az önce tartıştığım. Damla tam arkasını dönerken çocuğu dövmeye başladım.
"Korkak kimmiş lan. Birde kendinize erkek diyorsunuz lan. Namuslu olun az."
Arkadan bir ses "Sana ne bizim namusumuzdan" deyince kafamı kaldırdım ve kim olduğuna baktım. Lan bunlar taş bunlar meteor. Hemde 6 tane.
Damla " Hanginiz söyledi lan onu" deyince taşlardan biri öne çıktı.
"Anka mısın manka mısın her ne boksan yürü git. Dellendirme beni."
O sırada biri içeri girdi ve bende kocaman gözlerle gelen kişiye baktım. Bu bu olamaz birkaç adım geri gittim ve dengemi kaybedip yere düştüm.
Damla'dan
İçeri giren kişiyle Cemre'ye baktım kız çok korkmuş. Bu Cemre'ye tecavüz etmeye çalışan adam. Bu hangi yüzle geliyo buraya lan ona doğru ilerlemeye başladım.
"Lan sen hangi yüzle geliyon buraya?!"
Diyip adamı ittirdim. Adam bozuntuya vermeden cevapladı.
"Güler yüzle tatlı şey."
"BANA TATLI ŞEY DEME! SENİN DAYAK SANA YETMEMİŞ GALİBA!"
"Evet ve bekle biraz daha alma şansım varmı? Nerdesin kız?"
"Lan sen gelsene dışarı."
"Damla, bekle ablam."
Bardaki herkes şaşkınlıkla bizi izlerken Cemre sıktığını daha yeni fark ettiğim yumruğunu adamın yüzüne geçirdi.
"Ayağını denk al artık eski ben yok mal!"
Adam Cemre'yi kolundan tutup dışarı çıkardı. Arkasından ben çıktım.
"Bırakana kolumu bırak ya bıraksana imdat Damla yardım et. Kolum acıyo bırak."
"Susmazsan acıyan başka yerlerinde olacak o yüzden kapa çeneni."
Arkamdan bir erkek sesi  "Lan kızın canını acıtıyon bıraksana."diyip beni geçti ve adamın yanına gidip yumruğunu yüzüne geçirdi. Çakımı çıkartıcakken biri " İntikam zamanı ANKA!" diye bağırdı. Cemle düşmanımızın sesi. Kağan'nın sesi. Nerdesin Cem sana ihtiyacım var. Kuzenim gel! Kalbimin hemen altında ve karnımda acı hissettim ama yürümeye devam ettim ayaklarım artık beni taşıyamayana kadar. Yere düştüm Asya ve Cemre "ANKAM!" diye çığırdı.
"S-susun l-LAN k-kul-ağımı g-geberttiniz!"
"Bu durumda bile küfürleri sayıyor ya vallaha helal."diyip sana ne diyen beni kucakladı.
"B-bıraksana beni la-lan. Ecem ta-şır."
Yanıma gelen bir çocuk aynı Cemre'nın sakinliğiyle ne yapılması gerektiğini söyledi ve onu takip etmelerini istedi. Onlar öyle giderken üşümeye başladım biraz.
"Ç-çocuklar ü-şüy-orummm."
Bunu deyince beni taşıyan çocuk öndekine seslendi.
"Toprak ceketini ver."
"Tamam Aras al."
Bu sefer benimle konuşmaya başladı.
"Bak arkadaşlarını üzmek istemiyorsan gözlerini kapama tamamı asi kız fazla konuşma kafanı salla... Biraz garip olucak ama ben Aras. Seninde adın Damlaydı. Di mi?"
Kafamı olumlu anlamda sakladım. Kuzenimi çağırmalılar sırtım bir yere temas etti. Ecem gelip kafamı dizlerine koydu. Öne de Aras'la Toprak adındaki çocuk oturdu. Bir süre sonra Ecem'le konuşmaya başladım.
"Ecem C-cem'e haber v-verin. G-gelsin."
"Tamam ablam. Yeter ki uyanık kal."
Ağlıyordu. Ağlamasın o kıyamam ben. Uykum var acaba Ecem'den bir şey rica etsem yapar mı?
"Ecem?"
"Efendim!"
"Şey. Bana m-masal a-anlatsana uykum var."dememle daha çok ağlamaya başladı. O sırada Aras'in telefonu çaldı. Telefonu açıp hopörlere aldı.
"Abi napıyon ya?"
"S-susun ya bi. E-ecem?"
Burnunu çektikten sonra üzgün bir sesle"Tamam" dedi.
Telefondan "Ne tamamı ya?!" diye çığırdı Asya.
Aras'ta "Abi kapatmam lazım." diyip kapattı telefonu. Ecem hikayeyi bitirince dayanamayıp gözlerimi kapattım.
Ecem'den
".... Ve son." diyerek masalı bitirdiğim de kapanmış gözlerimi açtım. Araba hızlı bir şekilde yol alırken ona baktım. Gözleri kapanmıştı. Tedirginlik tüm bedenimi sararken derin bir nefes aldım. Onu sarstım.  Ellerim de bir çuval gibi sallanırken hızlı bir şekilde ön koltuğa vurdum.
"Hızlı git lan. Hızlı, ölüyor." diyip boynuna koydum elimi. Nabzı o kadar yavaş ki neredeyse hissedemiyordum.
"Ölme! Yalvarırım ölme. Bak buradayım. Dostun burada. Sana karşı çıkan kız burada bak buradayım." diyip güldüm. "Herkes olacak yanında.Sen ANKA'sın. Iblisimizsin. Uyan!!!!" diye delice bağırdım arabanın içinde. Derin bir nefes aldım. İçim buz gibi bir havayla dolarken akan gözyaşlarımı kuruladım. Ve ona baktım. Arabanın ışığını açmalarını söylediğimde dediğimi hemen yaptılar. Hızlı bir şekil de tişörtünün kan olan bölgesini yırttım.  Beyaz karın bölgesi şimdi akan kan ile kırmızı olmuştu. Yırttığım parçayı kanayan yerin olduğu yere bastırdım.
"Geldik!"
Arba açılıp kapanma sesiyle kanlı elimi öne doğru uzattım. Kanlı olmayan elimle nabzını tekrar kontrol ettim. Yaşıyordu. Ama ölüydü de. Benim kapım da açılınca 'Çekilin.', 'Hızlı ol!' vb.  Sesler duyduğum da kendime geldim ve Damla'nın sedyeye alınmasına yardımcı oldum. Onu hızlı bir şekil de hastaneye girdirirken ben de peşlerinden girdim. Ölü gibiydi. Ve ölüyordu. Ve ben bir şey yapamıyordum. Ameliyat için içeri giderlerken daha fazla dayanamadım ve yere düştüm. Bir çok kişinin yanıma geldiğini biliyordum. Görüyordum.
"Hocam! Hocam iyi misiniz?"
Bu sesler tanıdıktı. Tanıyordum. Bunlar asistanlardı. Benim asistanlarım. Elimi kaldırdım, gelmemeleri için. Ayağa yavaşça kalktım.
"Telefonunu ver. "dediğim de elime anında telefon tutuşturuldu.  Numarayı yazdım. Telefon açıldı bir saniye sonra.
"Alo?"
"Cem hemen buraya gel. Anladın mı hemen!" dediğim de güldü.
"Hmm tanıdım Kara Delik. Ee neden geliyorum?"
"Vuruldu. Damla vuruldu. Kana ihtiyacı olabilir. Yarın gece burada ol. Anladın mı? En geç yarın g-"
" Ne diyorsun sen ya!  Hemen geliyorum! " diyip telefonu yüzüme kapattı. Derin bir nefes aldım. Telefon, yavaşça açılan ellerimden kayıp giderken gözlerim karardı.
Sudem'den
Şu an hastanedeyiz kızlar çok kötü oldular en çokta ikizim. Dizimde yatan kardeşime baktım. Çok kötü gözüküyor. Hatta inanırmısınız bilmem ama Asya'yla Cemre yanyana yatıyolar. Sandalyede Asya kafasını Cemrenin omzuna koymuş, Cemre'de kafasını Asya'nınkinin üstüne koymuş. Omuzuma düşen kafaya baktım. Başak'ta sonunda uyudu. Tek kolumla onu sardım. Gelen kişilere baktım. Onlara ne kadar teşekkür etsek az.
"Beyler teşekkür ederim."
"Ne?" dedi Damlayı kucağında taşıyan çocuk.
"Aras tam bir odunsun abi." dedi diğeri ve bana döndü. "Ben Toprak. Şu odun Aras. Şu Alp Deniz. Bu Barış. Bu Mertcan. Şimdi gelen de Savaş. Çok sessiz ve asabidir. Ama kimse Aras'ın eline asabilikte su dökemez."
"Orası tartışılır Toprak aaaa..."
"Sadece Toprak de."
Savaş bana kahve uzattı ve "İster misiniz güzel bayan?"dedi. Erkekler ona şaşkıca bakarken kıkırdayıp kahveyi aldım.
"Sağolun kibar beyfendi."
"Kibar olduğum söylenemez arkadaşlar bana hep asabi derler."
Mertcan Savaşın önüne gelip "İyi misin?"diye sordu.
"Evet abi niye?"
"Oha Savaş az önce Mertcan'ı terslemedi. Ve ondan öncede en uzun cümlesini kurdu ve ondan önce de ilk defa kibar konuşt-"
"Lan Barış susmazsan seni si- Aaaa sende vardın dimi ya? Şey sıkıntı yok dimi?"
"Kızları uyandırmadan de amaaaa kızlar uyanırsa senin ağzına sıçarım kardeş."
Kahvemi içerken doktor çıktı. Heyecanla doğruldum ama kızlar kucağımda olduğu için kalkamadım. Benim bu halimi gören Savaş doktorun yanına tebessümle gitti ama asık suratla geri geldi.
"Ne oldu?"
"Çok fazla kan kaybetmiş ve kanı en zor bulunan türden. Kurtulması zor olabilirmiş."
O sırada telefonum çaldı. Cem niye arıyo ki şimdi?
"Alo Cem?"
"Damla'nın durumu nasıl?"
"Fazla kan kaybetmiş hemen gel. N'olur. Sana ikizim mi söyledi?" "Evet. Ecem söyledi. İlk uçakla geliyorum. Şu an yoldayız. En fazla 5 saate oradayım canım. Sakin ol tamam mı?"
"Yoldayız?"
"Abinde geliyo yanımda şu an."
"Kız niye aramıyon beni cimcime."
"Biz ariyoz ama sen açmıyorsun ki."
"Benim açmadığını ne zaman gördün gız."
"Hiç açtığınızı görmedim ki Metin bey."
"Abiye?!"
"Aman abi ya hızlı gelin. Damla üşüyodur belki orda. Hiç üşümeyen kız bugün üşüdü."
"Tamam geliyoz korkma sen diğerleri ne durum-Cem yavaşla bi."
"N'oluyo orda ba-"
"Cem yavaşlasana!"
"Kardeşim orda hayat savaşı veriyo ve sen bana diyosun ki yavaş git nasıl gidiyim HA NASIL! KAPA ŞUNUDA! GELİYORUM KARDEŞİM!"
"Abi Cem'i sakinleştir."
"Tamam canım bay. OĞLUM YAVA-"
Kapattı. En sakin benim olmam gerekiyo ama olamıyorum. Derin nefes al ver al ver.
"Beyler benim yerime biri otursun."
Barış yerime oturdu bende kapıdan girip çıkan hemsireye soru soruyordum ama kadın sinir kat sayım ile oynuyo gene cevap vermeyince duvara var gücümle ittirdim. Yakalarına yapışıp "Cevabım?"diye sordum. Gene cevap vermedi o yüzden sahte üzgünlükle "Bak senin adına üzüldüm." dedim ve sonra dövmeye başladım. Beni kadından zor ayırdı erkekler. O sırada doktor çıktı. Hemen yanına koştum.
"Durumu nasıl?"
"Hastanın durumu kritik kurşunların ikisi de kötü yerlere gelmiş. Biri kalbe çok yakın biri de akciğeri zedelemiş. Ve ayriyetten fazla kan kaybetmiş. Yaşama oranı °/. 5." diyip gitti. Ben bunu kızlara nasıl diyicem. En büyük sorun Cem. Asıl ona nasıl söylerim. Geri geri gittim ve sırtım duvara değince aşağı kaydım. Karşıdaki duvara bakmaya başladım.

GECE GÖLGESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin