2. bölüm

3 0 0
                                    


  Kızlar olarak hazırlanmaya başlamıştık. Önce elbiselerimizi giydik saçımızı falan yaptırdık. Makyaj da tabiki de. Mütüş gözüküyorduk (multide). O sert karakterlerimizin altında aslında birer princes yatıyordu.

Neyse hazırlandığımız odadan çıktık. Burası eskiden kalma bir köşktü aşağıda büyük bahçe ve sahne vardı. Merdivenlerden indik.

Rümeysa neşeli sesiyle konuştu "Evet benim badgirllerim hadi selfie yapıyoruz."

Bir sürü çekildikten sonra deniz yoldan geçen garsonu durdurdu ve boydan fotoğrafımızı çektirdik.

"Hemen bana da yolluyosunuz o fotoğrafları." dedi Ahsen.

Ahsene baktım ve kafamı kaldırdığımda bizim çocuklar bize doğru geliyordu. Bir farklılık vardı oda Meriçte vardı yanlarında. İstemsizce heyecanlandım.

Hepsi jilet gibi olmuşlardı. Yiğit rümeysayı etrafında döndürdü ve "Mükemmel olmuşsun. Ve sizde öyle kızlar." dedi. Badeyle uzayda sarıldı.

Rüzgar denizin yanına gitti hemen belinden sardı onu. Berkcanda aynı hareketi ahsene yapmak isterdi muhtemelen ama tabiki de yapmadı.

"Kusursuz görünüyorsunuz." dedi ahsenden gözlerini ayırmayarak.

"Biz her zaman öyleyiz." dedim ve güldüm.

"Hadi inelim aşağıya." diyen ayaza baktık ve aşağı inmeye başladık. Meriç gözlerimin içine bakıyordu.

Bahçeye indiğimizde etraf kalabalıklaşmıştı. Meriç yanıma doğru geldi ve "Eşsiz olduğunu biliyor musun?" dedi.

Şaşırmıştım hatta kalp krizi bile geçiriyor olabilirdim. Sadece gülümseyebildim. Hemen meriçin yanından ayrılıp ahsenin yanına gittim.

Biraz bekledikten sonra Berkay abi ve nur abla kol kola indiler merdivenlerden. İlk danslarını yaptıktan sonra misafirleri de sahneye davet ettiler.

Rüzgar ve deniz , badeyle uzay , rümeysa ve yiğit dans etmeye başladılar. Ayaz da kesiştiği bir kızı dansa kaldırdı. Masada Ahsen ben berkcan ve meriç kaldık.

Berkcanın koluna hafifçe vurdum ahseni başkası kaldırmadan dansa kaldırması için.
Berkcan işareti aldı ve ahsene elini uzattı.

"Acaba bu güzel hanımefendi benimle dans etmek ister mi?"

"Düşünmeliyim.. Evet istiyorum."

İçimden derin bir oh çektikten sonra onların el ele dans pistine gitmelerini izledim. Meriçle masada tek kalmak hoşuma gitmemişti. Heyecanlanmıştım yine.

"Bana bu dansı lutfeder misin prenses?" dedi ve elini uzattı.

Mecburen kalkmalıydım dimi yoksa ayıp olurdu. Yoksa bende meriçle dans etmek için can atmıyorum yani değil mi? Tabi tabi kalkıyım. Uzattığı elini tuttum ve basımı salladım.

Berkcanın ağzından

Evet hayalini kurduğum anlardan birini yaşıyordum şuan. Sevdiğim kız kollarımdaydı ve dans ediyorduk. O güzel kokusunu alabiliyordum.

"Çok güzel kokuyorsun."

Başımı başına dayadım.

"Parfümüme çok dikkat ederim bilirsin." dedi kafasını kaldırmadan.

"Biliyorum ama bu parfüm değil senin kokun." kendimi tutamayıp boynunu kokladım.

Hiçbir şey demeden gözlerime bakıyordu. O mavi iri gözleriyle gözlerimin arkasını görüyordu resmen. Açılmanın zamanı mıydı yoksa yanlış zaman mıydı daha fazla ileri gitmemeli miydim?

GRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin