"Ah,hayır geç kaldım."Yatağımdan sıçradığım gibi rasgele çıkardığım kıyafetlerimi giydim.Saat sekizi beş geçiyor.Hemen hazırlanmam lazım.
Eşyalarımı aldığım gibi merdivenlerden koştum." Günaydın abla.."
Kendimi zor durdurudum."Sen niye okulda değilsin?"
Sırıtarak"Bugün bize tatil"dedi.Peşinden babam yanıma geldi."Kızım yarın halanın yanına gidicez.Durumu pek iyi değilmiş."
"Tamam baba,hadi ben kaçtım." koşarak okula doğru gittim.
Sınıfa girdiğimde bütün herkes bana baktı."Özür dilerim hocam."
"Geç,bir daha da geç kalma!" başımla onaylayıp bizimkilerin yanına geçtim.
"Kızım nerdesin,aradım o kadar seni..."
"Ya,sorma Burcu....uyuya kalmışım."Burcu'nun yanında uyuyan Çağan'a baktım." Bu çocuk hiç uyumuyormu?"
"En azından o erken gelip burda uyuyor.Senin gibi evde uyuya kalmıyor."
Dil çıkardım.
Defterimi önüme çekip bir iki karalama yaptım.
"Begüm,başka bir şey çizemiyormusun?" başımı kaldırıp ona baktım."Nasıl yani?"
"Hep aynı şeyleri çiziyorsun.Sınav kağıdındakilerle de aynı.Hiç fark etmedin mi?"
Sustum.
Dalgın olduğumda resim çizerdim.Bunu da neden çizdiğimi bilmiyorum.
Saatler saatleri kovaladı."Allahım şükürler olsun.Sonunda ders bitti."
"Çağan"
"Efendim"
"Günün yarısını uyuyarak geçiriyorsun ve sınavlardan hep yüksek alıyorsun.Bunu nasıl yapıyorsun ya!" güldü. "Meslek sırrı tatlım."
"Ah,demek öyle"
"Evet,öyle" uyuz ya.
"Millet annem aradı.Ben kaçar." Burcunun arkasından el salladıktan sonra bende evimin yolunu tuttum."Görüşürüz,uyuz Çağan"
"Görüşürüz,cadı"
Eve doğru yürürken çiçek kafenin önünden geçtim.Her zamanki gibi huzurluydu.Tabi dünü saymazsak.Bir kaç daha adım attıktan sonra bizim evin önünde ki polis arabasını ve ambulansı gördüm.
"Ne oluyor orda.....Allah'ım inşallah...düşündüğüm şey değildir."evimizin önünden beyaz çarşaflar içinden bir kişi geçti.Gözlerim dolmuştu.Eve koşarak gittim.
Evimizin önünü şeritlerle kapatmışlardı." Hanfendi lütfen giremezsiniz!"
"Bu...burası...benim evim.Çekil önümden!" polisi itip evin kapısına doğru koştum."Baba!,Anne!.......Beyza!!"polisleri iterek evin içine girdiğimde yerler kan içindeydi.Birden buz kesilmiştim.Allah'ım inşallah bunların hepsi saçma bir eşek şakasıdır,yoksa kaldıramiycak bu küçük kalbim.Üstü örtülmüş iki kişi yerde,kapının biraz ilerisinde yatıyordu."Buraya giremezsiniz!"kollarımdan tutup beni çıkarmaya çalıştılar.Ellerinden kurtulup yerde yatan kişinin örtüsünü çekmemle o dehşetle karşılaştım.
"Ahgg,....An..ne....."hıçkıra hıçkıra ağlayıp anneme sarıldım."Anne!!!"
"Hanfendi...."
"Bırak!,Dokunma bana!!" diğer örtüyü kaldırmamla babamı da boğazı kesilmiş olduğunu gördüm."Hayır!!!"
Kalbim,canım yanıyordu."Hayırr....Beyza..o nerde"
"Küçük kızı demin hastaneye götürdüler." yerde ikisine bakarken el ele tutuştuklarını gördüm.
Ah,kalbim çok acıyor.Nefes alamıyorum.
Etrafta ambulans sesleri duyulmaya başladı.Sağlıkçılar annem ve babamı almaya çalışırken "Kalp masajı filan yapın!,Lütfen"
"Üzgünüm."
"Üzgün olman hiç bir şeyi değiştirmiyor!Onlar ölmediler...hayır....hayır onlar ölemez....beni bu hayatta tek bırakamazlar."sağlıkçı kolumu tutmasıyla onu itip bağırdım." Bir şey yap!Ölmediler!..."başım zonkluyordu."Hayır...ölemezler.."yerde oturdum ve daha şiddetli ağladım.Annemle,babamı kaldırıp götürdüler.Tekrar ayağa kalktım"Beni bekleyin..."etraf birden bire dönmeye başladı.Herkesi çift görüyordum.Önümde duran polisten iki tane vardı."Hanfendi iyimisiniz?"
"Etraf....kararıyor." dengemi kaybedip kendimi boşluğa bıraktım.