"Anne,Baba ben geldim."kapıyı kapatıp içeri girdim." Abla,sen mi geldin?"Bu Beyza beni çıldırtıyordu."Yok daha gelmedim."
Üst kata doğru yürüdüm.Babam merdivende karşıma geçti."Sınavdan kaç aldın?"ah...
Gözlerimi kaçırıp başka yerlere baktım ama benden hâla cevap bekliyordu."Sıfır aldım."Beyza yanımıza koşarak geldi."Baba sökül paraları"
İkisine baktım."Ne oluyor?"Beyza,babamdan aldığı parayı saydıktan sonra bana döndü."Babişimle iddia'ya girdik.Eğer 'sıfır' alırsan babam bana yirmi lira vericekti.'bir ve üstü' alsaydında ben babama yirmi lira vericektim."kahkaha atıp yanımızdan uzaklaştı."Baba ciddimisiniz.Benim üstüme iddia'ya mı girdiniz........Çok kötüsünüz."saçlarımı eliyle bozup yanımdan uzaklaştı.Telefonumun çalmasıyla anneme selam verip odama geçtim.
"Alo Çağan"hattın diğer ucundan gülme sesleri geldi." Ne,yoksa....."
"Yine mi sıfır aldınız,o kadar da çalıştırmıştım.Kapasite yok demek ki..."
"Ya,ne gülüyorsun!"
"Yine sınavda resim çizdin değil mi?"
"Hayır...."
"Begüm,yemedim."
"Ya,tamam.Çizdim." hattın diğer ucundan Çağan'ın kardeşinin ağlama sesi geldi."Begüm sonra konuşsak olur mu?Annemgil yok,Ece'ye benim bakmam gerekiyor."
"Tamam,sonra görüşürüz."
"Görüşürüz." kendimi yatağa attım.Nedense bugün kendimi çok yorgun hissediyordum.Yatakta uyuma pozisyonuma geçmiştim ki içeri annem girdi."Begüm,yine mi sıfır aldın!Sana kaç kere diycem,ders çalış diye!"
"Anne..."birden bağırmasıyla sustum." Demin hocan beni aradı ve bana sınavda soru çözmek yerine resim çizdiğini söyledi,yine!Bu kaç oldu.Ünversite'yi bitiremezsen iş sahibi olamazsın!,ev hanımı mı olmak istiyorsun!"
"Anne,ucunda ölüm yok ya...bir dahakinde yaparım."
"Bir dahakine mi,...Altı yıldır aynı sınava girip duruyorsun ve sonuç hep sıfır!" bana o kadar çok kızmıştı ki,kendimi çok kötü hissettim.
"Anne,bu hayatta paradan, işten daha önemli şeyler de var."
"Hayal dünyasında yaşamayı bırak artık,paran....işin yoksa sen bir hiçsin!"kapıyı arkasından çekip gitti.Gözlerimin dolmasını engelleyememiştim." Anne,bu hayatta paradan,işten daha önemli;Sevgi var."
Ayaklarımı karnıma doğru çektim ve göz yaşlarımı serbest bıraktım.
Elimde değildi,sınava her girdiğimde dikkatim dağılıyor.Sanki zaman yavaşlıyormuş gibi hissediyordum ve tik tak seslerinde kendimden geçiyordum.Sınav bittiğinde kağıdımda çizmiş olduğum bir çizim ve kağıdımı alan bir hoca oluyordu.Ne çizdiğimin farkında bile değilim saçma sapan karalamalar.Ben tam bir malım.Her sene aynı soruları soruyor ve her sene kalıyorum.Kağıtları bize verdiği halde...Tabi üstünde cevapları olmuyor.
Gözlerimi kapattım ve kendimi uykuların içine bıraktım.~Hastane~
Saatlerce onun baş ucunda bekliyordum.Keşke onun yerinde ben olsaydım.
Onu böyle görmeye dayanamıyordum.Ellerini tutup,soluk yüzüne baktım.Hâla güzeldi.
"Beyfendi,ziyaret süreniz doldu,lütfen..."
"Tamam,son bir dakika verin bana..." ona yine baktım.Kulağına yaklaştım"Seni seviyorum"gözlerimden bir iki yaş aktı.Alnını öpüp geriye doğru çekildiğimde,gözünden yaş aktığını fark ettim."Hemşire,Hemşire!"kadın yanıma geldi ve bize baktı."Gözünden yaş geldi."Yıllar sonra ilk defa yaşam belirtisi vermişti.Onu inceledikten sonra"Beyfendi,farkında değilsiniz sanırım ama ağlıyorsunuz ve onun gözünden aktığını iddia ettiğiniz göz yaşı sizden akmış olmasın.Onun ağlaması imkansız,hatta doğruyu söylemek gerekirse uyanmasıda öyle..."göz yaşının benim olmadığına emindim.Kadına döndüm."Ne diyoraunuz siz!O uyanıcak!"Doktor,konuşmalarımızı duymuş olmalı ki.Yanımıza geldi ve hemşireye kızdı."Siz nasıl böyle konuşursunuz!Unutma,hasta her şeyi duyuyor olabilir.Bir sağlıkçı olarak bunu söylemen çok yanlış!Nerde senin baş hemşiren!"ikisi yanımdan gider gitmez,ellerini sıkıca tuttum."Beni duyduğunu biliyorum,inanıyorum.Lütfen,aç gözlerini..."